Çıkmaz sokakta geri adım atmak ilerlemek sayılır.

Günaydın bugün ay Aslan burcunda ilerliyor. Ay düğümleri ve Venüs-Mars gezegenleri bugün başrolde. Geçmişte kalan gömülü hisler açığa çıktığı için zorlayıcı ve tahrik edici davranışlarda bulunabilirsiniz.

Haberin Devamı

Kendinizi sanki bir çıkmaz sokağa gelmiş gibi hissedip bu duygularla nasıl başa çıkacağınızı düşünüyor da olabilirsiniz. Farkındalığınız arttıkça yaşama karşı mücadelenizde anlam kazanmaya başlar. Evet fark etmek yorucudur. Size sorumluluk yükler ama hiç fark etmemek daha acı vericidir. Eninde sonunda insana ruhunu kaybettirir. Bugün biraz daha sağ duyulu hareket etmemiz gerekmektedir.

Kıskançlık, manipülasyon, zorbalık veya taciz gibi konular gündem yaratabilir. Bununla birlikte, huzursuzluğun ve sinirsel gerginliğin dürtüsel eylemlere dönüşmesine izin vermeyin ve gereksiz risk almaya kalkışmayın. Aksi takdirde, beklenmedik değişikliklerle ve rahatsız edici aksamalarla karşılaşabilirsiniz.

Bu bir geçiş sürecidir. Kısaca; ayağınıza gelecek bugünkü şansı sinirsel gerginlikler yüzünden kaybetmemeniz gerektiği bilincinde olun. Başkalarına karşı misilleme yapmayın ve olayları aşırı kontrol etmek durumundan vazgeçin.

Haberin Devamı

Gelelim günün kıssadan hissesine;

Bu hikâyeyi bir çoğunuz biliyor olsanız da gökyüzünün durumunu anlatan en güzel örneklerden olabilir.

Profesör, felsefe dersinde büyükçe bir kavanozu masanın üstüne koymuş ve içerisini tenis topları ile doldurmuş. Öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sormuş. Öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade etmişler. Bu sefer çakıl taşlarını çalkalayarak kavanoza dökmüş, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurmuş. Öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sormuş profesör. Öğrenciler, “evet doldu” demişler. Profesör bu kez kumu yavaşça kavanoza dökmüş. Kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurmuş. Tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sormuş. Öğrenciler de koro halinde "evet, bu kez gerçekten doldu" demişler. Gülümsemiş profesör ve masanın altında hazır bekleyen iki fincan kahveyi kavanoza boşaltmış. Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurmuş.

Profesör "evet" diyerek, "Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım. Şöyle ki, bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; dininiz, ibadetleriniz, aileniz, çocuklarınız, sağlığınız, arkadaşlarınız vs.

Haberin Devamı

Şayet diğer şeyleri kaybetmenizde, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olanlar; işiniz, eviniz, arabanız vs.

Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir. Şayet kavanoza önce kum doldurursanız çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktimizi ve enerjimizi ufak tefek şeylere harcar, israf edersek, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinize ilgi gösterin. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Kavanoza öncelikle tenis toplarını yerleştirin. Hayatınızdaki incelikleri sıralamayı iyi bilin, gerisi hep kumdur!" demiş. Bu arada bir öğrenci parmağını kaldırmış ve sormuş: "Peki, o iki fincan kahve nedir hocam?". Profesör bilge tavırlarıyla eklemiş; “Bu soruyu sorduğuna sevindim. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek vakti ayırın!"

 

Yazarın Tüm Yazıları