İyi ama bunlar hiç de radikal İslamcı gibi değil

REINA katliamcısının evinde yakalanan iki kadın ve bir erkeğin haline baktığımızda gördüklerimiz şunlardır:

Haberin Devamı

Üçünün de gözlerinden psikopat alevler fışkırıyor.

İyi ama bunlar hiç de radikal İslamcı gibi değil

Birinin boynunda son devrin modası tasma kolyelerden var.

Psikopatlıklarının temelinde yanlış din algısının yattığına dair pek bir işaret vermiyorlar.

Sokakta görseniz asla “Bunlar IŞİD’çi” demezsiniz, o derece yani.

Takiye falan yapar bir halleri yok. Doğallar.

Üçü de hissiz, üçü de duyarsız, üçü de Leyla olmuş gibi...

Kısacası...

Bu üç şahıs...

Damdan adam atan, kadınlara sokağa çıkmayı bile yasaklayan, kör bıçakla adam kesen, dini en katı, en sert ve en yanlış şekilde yorumlayan, aksi, tutucu, vicdansız, zalim, merhametsiz, sapık IŞİD’çi katillere pek benzemiyor.

Bu üç şahıs...

IŞİD’çi katillerden daha çok...

Amaçsızlıktan ne yapacaklarını şaşırmış, idrak noksanlığına tavan yaptırmış, dibe vurmuşluklarını tehlikeli bir macerayla taçlandırmaya çalışan, meczup, kaybedecek bir şeyleri kalmamış, hatta hatta konudan da epey habersiz tiplere benziyor.

Kısacası...

Bu üç şahıs sayesinde...

IŞİD’in devşirdiği insan malzemesinin çeşitliliğini çok somut, çok net ve çok bariz bir şekilde görmüş olduk.


AÇIK TEŞEKKÜR
KATLİAMCIYLA ilgili her türlü istihbaratı büyük bir titizlikle değerlendiren BÜTÜN İSTİHBARATÇILARIMIZA...

Saatler süren görüntüleri izleyerek bir iz yakalamaya çalışan ve bu uğurda göz nuru döken TÜM POLİSLERİMİZE...

Büyük bir gizlilik içinde operasyonu yürüten ve dışarıya hiçbir bilgi sızdırmayan GÜVENLİK BÜROKRASİSİNE...

Katliamcıyı canlı yakalayarak bağlantılarının ortaya çıkarılması adına çok önemli bir iş başaran TERÖRLE MÜCADELE EKİPLERİNE...

Emniyet teşkilatının başında yer alan İçişleri Bakanı SÜLEYMAN SOYLU’YA...

Binlerce teşekkür.


ZEHİR HAFİYELER İŞBAŞINDA
“REINA katliamcısı çoktan yurtdışına kaçmıştır” diyenler, daha yalanlarının dumanı üstünde tüterken...

Yine iddialı iddialı konuşmaya başladılar:

“Katliamcı profesyonel.”

Şu zehir hafiyeler, keşke biraz dinlenmeyi tercih etseler.


SEN KİMSİN?
KENDİSİNİ medyanın zabıta amiri sanan bir tetikçi var.
Hani şu sağa sola tehditler yağdıran şahıs.

On bininci kez yine bana sarmış.
“Gözüm üzerinde” falan diye sallıyor.

Bu tetikçi ve tehditçiye Sayın Cumhurbaşkanımızın meşhur seslenişiyle sesleniyorum:

Kimsin sen?
Sen kimsin ya? 
Kimsin sen kimsin?


HABER SUNARKEN MIRILDANDIKLARIM
SEN git Salim Şen’li, Ayhan Ogan’lı, Aykut Erdoğdu’lu, Mehmet Şahin’li, Ersan Şen’li Tarafsız Bölge’ni sun Ahmet Hakan, senin neyine gerek haber sunmak?

Bu iş tartışma programı modere etmekten daha zormuş arkadaş... Adamın iflahı kesiliyor vallaha.

Ben şimdi niye heyecan yapıyorum ki? Hadi heyecan yaptım... Ne diye heyecanımı bu denli fazla belli ediyorum ki...

Bu kravat da boynumu biraz fazla mı sıktı ne? Bu kravat inceden ve hafiften sağa mı çekiyor ne?


PASTA DEĞİL SANAT ESERİ
KADİM dostum Taylan Bilgel, Kanal D Haber’e başladığım günün akşamı, çok hoş bir sürpriz yaptı.

İyi ama bunlar hiç de radikal İslamcı gibi değil

Pelit’te yaptırdığı bir sanat eserini andıran bu pastayla çıkıp geldi.

Hemen fotoğraflar çektirdik pastayla...

Ardından da “Buna dokunulmaz, en iyisi saklayalım” falan diyerek bir köşeye kaldırdık.

Fakat ertesi gün “ziyan olacak” diye Kanal D Haber çalışanlarıyla pastaya yumulduk.

Her ne kadar pastadan yapılmış heykelimi yerken tuhaf duygular içine girsem de...
Teşekkürler Taylan Bilgel.
Teşekkürler Pelit.


BOYNUZ KULAĞI GEÇEMEDİ
KİM ne derse desin...

Mehmet Barlas’ın her şeye rağmen bir kalitesi vardır.

Fakat ne yazık ki oğlu, babasından fersah fersah geride...

İyi ama bunlar hiç de radikal İslamcı gibi değil

Oğul Barlas’ın şu yazdığına bakın:

“Katil, çocuğu ile yakalanmış. Katili konuşturmak için o çocuk da ne şekilde kullanılması gerekiyorsa kullanılmalı. Ahlaki sakınca yok.”

Oğul Barlas’ın konu ettiği çocuk, dört yaşındaki bir çocuk...

Adamdaki ahlaki çıta o kadar düşük ki...

“Ahlaki sakınca yok” dediği durum...

Ahlaksızlığın dik âlâsı.


BU CANİLER CEZALANDIRILSIN
“SEKTER” adlı bir kediyle aynı evi paylaşmaya başladıktan sonra bende kedi, köpeğe yönelik hunharlıklar karşısında öyle bir duyarlılık başladı ki...

Neredeyse “Panter Emel” oldum, çıktım.

İyi ama bunlar hiç de radikal İslamcı gibi değil

Mesela bir köpeğe işkence ederek zulmeden şu iki alçak caniyi bir yakalasam...

Doğduklarına pişman edebilirim, o derece yani.

Yazarın Tüm Yazıları