Darbe alan toplum kendisini nasıl iyileştirebilir?

Son günlerde hepimiz birer senarist olduk. Kaygı, endişe, panik, hepsi tavan. Ruhumuz, duygularımız da darbe aldı. Toplumun davranış şeklini Davranış Bilimleri Uzmanı-Yazar Aşkım Kapışmak’a, darbe alan ruh halimiziyse Psikiyatr Başak Tokatlıoğlu’na sordum.

Haberin Devamı

Beş adımda normalleşme süreci - Başak Tokatlıoğlu, Psikiyatr

1- Günlük hayat bir an önce silkelenip kendine gelmeli! Darbe alan ruh halimizi hale yola sokmak için düzen şart! Hepimizin kafasında kırk tilki; “Çocuklarım ne olacak? Eşim, dostum, sevdiklerim... Peki; ya onlar? Ah, o ekonomi yok mu ekonomi!” Güven ve düzenle hepsi iyi olacak! Umut edebilmek ruhumuza en büyük şifa.

 

2- Malum kalabalıklar içinde yalnız hissediyoruz. Böyle günlerde sosyal destekler bir numaralı merhem. Peki; sosyal destekler ne, kim? Eşiniz, dostunuz, karşı komşunuz, çekirdek ve kalabalık aileniz. Hepsi bugünlerde can simidiniz. Dost sohbeti kesmediyse biraz da kendinizi işe güce verin. Herkesin zorluklarla baş etme yöntemi farklı. Kendi yönteminizi keşfedin, iyileşin.

 

Haberin Devamı

3- Umut ve hoşgörü yara bandınız olsun! Özellikle de hoşgörü elden/dilden düşmesin! ‘Ben’, ‘sen’, ‘öteki’ yok; biz var. Hele ki böyle günlerde... Olaylara verdiğimiz tepkiler, dünya görüşlerimiz, ihtiyaçlarımız farklı olabilir. Ama bir şekilde bu ülkede el ele, kol kola, kalp kalbe, aynı çatı altında yaşamaya devam edeceğiz.

 

4- Biliyorum, en çok çocukları merak ediyorsunuz. Bugünlerde çok soru soruyorlar, sormaları da normal. ‘Nasıl anlatacağız’a gelince... Sordukları sorular kadar yanıt vermeliyiz. Daha azı ya da fazlası değil! Sonra sohbetlerin tansiyonu düşmeli, ajitasyon pompalayan kanallar zap’lanmalıymış. Duygusal, akademik ve sosyal gelişimlerini de ihmal etmemeliymişiz. Normalleşmek, normale dönmek hepimizin ihtiyacı ama en çok da çocukların.

 

5- Ve tabii ki yaşlılar! Onlar da en az çocuklar kadar bu durumdan etkilendiler. Güven ve kaygı anlamında yara aldılar. Ne yapmalı? Geleneksel aile yapısını başa sarmalı. Dayanışma, birlik beraberlik, kalabalık sofralar, sohbetler, gelenekler, görenekler hepimize iyi gelecek.

 

Haberin Devamı

TEPKİLERİMİZİ YARIŞTIRMAKTAN VAZGEÇELİM 

 

Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Arnavut’u, Boşnak’ı... Bu süreçte hepimiz tek yürek olduk. Hem de tüm Türkiye’de, 81 ilin her köşesinde. Tamam, girişimin ilk anlarında tabii ki korktuk, bilinci rafa kaldırdık. Can güvenliği ihtiyacıyla markete koştuk, sokağa koştuk, eşe dosta koştuk. Ama zamanla bu ihtiyaç yerini birlik beraberliğe, savunmaya bıraktı. İşte o zaman ‘biz’ olduk. Tepkilerimizi yarıştırmaktan, ötekileştirmekten vazgeçtik. Şimdi artık sağduyu ve demokrasi tabanında konuşma ortamındayız. 

 

Daha fazla desteğe ihtiyacınız varsa Türk Psikologlar Derneği ile Türkiye Psikiyatri Derneği’nin ‘Ruhsal Travma ve Afet Çalışma Birimi’ bugünlerde yardımımıza koşuyor. www.psikolog.org.tr, www.psikiyatri.org.tr

Yazarın Tüm Yazıları