Kaykaycı İngilizler ocakbaşında

Türk mutfağının geleneksel tariflerine kişisel yorumlarını katan şef Kemal Demirasal ile Londra’da açtığı çağdaş ocakbaşı uyarlaması olan The Counter isimli restoranında bir araya geldik. İşte kaykaycı genç İngilizlere Türk ocakbaşı kültürünü öğreten şefle olan sohbetimizden anekdotlar...

Haberin Devamı

HİBRİT MEKAN
Yek ve Alancha restoranlarıyla Türk mutfağına çağdaş yorumlar katan İzmirli şef Kemal Demirasal bu misyonunu Londra’da yeni açtığı The Counter isimli restoranında da devam ettiriyor. “Tezgah” anlamına gelen İngilizce isminden de anlaşılacağı üzere Türk ocakbaşı kültürünün çağdaş bir uyarlaması olan mekan mangal üstü bronz kaplamalarından, şişlerine kadar kendinizi Adana veya Antep’te ama bir o kadar da Avrupa’da hissettirecek türden.
Çünkü şef Kemal Demirasal menüden dekorasyona kadar meşhur Portobello pazarının kurulduğu, Julia Roberts ile Hugh Grant’ın oynadığı “Notting Hill” filminin çekildiği semtin bohem ruhunu yakalamış.
Genç, dinamik ve bir o kadar da şık bir restoran kurmuş. Bölgenin meşhur kaykaylı gençlerinin uğradığı, beyzbol şapkalı genç sarışın İngilizlerin meze ve kebap yediği hibrit bir mekan olmuş.
Kaykaycı İngilizler ocakbaşında

KUYRUK YAĞINDAN KOKTEYL
Restoranın menüsü ise tam anlamıyla sentez bir yorumlama. En iddialı bulduğum lezzet beyaz çikolatalı babagannuş oldu. Nötr bir tat olan patlıcan ile çok tatlı olmayan tereyağımsı beyaz çikolatanın buluşmasını düşünmüş olmak Demirasal’ın gastro zekasının bir kanıtı. Keza hurmalı humus ve pekmezli içli köfte de diğer iddialı lezzetler arasında.
Kokteyller ise Doğu-Batı buluşması. Kuyruk yağı, nar ekşisi ve soğan suyu olan viski tabanlı kokteyl “satır”, ismini bence sonuna kadar hak ediyor.
Londra’da yolunuz Notting Hill’e düşerse Türk mutfağının ne kadar modernleşebileceğine şahit olmak için The Counter’a uğrayın derim.

Haberin Devamı

Oyuncak şehir
Londra’da havaların sıcaklamasıyla herkes kendini civar ülkelere attı. Yurt dışına giden arkadaşlarım arasından anlatılan en ilgi renkli hikâye ise Danimarka’ya gidenlerin paylaştıkları. Yüzyılın oyuncağı dediğim ve benim de çocukluk tutkum olan legolardan kurulu mini şehir Legoland Billund’a çocuğu olmayan yetişkinlerin de gidiyor olması X ve Y jenerasyonu arasında adeta bir trend. Ve bence hepimizin çocukluk özleminin adeta bir kanıtı.
Kaykaycı İngilizler ocakbaşında

Parkta tek kelimeyle sanat eseri denilebilecek bir dünya kurmuşlar. Havalar halen sıcakken gitmeniz tavsiyem. Hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik olarak İngiltere, ABD, İtalya ve Fransa’nın ikonik yapılarının lego oyuncaklarını sunan markadan beklentim ise Türkiye’den de bu seriye ürünler eklemeleri. Galata Kulesi veya Truva Atı’nın legoları kanımca muhteşem olur.

Haberin Devamı

Coldplay’e Türk akını
Londra geçtiğimiz hafta ülkenin en büyük stadyumlarından Wembley’de dünyaca ünlü müzik grubu Coldplay’in muhteşem konserine ev sahipliği yaptı.
Kaykaycı İngilizler ocakbaşında
Biletleri aylar öncesinde tükenen konseri hem Londra’daki Türk sosyetesinden hem de Türkiye’deki cemiyet hayatından birçok isim izledi. Siren Ertan, Mine Kalpakçıoğlu ve Ebru Kohen’in Türkiye’den katıldığı konser İngiltere’deki yoğun sıcaklar sonrasındaki en yağışlı iki güne denk gelmesine rağmen kelimenin tam anlamıyla tıklım tıklımdı. Ortamın kalabalığı ve coşkusu adeta pandemi öncesini andırıyordu.
Kaykaycı İngilizler ocakbaşında

Konserlerin gerçekleştiği her iki gün de 90 bin kişinin ünlü Wembley Stadyumu’nu tamamen doldurduğu konser tam bir bir ışık şovuydu. Dinleyicilerine muhteşem anlar yaşayan Coldplay’in Türkiye’ye de ilk fırsatta gelmesi dileğiyle...

 

Yazarın Tüm Yazıları