Düzensiz kalp atışında yeni tedavi yöntemi

DOKUZ Eylül Üniversitesi Kardiyoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Ergene, “Kalp atışlarının düzensiz olması ve kalp kasılma düzeninin bozulduğu durum” olarak tanımladığı ‘atriyal fibrilasyon’un (AF), düzensiz kalp ritmine ve küçük cep şeklindeki yapı içinde kan pıhtısı oluşmasına neden olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

Bu kan pıhtısının kopup beyne gitmesi durumunda damarları tıkayıp beyinde hasara yol açtığını ve ‘felç-inme’ye neden olduğunu belirten Prof. Ergene, “Bu durum, geçici veya kalıcı hasar meydana getirebiliyor” dedi. Atriyal fibrilasyonu olan hastaların normal ritimli hastalara göre felç geçirme riskinin 5 kat daha fazla olduğuna dikkat çeken Ergene, “Atriyal fibrilasyon görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. 60 yaşta görülme sıklığı yüzde 4 iken, 80 yaşta her 10 kişiden 1’inde karşılaşmaktayız. 85 ve üzeri yaşta ise bu oran yüzde 18’lere kadar yükselmektedir. Şu anda dünya nüfusunun yüzde 1.5-2’sinde atriyal fibrilasyon teşhisi olduğu tahmin edilmektedir” vurgusunu yaptı.

Kan sulandırıcı ilaç
Atriyal fibrilasyonlu hastalarda felç riskini azaltmak için hastanın durumuna göre farklı tedaviler uygulandığını dile getiren Prof. Ergene, “Temel tedavi yaklaşımımız, kan sulandırıcı ilaçlarla kan pıhtısının eritilmesi ve yeni kan pıhtısı oluşumunun engellenmesidir. Uzun yıllardır bu tedavi oral antikoagülan denen ve ağızdan alınan ilaçlarla yapılmaktadır. Ancak, oral antikaogülan tedavisinde kanama riski, en önemli yan etkilerden biri olmaya devam etmektedir” dedi.

Haberin Devamı

Risk oranı düştü
Bu kanamaların kafa içinde olması durumunda ölümcül olabildiğini kaydeden Oktay Ergene, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son 5 yılda piyasaya sürülen yeni oral antikuagülan ilaçlarla risk eskiye oranla daha düşüktür. Son yayınlarla yapılan çalışmalar, özellikle atriyal fibrilasyonu olup kanama nedeniyle oral antikoagülan ilaç alamayan hastalarda kalp içindeki bu cebin (apandiksin) kasıktan girilerek nitinol bir cihazla kapatılmasının kanama sorunlarını ortadan kaldırdığını bizlere gösterdi. Aynı zamanda bu tedavi, oral antikoagülan kullanmasına rağmen tekrarlayan felç geçiren hastalar için bir umut haline geldi. İşlem anjiyografik yöntemle yapıldığından iyileşme süresi de cerrahi yöntemlere göre daha kısadır.”

-----------------


El temizliğini
hafife almayın

İZMİR Kent Hastanesi hijyen konusunda farkındalık yaratmak amacıyla hasta ve yakınlarına ‘el’ şeklinde yapılmış kurabiyelerle birlikte el yıkama rehberi dağıttı. Üzerinde “Temiz eller sağlıktır” yazılı tişörtler giyen Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi üyeleri, “Enfeksiyonların yanı sıra hastalıkların bulaşmasının önlenmesinde en basit ve en etkili yöntem el hijyenidir” mesajını verdi.
Bu yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği “Antibiyotik Direnci ile Savaşmak Sizin Elinizde” temasıyla kutlanan Dünya El Hijyeni Günü’ü ‘temiz eller’ kampanyasıyla yürüttüklerini söyleyen Kontrol Komitesi Sorumlu Hemşiresi Nurcan Gül Fırat, “Her an bir şeylere dokunan, tutan ellerimiz en çok mikroorganizma barındıran organımız. Yine ellerimizle bu mikroorganizmaları her yere taşıyabiliyoruz. Kirli daha doğrusu hijyeni sağlanamamış ellerimiz basit ya da ciddi pek çok hastalığa davetiye çıkartabilir” dedi.

------------------

Yazarın Tüm Yazıları