Bu kez 20 kilo aldım! Her rolün adamı...

Başrolünde dünyaca ünlü yıldız Christian Bale’in oynadığı “Hostiles”, Türkiye’de 30 Mart’ta “Vahşiler” adıyla vizyona giriyor. Barbaros Tapan, Los Angeles’ta Bale ile buluştu, Kızılderililerin çektiği acıları yansıtan filmin detaylarını konuştu.

Haberin Devamı

Bu kez 20 kilo aldım Her rolün adamı...

Her filminizde farklı kültürlerin içine giriyorsunuz, bu yeni filmde de Kızılderililerin arasındasınız. Filmden önce neler biliyordunuz Kızılderili kültürüne dair?

- İngiltere’de büyüyen biri olarak, çok fazla bilgim olduğunu söyleyemem. O yüzden Kızılderili şefi Phillip Whiteman ile çalıştım. Klişe olacak ama kültürlerine hayran kaldım. Whiteman’in büyülü sözleri var, çok hisli bir adam ve duygularını hem çok iyi yansıtıyor hem de çok iyi anlatıyor.

Size onların dilinde konuşmayı Whiteman mi öğretti?

- Evet. Ama öğretmeyi kabul etmesi pek kolay olmadı. Kendimi ispat etmem gerekti.

Neden?

- Ben sadece sesleri nasıl çıkarmam gerektiğini öğretmesini istedim, kabul etmedi. “Çok vaktimiz yok, sahneleri çalışmam lazım” dedim, yine de o şekilde asla öğretmeyeceğini söyledi. Önce kültürlerini öğrenmemi istedi, sonra beni defalarca testten geçirdi. Okul testi gibi değil, resmen sınadı beni. Sınavından geçtiğime kanaat getirince de derslere başladık.

Haberin Devamı

Aynı filmlerdeki gibi desenize... Peki farklı bir yüzyılı yansıtmak nasıldı? Film 1892 yılında geçiyor çünkü...

- Yönetmenimizle en çok üzerinde konuştuğumuz konu buydu. Bu insanlar kabile halinde yaşayan, hayatlarında bir kere bile aynaya bakmamış insanlar. Hayatın yavaş aktığı bir dönem. Ayrıca  birbirleriyle az konuşan bir topluluk Kızılderililer. Biz de doğallığı kaybetmek istemedik. Hikayeyi hızlıca anlatmak yerine şef Whiteman’in dediği gibi zamanın içinde olmayı tercih ettik ve sindirerek çektik.

İzleyen Kızılderililerin filme tepkisi nasıldı?

- Çok güzeldi. Aslında negatif tepkileri duymayı çok isterdim. Neden öyle düşündüklerini sorgulamak isterdim çünkü, ama şimdilik tüm tepkiler pozitif.

KASITLI OLARAK MÜNZEVİ HAYATI YAŞIYORUM

Filmde doğal görüntüler harika. Nasıl bir çekim süreci geçirdiniz?

- Sette oyuncu arkadaşlarımla yakınlaşırsam ya da arkadaş olursam, oyunculuğum kötü oluyor benim. O yüzden kendimi kötü hissetsem de oyuncu arkadaşlarımla sosyalleşmiyorum. Setlerde yalnız takılan, topluluktan kaçan bir adamım. Bu filmin çekimlerinde de saatlerce atın üstünde sessizce oturuyordum. Canlandırdığım Blocker karakteri de kendi halinde bir adam, o yüzden bu filmde yalnız takılmam işime yaradı.

Haberin Devamı

Hiç arkadaş olduğunuz meslektaşınız yok mu?

- Onları tanımak, arkadaş olmak hoş olur değil mi? Ama ben birlikte oynadığım kişiler hakkında oynadığımız karakter dışında hiçbir şey bilmek istemiyorum. Aramızdaki tek iletişim, karakterler olsun istiyorum. Eminim hepsi muhteşem insanlar ama ben işimde arkadaş olma kısmını sevmiyorum. Önemli olan yaptığımız iş. Ve bence set arkadaşlıkları filme kötü yansıyor. Kasıtlı olarak münzevi hayatı yaşayan, kendi sektöründen insanlarla sosyalleşmeyen biriyim. İşim dışında hayatım ailemden ibaret.

Bu kez 20 kilo aldım Her rolün adamı...
 

SAYGI DUYULAN İNSANLARIZ YA DA BEN ÖYLE HİSSEDİYORUM

Geriye dönüp baktığınızda, kariyeriniz sizi tatmin ediyor mu?

Haberin Devamı

- Geriye bakınca birçok kötü filmimin de olduğunu görüyorum. İyi filmlerim de var tabii ki... Filmin çekimleri gerçekten başlayana kadar neyi kabul ettiğimi bazen anlamıyorum.

Çekimlere başladıktan sonra “Hayır, bu film düşündüğüm gibi olmayacak” diyorum. Maalesef bende durumlar böyle...

Neler hissediyorsunuz yer aldığınız proje umduğunuz gibi çıkmayınca? Pişman oluyor musunuz?

- Pişman oluyor muyum... Hayır! Oyuncu olmasaydım sahip olacağım hayatla şimdikini karşılaştırınca, filmlerim sayesinde oldukça ilginç bir hayatım olduğunu görüyorum. Film ne kadar kötü olursa olsun pişmanlık yaşamıyorum ama daha fazla kötü olmamasını diliyorum... “Umarım olmaz” diyorum. “Umarım”...

Haberin Devamı

İşinizin en sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleri neler?

- Saygı duyulan insanlarız. Ya da ben öyle hissediyorum ve bu durum çok hoşuma gidiyor. Ama yaptığım işte çalıştığım kişilerle görüş ayrılıkları yaşayınca tüm motivasyonum kayboluyor.

Zaten sürekli kendimle mücadele içindeyim, mesleğimi sürekli bırakıyorum kafamda.

Sonra güzel bir şey oluyor, “Ah işimi çok seviyorum” diyorum, ertesi gün tekrar bırakıyorum... Bu gelgitlere alıştırdım kendimi.

Bu kez 20 kilo aldım Her rolün adamı...

HER ROLÜN ADAMI

2004 yapımı “Makinist” filmi için aşırı zayıflayıp bir deri bir kemik kalan Christian Bale, yeni projesi “Backseat” için ise tam 20 kilo aldı.

Bu kez 20 kilo aldım Her rolün adamı...

CHENEY iÇiN 20 KiLO ALDIM

Şimdilerde eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile ilgili bir film üzerinde çalışıyorsunuz değil mi?

Haberin Devamı

- Evet. “Backseat” adı. Yarısından çoğunu bitirdik bile...

Daha önce rol gereği kilo almanız gereken bir projeyi sağlık nedenlerinden dolayı kabul etmediğinizi duymuştum, doğru mu?

- Evet, doğru. Kendimi bu konuda eğittim. Hayatımda hiçbir beslenme uzmanına ya da diyetisyene gitmemiştim ama Cheney filmi için gittim ve onların kontrolünde sağlıklı bir şekilde 20 kilo aldım. Kendi yöntemlerimle kilo alsaydım, kötü sonuçlar doğabilirdi. “The Machinist”i (Makinist) çekerken de çok zayıflamıştım ve kilo vermek için kendi metodumu geliştirmiştim. Oldukça sağlıklı bir yöntemdi! Sadece viski ve sigara içiyordum! (Gülüyor)

Bu kez 20 kilo aldım Her rolün adamı...

Ünlü aktör filmde eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’i oynuyor. 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları