Kült roman yeniden beyazperdede

Alice Walker’ın Pulitzer ödüllü eseri “The Color Purple” Blitz Bazawule yönetmenliğinde yeniden çekildi. Klasik eserin 1985’teki ilk beyazperde uyarlamasında filmin yönetmenliğini üstlenen Steven Spielberg bu kez yapımcı koltuğunda oturdu. Yine ilk uyarlamada canlandırdığı Sofia karakteriyle Oscar’a aday gösterilen ünlü televizyoncu Oprah Winfrey de filmin yapımcıları arasında yerini aldı. Hayatındaki erkekler tarafından cinsel ve fiziksel istismara maruz kalan Celie’nin hayatına odaklanan “The Color Purple” hakkında merak edilenleri yapımcı Oprah Winfrey, Shug Avery karakterini canlandıran oyuncu Taraji P. Henson ile yönetmen Blitz Bazawule, Kelebek okurları için anlattı.

Haberin Devamı

Kült roman yeniden beyazperdede

Oprah Wınfrey

Türkiye’deki semazen gösterisi hâlâ aklımda

Yıllar önce Türkiye’ye geldiniz... İlk olarak ülkemiz hakkında neler söylemek istersiniz?

- Evet, Türkiye’ye iki kere geldim. Önce en yakın arkadaşımla daha sonra da Oprah Winfrey Show programındaki çalışanlarımla Efes ve muhteşem şehir İstanbul’a geldik. Ayasofya ve Sultanahmet Camii’ye gittik. Kapalıçarşı’dan alışveriş yaptık. Semazen gösterisi hâlâ aklımda. Çok çok güzeldi.

1985’te Steven Spielberg’ün filminde Sofia’ya hayat verdiniz. 39 yıl sonra bu kez Spielberg’le birlikte yapımcı koltuğundasınız. 1985’e ilk filme dönelim... Neler hatırlıyorsunuz?

Haberin Devamı

- 1985’te “The Color Purple”ın setinde Steven Spielberg, Quincy Jones ve Alice Walker’ın birlikte çalışırken içimde bir şeylerin değiştiğini biliyordum. O günden sonra “The Color Purple”ı çekerken hissettiklerimin aynısını hissederek işe gitmek istediğimi anladım. Yaptığım iş sadece bu sette değil, her zaman böyle hissettirmeliydi. Zaten çalışırken tatmin olma ve keyif alma hissi “The Color Purple”dan sonra beni takip etti. 1985’ten beri hayatıma bu şekilde yön veriyorum.

Hayatımıza bu şekilde iyi hissettirecek şekilde yön vermenin, mutlu ve tatmin olmanın yolu sizce nedir?

- Bir başkasını mutlu etmek için yaptığınız her şey size 100 katı geri döner. Bunu daha Mississippi’de yaşayan küçük bir kızken anladım. Küçük bir çocukken bile, çikolata ya da şekerin tadının “Ne kadar lezzetli değil mi?” diyen biriyle paylaşınca daha güzelleştiğini anladım. Sahip olduklarınızı paylaşma felsefesi, hayattaki her şeyin paylaştıkça daha iyi hale geldiğini ve başkası için bir şey yaptığınızda ona faydalı olduğu kadar size de geri döndüğünü anlama bilinci. Benim büyük mutluluklarım paylaşmayla ilgili.

Kült roman yeniden beyazperdede

Haberin Devamı

HAYATIMI DEĞİŞTİREN BİR ROLDÜ

Filme dönersek 1985’te “The Color Purple” ile hayatınızın akışının değiştiğini söylediniz, biraz daha açmanızı istesem… Film hayatınıza nasıl bu derece etki etti?

- Filmle ilgili söylediğim bir şey var: Bak Tanrı neler yapabilir... Her şey 1985 “The Color Purple” ile başladı. Bu film sayesinde teslim olmuş bir hayat yaşadımO rolü almam hayatımda çok net bir andı. Zaten Steven Spielberg beni rol için aradığı andan itibaren teslim olma bilinciyle yaşamak için uğraştım. Hayatımı değiştiren bir roldü.Oprah Şov ve sonrasında gelen her şey o filmle başladı.“The Color Purple” insanları ilahi bir şekilde etkileyen, zarif ve ilham verici bir proje. Alice Walker’ın romanı... Bir kişi yazdı ama binlerce kişiyi anlatıyor. 40 sene önce de bu işin ilahi bir proje olduğunu biliyordum, bugün de biliyorum.118 günlük grev sırasında işlerimize geri dönebilmek filmimizi anlatıp insanlarla paylaşmak için her gün dua ediyordum. ‘Tanrım ne olur, ne olması gerektiğini sen biliyorsun ama beyazperdeden insanlara iyileşme ve mutluluk geçecek bunu yaşamamıza izin ver’ diyordum.

Haberin Devamı

AFFETMEK SENİN İYİLİĞİN İÇİN

Filmde affetmenin gücü de anlatılıyor, affetmeye yönelik sizin görüşlerinizi merak ediyorum?

- İnsanların size kötülük yapan herkesi ve her şeyi affedin fikrine tetiklenmesini istemem. Filmde de anlatılmak istenen bu değil zaten. Filmde Celie’nin bir sözü var, onu üzen adam gelir ve özür diler tekrardan Celie ile birlikte olmak ister. Celie’nin cevabı ‘sadece arkadaş kalalım’dır.

Affetmek senin iyiliğin için, sadece ve sadece kendin için... Affetmiş olmak; o kişiyi hayatına alıp olmamış gibi davranmak, aynı masada oturmak, birlikte bir şeyler yemek değil. Kendini salıp, başına gelen kötülüklerden sıyırıp hayatını başka yöne çevirmen; o kişiyi tekrardan kucaklamak değil.

Haberin Devamı

Bu ikonik filmin yönetmeni Blitz Bazawule’yi seçerken karar verme sürecinizi hangi faktörler etkiledi?

- Blitz ile konuşmadan önce 4-5 yönetmen adayıyla görüşmüştük. Blitz storyboard sunumuyla toplantıya geldiğinde aklındaki fikirler, Celie’nin kafasının içini yansıtma isteği… İzleyicinin onun aklından geçenleri hissetmesini sağlamak istemesi ve bakış açısı bizi etkiledi. Bu arada görüşme Covid nedeniyle yüz yüze dahi değildi. İnternet üzerinden toplantımızı yaptık ve o anda Scott Sanders (yapımcı) ile birbirimize mesaj atıp aradığımızı bulduk. ‘Filmin yönetmeni Blitz olacak’ dedik. Zaten o toplantıdan hemen sonra kendisini arayıp filme yönelik görüşmeleri yapmaya başladık.

Haberin Devamı

TarajI P. Henson

Şarkı söylemek beni korkudan öldürüyordu

Filmin Oprah Winfrey’in hayatına etkilerini dinledim. Sizin deneyiminizi ve rolünüz Shug Avery’yi bize anlatır mısınız?

- Bu işi uzun zamandır yapıyorum. “The Color Purple” kariyerimde çok farklı bir yere sahip iş olarak kalacak. Hit filmler yaptım fakat hiçbiri bizim hikâyemizi, bizim gerçeğimizi bu şekilde anlatmıyordu. O yüzden bu film kariyerimde çok nadir hissettiğim bir duyguyu hissettirdi.

Rolüme gelirsem Shug beni çok zorladı. Şarkı söylemek beni korkudan öldürüyordu. Güvensizliklerimle temeli olmayan bir oyuncu gibi hissediyordum fakat rol arkadaşlarım, kız kardeşlerim gibiydi. Film setlerinde baskı olur, şöyle yap böyle yap, iyi görünmüyorsun, çok siyahsın vs. diye. Birçok şey söylenebilir. Fakat “The Color Purple”de yaratmak için özgürdük. Hayatımda ilk defa bizi kendi hikâyemizi doğru ve güzel bir şekilde anlatma şansına sahip olmuştum.

Kült roman yeniden beyazperdede

BLITZ BAZAWULE (YÖNETMEN)

Gana'da çıkan ve stüdyo filmi yapan ilk yönetmenim

Size neler öğretti “The Color Purple”?

- Gana’da doğdum. Etrafımda Gana’da doğan birinin Hollywood’da stüdyo filmi yaptığına hiç şahit olmadım. Aslında ben Gana’dan çıkan ve stüdyo filmi yapan ilk yönetmenim. Bence utanç verici bir durum çünkü kendini göstermeye fırsatı olmayan yetenekli o kadar çok ki. Bu noktaya ulaşmam aslında imkânsız olmadığının da bir kanıtı. “The Color Purple”a gelirsem. Hayatımda bu ölçekte bir film hiç yapmadım. Ekibimin setteki desteği... Benim herkesten önce sete sevgiyle gitmem kendimi başaracağıma inandırdı. Bir işi başarıp başaramayacağını işe başlamadan bilemezsin. Daha önce hiç yapmamış biri olarak böylesine büyük bir geminin başına geçince kendine şüpheyle yaklaşıyorsun. Her gün kendini sorguluyorsun.

Karavanımda oturup dışarıda işlerini yapmak için ağzımdan çıkan tek kelimeyi bekleyen 200 kişi var. Sinema okumadım. Bu büyüklükte set nedir bilmiyorum bile. Gerçek bir sette bulunmadım. Sadece “Ava Duvernay” ile “Cherish The Day” setinde çalıştım. Şimdi Sendika kurallarının dahil olduğu bir sette yönetmendim.

Çok dua ettim, başkaları ne yaptığımı izliyor ve setimdeki insanların bu işe ihtiyacı var düşüncesi aklımdan çıkmadı. Yönetmenin iş tanımını biliyordum ama benim setimde anlamını biraz değiştirmek istedim. Bu sette araç transferlerinden yemek getirenlere kadar herkes kıymetli olmalıydı. Onlarla zor günleri de iyi günleri de konuşuyordum. Setimde bu işi yapmanın başka yolu olduğunu göstermek istedim. Çekimler sürecinde her gün deni değiştirdi. Kendimi yeniden keşfettim.

“Başlarken başarıp başarmayacağımı bilmiyordum” dediniz. Peki bu kadar deneyimsizlik içinde Oprah Winfrey ve Stephen Spielberg’in yapımcısı olduğu Pulitzer ödüllü bir romanın filmini yapmayı nasıl başardınız?

- Hazırlık yapmak. Hazırlıklı olmak… Oprah ile görüşmeden hazırladığım sunum mesela. Hikâyenin 1500 sayfalık sunumunu yaptım. Senaryodaki her sahneyi kalemle çizdim. Her bir skeci kestim taradım ve video formunda bir araya getirdim... Soruya dönersem iyi hazırlanarak, oyuncuların ve ekibin desteği ve güveniyle başardım.

 

Yazarın Tüm Yazıları