“Bütün umudum kendimde” demeye çalışın.

İnsanoğlu değişik bir varlık. Aklını zorluklar için kullanır; sert olan şeyleri yumuşatabilir, dar olanları genişletebilir ve ağır olan şeylere akıllıca katlanmayı başarır. Çünkü ağır olan şeyler, akıllıca davranana daha az baskı yapar.

Haberin Devamı

Burada çok güzel bir terimle tanışıyoruz: Akıllıca katlanmak.

Hayatta insanoğlu her türlü sorunla karşılaşabilir.1.dünya savaşında yaşayanların canı yok muydu?

1943’lü yıllarda dedemin öğretmenlik yapmaya başladığı zamanlarda yazdığı mektupları gözyaşları içinde okudum. Sonra 1990’lı yılların rahatlığından bahsediyor.

Hepimizin belli çağlarda görevleri var. Belirli kuşaklar olarak geliyoruz ve gidiyoruz.

Çevremde herkesi gözlemliyorum. Hepimiz bir panik havasındayız. Deprem olacak mı, salgın hastalık gelecek mi, dünyaya asteroit çarpacak mı gibi hep bir gelecek kaygısı taşıyoruz.

İnsan karşılaştığı veya karşılaşacağı bütün zorluklarla mücadeleyi becerebildiği zaman, akıllıca katlanabildiği zaman, her şeyin üstesinden gelebiliyor.

Çünkü insana bu güç verilmiştir.

Haberin Devamı

Sağduyuludur. İnsanın doğru ve isabetli karar vermesi, sağduyulu olmasıyla özdeştir.

Sağduyu akılın ta kendisidir.

Aklını beğenmez, devamlı daha akıllıcanın peşindedir.

Kendisi gerekli beceriye ve eğitime sahip olmasa da akıllı insanları çevresine toplayarak başarıya ulaşır.

ABD’nin petrol devlerinden olan şirketin sahibi Anderw Carnegie mezar taşına şu anlamlı itirafını yazdırmıştır.

“Burada akıllı insanları etrafına toplayarak başarılı olmuş basit bir adam yatmaktadır.”

İç görünüzü kaybetmeyin. Çevrenizde yapacağınız bilinçli ve akılcı sorgulamalarla aklınızı kullanarak bilgeliğe ulaşabilirsiniz. Aklımızı akıllıca kullanarak varabileceğimiz bilgelik, insanın varabileceği en yüce değerdir. Sürekli agresif, isyankâr ve öfkeli olmanız sadece sizi geriletir.

Bu öfke ve isyankâr hali nasıl yeneceğiz?

Venüs-Mars arasındaki negatif etkileşimi nasıl olumluya çevirebilirsiniz.

Şöyle düşünün:

Eğer sıfırla çarpılırsanız sıfırlarsınız. Düşünün sürekli doğru şeyler yapıyorsunuz ve bir gün yanlış bir karar alıyorsunuz. Yaptığınız tüm doğrularınıza yanlışlar ekleniyor. Yanlışlar sonra yanlışları daha da büyütüyor. Sonra bir bakıyorsunuz yaptığınız doğruların hiçbir anlamı kalmamış.

Satürn-Plüton kavuşumu 500 yıllık bir düzeni yıkıyor.

Yaşam hepimizi dikkatli, temkinli ve sakin olmaya çağırıyor.

“Sıfırlardan” korkunuz!

Haberin Devamı

Küçük bir öfke, manalı bir bakış, bir anlık bir coşku kılığına girebilen “sıfırlar” ile çarpıldığınızda sıfırlanmış olursunuz.

Küçücük bir sıfıra çarpan yüz milyonlarca rakamınız, sıfır olur gider.

Bu yüzden en iyi yapacağınız şey bu zorlayıcı süreçlerle başa çıkarken inancınızı kaybetmemenizdir.

İnanç maddi ve manevi kuvvetin bir arada yoğunlaşmasını sağlayan katalizördür.

İnanç yetersiz olduğunda, konsantrasyon yetersiz kalır.

Karateci 20 kiremidi tuz buz edeceğine inanmadan darbesini indirdiği taktirde olan eline olacaktır. Bir amaç peşindeki adamın yapacağı da budur.

Bütün kuvvetleriyle seçtiği noktaya inançla yüklenecektir.

Dememiz o ki;

Dağcı tırmanmaya başlamadan önce bizim için sadece bir maceraperesttir.

Haberin Devamı

Tırmanırken ona “Bu düpedüz deli” diyebiliriz.

Zirveye ulaştığında ise o hepimiz için sadece bir kahramandır.

Sadece bir kahraman….

Umudunuzu kaybetmeyin.

Kaygıları ve sorguları bir köşeye bırakın.

Mutlu günler dilerim…

Yazarın Tüm Yazıları