Ne çektin be İsmet

*

Osman Yüksel...
-Milliyetçi, mukaddesatçı sağ çizginin en keskin isimlerindendir.
-1940’larda, 1950’lerde, 1960’larda delifişek gibi esmiştir.
-Hazırcevaptır, nüktedandır, korkusuzdur, cesurdur, merttir.
-Halk Partisi karşıtıdır... İsmet Paşa düşmanıdır...
-1960’larda Demirel’in Adalet Partisi’nden milletvekili olmuştur.
-Kravatını beline bağlayarak Meclis’e girmiştir.
-Aykırılığı nedeniyle AP’den ihraç edilmiştir.
-Mahkemelerde sürünmüştür... Hapislerde yatmıştır...

*

Eşinin adı “İsmet” olan ve çocuğu olmayan Osman Yüksel’in şöyle dediği rivayet edilir:
“Şu hayatta ne çektiysem iki İsmet’ten çektim: Biri zürriyetimi elimden aldı, diğeri hürriyetimi.”

*

Dün Yeni Şafak’ta “Atatürk’ü İsmet İnönü zehirledi... Aha işte bu da belgesi” konulu sürmanşetlerin de sürmanşeti olan haberi okuyunca...
İçimden ve dışımdan “Ne çektin be İsmet” dedim durdum.

*

Gerçekten de İsmet Paşa, özellikle şu son yıllarda, ölümünün üzerinden şunca yıl geçmesine rağmen...
Bazılarının dilinden o kadar çekti ve çekiyor ki...
Bizim Osman Yüksel’in “iki İsmet”ten çektikleri bile devede kulak kaldı.

Ve nihayet bir istifa

-NİCE kazalar oldu...
-Nice ölümler yaşandı...
-Nice açık ihmaller gözlendi...
-Nice vahim yanlışlar yapıldı...
-Nice sorumsuzluklara imza atıldı.
Alt düzey ya da üst düzey fark etmez, tek bir Allah kulu “istifa” adlı müessesenin kıyısından bile geçmedi.

*

Dün “büyük elektrik kesintisi vakası” nedeniyle üst düzey bir bürokratın istifa ettiğine dair haberi okuyunca...
Gözlerime inanamadım.

*

“Buna da şükür” diyorum.
Ve sloganımı atıyorum:
“Bu daha başlangıç/Sıra Taner Yıldız’da.”

Twitter yasaklanınca merak ettiğim şeyler

-GECE-gündüz bu mecrada trollük yapan hükümet destekçileri ne yapıyor?

*

-Gününün 29 saatini Twitter’da geçiren Melih Gökçek ne hissediyor?

*

-“Hadi aslanlarım, şimdi şu sloganı TT yapıyoruz” diyen parti büyükleri ne yapıyor?

*

-Hükümetin aslında özgürlükçü olduğunu Batılı muhataplara anlatmak zorunda kalan yetkililer ne yapıyor?

*

-“Biz yasaklarla çarpışarak geldik” cümlesini hatırlayanlar ne düşünüyor?

*

-Demokrasi ve özgürlük açısından İslam dünyasına örnek olacağımız tezine dört elle sarılanlar akıllarından ne geçiriyor?

*

-Twitter kullanımında ustalaşan AK Partili milletvekilleri, içlerinden ne geçiriyor?

Mustafa Kamalak ile Çarşamba Sohbetleri

SAADET Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yarın Çarşamba Sohbetleri’ne konuk oluyor.

*

-MHP, Saadet Partisi, BBP seçim ittifakı için neler söyledi?
-AK Parti iktidarını en çok hangi açıdan eleştiriyor?
-Mısır politikasında hükümeti neden eleştiriyor?
-“Erbakan’ın çocukları” ile Saadet arasındaki sorun ne?
-“Orduya kumpas kuruldu” iddiası için ne diyor?
-“Paralelcilik” suçlamasına ne cevap veriyor?
-Esad’la görüşmeye gitmesiyle ilgili ne diyor?

*

Hepsi ve daha fazlası...
Yarın Hürriyet’te Çarşamba Sohbetleri’nde...

Rıdvan Dilmen’in bilgisi yok, fikri var

FENERBAHÇE otobüsüne yapılan alçakça saldırıyı yorumluyordu Rıdvan Dilmen.

*

Açıklamalarının bir yerinde şöyle dedi:
“Bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ama izin vermiyorlar. Molotofkokteyli atmak serbest olsun istiyorlar.”

*

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan Rıdvan Dilmen’i bilgi sahibi kılmak için yazıyorum:
-Bu ülkede hiç kimse ama hiç kimse “Molotofkokteyli atmak çok süper bir şey... Bu iktidar bunu engellemek istiyor” diyecek kadar kafayı yemedi.
-Meclis’te yapılan tartışmalarda CHP, MHP ve HDP temsilcilerinin tümü “Molotof atmaya getirilen ceza”ya tam destek verdiler.
-Molotofkokteyli zaten suç olarak tanımlanıyor. Molotof atmaktan en yüksek cezayı alanlar var. Buna rağmen muhalefet, iktidarın bu konuda getirdiği tasarıya onay verdi.
-“İç Güvenlik Yasası”, bir “Molotof yasası” değildi... İçinde demokratik prensiplerle örtüşmeyen birçok husus vardı. Muhalefet partilerinin itirazı da bunaydı.

*

Rıdvan Dilmen’e bilgiyi verdik.
Bakalım fikri değişecek mi?

Hakan Şükür’ün artıları ile eksileri

EKSİLERİ şunlardır:
-Cemaat konusunda en küçük bir eleştiriye yanaşmadı.
-“Devlet içinde Cemaat örgütlenmesi” olgusuna tek bir laf bile etmedi.
-Savcının, yargıcın, polisin bir büyük kumpas içine girmesi meselesinde eleştirel tek bir tutum bile takınmadı.
-En küçük, en hafif bir özeleştiriye bile girişmedi.

*

Artıları şunlardır:
-Hemencecik çark edebilirdi. Etmedi.
-“Paralel” diyenlere eklemlenebilirdi. Eklemlenmedi.
-Güçlü olan tarafı seçebilirdi. Seçmedi.
-El üstünde tutulacağı bir pozisyonu alabilirdi. Almadı.