Mahcup olamıyorsun ya... İşte asıl sorun bu Kenan!

Ben Kenan Sofuoğlu’nun yerinde olsam...

Haberin Devamı

Kimselerin gülmediği çok berbat bir espri yaptım.

Milletim beni haklı olarak çok ayıpladı.

Benim yüzümden partim zarar gördü.

Gazi Meclis’e yakışmayacak bir iş yapmış oldum.

Kim ne derse haklı, hiç olmadı hiç!

Falan derdim ve acayip mahcup olurdum.

Utancımdan uzun süre konuşamaz, konuşmaya kalktığım ilk andan itibaren de derin pişmanlığımı dile getirir, nedamet duygusuyla dopdolu olduğumu büyük bir içtenlikle ifade etmeye çalışırdım.

Kimseye laf sokmaya kalkışmadan, kuyruğu dik tutmaya çabalamadan, “Yahu amma da kalın kafalısınız! Amma da art niyetlisiniz! Bir espriyi anlamadınız be!” imasında bulunmadan yapardım bunu.

Oysa Kenan Sofuoğlu, bambaşka bir havada!

Bırakın derin pişmanlığı, “Ne olmuş ya! Niye abartıyorsunuz ki” edasında!

Ve bir de tutmuş...

Haberin Devamı

“TRT’ye çık özür dile” dediğim için sosyal medya hesabından bana, “TRT’ye gerek yok, istiyorsan senin programına geleyim” falan diye meydan okuyor.

Size bir şey söyleyeyim mi?

Kenan Sofuoğlu’nun berbat ve münasebetsiz espriler yapması, o kadar da büyük problem değil.

Asıl büyük problem...

Münasebetsizliğini idrak edememesinde! Bir türlü mahcup olamamasında! Pervasızlığında! Vurdumduymazlığında! Gerekçesiz özgüveninde!
 

ARAYIP DA BULAMADIĞIM SÖZÜ NİHAT HOCA YAZDI

MİLLİ Piyango satıp ekmek parası kazanmaya çalışan vatandaşlara ve ondan bilet alan vatandaşlara kamera / mikrofonla yanaşıp...

“Haram bu haram! Alayınız yanacaksınız” demenin...

Nasıl tatsız bir iş olduğunu hissediyor, ancak İslami açıdan olaya bir teşhis koyamıyordum.

İmdadıma Nihat Hatipoğlu yetişti.

Nihat Hatipoğlu Hoca, Sabah gazetesinde dün yazdığı yazıda en doğru, en mükemmel, en isabetli teşhisi koymuş.

“Yapılan iş, insanları günahı savunur hale getirmekten başka bir şey değildir” diyor Nihat Hoca.

Evet! Evet!

Tam da budur.

Bu Ahsen TV’ciler, yaptıkları bu tür hareketlerle...

İnsanlarımıza günahı savundurtuyorlar.


Biliyorum, Ahsen TV’ci dangalak anlamayacak ama ben yine de söyleyeyim:

İnsanlara günahı savundurtmak, günah işlemekten bile daha fena bir şey!

Mahcup olamıyorsun ya... İşte asıl sorun bu Kenan

Haberin Devamı

PEK HAVALI BİR LÜBNAN LOKANTASI: L’ORİENT

NİŞANTAŞI’nın en gözde Caddesi Mim Kemal Öke’de süper havalı bir Lübnan restoranı açıldı. Adı: L’orient.

Gittim, denedim. Sonuç şudur: 

Felafeliyle, humusuyla, bizdeki içliköfteye benzeyen kebbeleriyle, keşkeşiyle, bizim şerbetleri andıran jallabıyla... Lübnan mutfağından zengin çeşitler sunuyor L’orient.

Sahibi Lübnanlı... Şefi Lübnanlı... Yemeklerin tümü Lübnan mutfağından... Baharatlar bile Lübnan’dan geliyor... Kısacası “Adeta Beyrut’tayım” hissine kapılmamak elde değil.

Lübnan’da evlerde balık, et, tavuk ayrımına gidilmezmiş, üçü bir arada servis edilirmiş. Siz de L’orient’te aynı yöntemi izleyebilir, “midıl midıl on tı teybıl” yöntemiyle hepsinden azar azar sipariş vererek tatma şansı bulabilirsiniz.

Haberin Devamı

Fazla bağırmayan oryantalist bir ambiyans... Pek enteresan tatlılar... Özenli servis... Semtine ve havalı ortamına göre nispeten ehven fiyatlar... “Frikeh” adlı enfes bir ana yemek... Tavsiye ederim yani.

ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM

“Nasıl ya! Doğru mu bu? Yalandır ya! Allahım ne olur doğru olmasın!” demeden haberleri takip etmek istiyorum.

“Batı taklitçisi” suçlamasına maruz kalmadan yeni yılı şöyle kırmızılı mırmızılı karşılamak istiyorum.

Yerel seçimden kim yenerse yensin kendimi yenmiş, kim yenilirse yenilsin kendimi yenilmiş hissetmeden çıkmak istiyorum.
 

NASIL BİR YENİ YIL

“Sen gittin ya... Şimdi ben...” falan diye inleyen kitapların yazılmadığı...

Nusret’in tuz serpme hareketine maruz kalınmadığı...

Haberin Devamı

Fesli Kadir’in sadece torunlarını sevdiğinin haber olduğu...

Bir yıl diliyorum.

REKTÖR ARAÇLARIYLA İLGİLİ BİR ÖNERİM VAR

SİİRT Rektörü, kendisine biraz havalı bir otomobil aldırmış devlet kesesinden.

Tartışılıyor!

Tartışmalara son verecek bir önerim var: Rektörlere tahsis edilecek makam araçları, rektörlerin başlarında bulunduğu üniversitenin bilimsel ve akademik seviyesine göre tahsis edilsin.

Türkiye’nin savunma sanayii için atılan adımlarda başında bulunduğu şirketin büyük pay sahibi olmasıyla...

Mahcup olamıyorsun ya... İşte asıl sorun bu Kenan

SELÇUK BAYRAKTAR

Tamamen işine odaklı olmasıyla...

Savunma sanayiinde atılan her önemli adımı, “çok geç kalındı” diye vurgulayarak anlatmasıyla...

80 bin saatlik uçuşla havacılık tarihinin gökyüzünde en uzun süre görev yapan milli hava aracının ortaya çıkmasına yaptığı katkıyla...

Haberin Devamı

Özel bir havacılık okulunu tamamlayıp ilk yalnız seyrüseferini gerçekleştirmiş olmanın kıvancını samimiyetle paylaşmasıyla...

Polemiklerden uzak durmasıyla...

Sosyal medyayı çok başarılı bir şekilde kullanmasıyla...

Havacılığa gönül vermesiyle...

Tevazudan asla sapmamasıyla...

Dikkatimi çekti, çekiyor ve çekecek galiba!

 

Yazarın Tüm Yazıları