İmza toplamaya dair mırıldandıklarım

*

Haberin Devamı

- Madem acayip iddialısın, madem ortalığın tozunu attıracağını söylüyorsun... O zaman ilk günde yüz bini gümbür gümbür geçeceksin arkadaş. Hiç kusura bakma.

*

- Elini yüreğine koymuş, “Bizim imza bugün kaç oldu acaba?” diye endişelenerek Cumhurbaşkanı mı olunur Allah aşkına?

*

- İmza bir tartıdır. İlk anda 90 okka gelemeyeceksen, elinde buna dair bir veri yoksa çıkmayacaksın o tartıya aga.

İmza toplamaya dair mırıldandıklarım

*

- İttifak masalarında bir pazarlık gücün vardı. İmzaya çıkarak o gücünü de kaybettin. E ne anladım ben bu işten?

*

- Her şey gazla çalışabilir: İddialı olmak, yukarıdan atmak, kendini dev aynasında görmek falan. Bir tek imza toplamak gazla çalışmaz.

*

- Sosyal medyanın ne kadar aldatıcı, yanıltıcı bir mecra olduğunu şimdi öğrendin mi? Milyonlarca takipçinden ilk günde yüz bin imza çıkmadı.

*

Haberin Devamı

- Son gün, son saat ittire kaktıra yüz bini bulsan ne fayda. Karizma çizilmiştir bir kere. Eyvah ki eyvah.

AĞIRALİOĞLU’NUN ACIKLI KOMEDİSİ

İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu, durup dururken çıktı ve şöyle şeyler söyledi:

*

- Bölücülüğün pazarlık masasını kurdular.

- Kurucusu olduğumuz masada bize pusu kurdular.

İmza toplamaya dair mırıldandıklarım

- Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dedik, Güçlendirilmiş Kılıçdaroğlu modelini bulduk.

- PKK’yı övenlerin pazarlık ettiği masadır bu.

- Muhalefet ilkesizleşecek dedik, dediğimizi bulduk.

*

Aynı İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu, üç gün sonra “Partime çalışacağım, adayımıza çalışacağım” falan türü sözlerle Kılıçdaroğlu’na destek attı.

*

Üç gün önce “bölücü, pusucu” diye veryansın et... Üç gün sonra “Kemal abime çalışacağım” de.

*

Bakın bu bir komedidir.

Ama acıklı bir komedi.

BAKANLARI NEDEN ADAY YAPIYOR


Erdoğan açıkladı: Dokunulmazlık için deniliyor ama değil. Çünkü yeni sistem farklı. Bakanların, görev yaptıkları süreçle ilgili dokunulmazlıkları devam ediyor. Peki mesele dokunulmazlık değilse neden? Neden bakanlar vekil listelerine alınıyor? Erdoğan’ın seçilmesi durumunda bu isimlerin yeniden bakan olmama durumu söz konusu olacak. Neden böyle bir risk alınıyor? Bu sorulara benim bulabildiğim cevaplar şunlar:

*

Haberin Devamı

- Milletvekili listelerinin gücünü arttırmak için.

*

- Erdoğan ayrı, AK Parti ayrı propagandasını kırmak için.

*

- İcranın gücünü seçime taşımak için.

*

- Bakanların popülaritesinden yararlanmak için.

*

- Parti oyunun geride kalmamasını sağlamak için.

SİYASİ DOKUNUŞLAR

- DİPLOMA: Her seçim aynı hikâye. Bazıları yine başladı diploma da diploma diye tutturmaya. Siyasette olay şudur: Sonuç alınmamış bir konuyu sündürmeye devam ederseniz, ters tepki yaratırsınız.

*

- ZAFER: Seçime 50 gün kala yapılabilecek en büyük yanlış: Erken zafer havasına girmek. “Ezerek geliyoruz” demek yerine “Kafa kafayız” derseniz taraftarlarınızı daha fazla galeyana getirirsiniz.

*

- TELEVİZYON: Liderlerin televizyon söyleşileri başladı. Bu söyleşilerden başarılı bir sonuç çıkması için sahicilikten asla uzaklaşmamak gerekir. Bir de uyarım var: Soru soranların çok olması, bütünlüğün bozulmasına eşsiz katkı sunuyor.

*

Haberin Devamı

- FARK: Eğer iki adaylı bir seçim olacaksa... Yüzde 50 / Yüzde 50 dengesinin söz konusu olabileceğini hiç kimse akıldan çıkarmamalı. Unutulmasın: Erdoğan, yüzde 52 ile seçim kazandı. Karşısında hep yüzde 48 vardı yani.

*

- SOSYAL MEDYA: Tabii ki çok önemli bir mecra sosyal medya. Ancak her şey demek değil. Siyasetçilerin kulaklarına küpe olması gereken cümle şudur: Sosyal medyasız kalma ama her şeyini de sosyal medyaya bağlama.

DEPREM BÖLGESİNDE SEÇİM ÇALIŞMASI NASIL YAPILIR

Bu konuda üç temel prensip belirledim. Takdim ediyorum:

*

- BİR: Deprem bölgesine “seçim kampanyası etkinlik alanı” muamelesi yapmaktan kaçınmak gerekir.

*

- İKİ: Deprem bölgesinde yürütülecek seçim çalışmasının temel dinamiği şu olmalı: Yardım etmek, yardım etmek, yardım etmek.

*

Haberin Devamı

- ÜÇ: Siyasetçi, deprem bölgesine oy istemek için gitmemeli. Siyasetçi, deprem bölgesine bir eksiğin tamamlanması için gitmeli.

TÜRK KADINI GÜCÜNÜ VOLEYBOLDA GÖSTERİYOR

KADIN voleybolcularımız resmen destan yazıyorlar.

Fenerbahçe, Eczacıbaşı ve Vakıfbank...

Üç takımımız da Avrupa’da yarı finale kaldı.

İmza toplamaya dair mırıldandıklarım

Hürriyet Spor Müdürü Mehmet Arslan, haber toplantısında bu olay için şu değerlendirmeyi yaptı:

*

“Kadın hareketidir bu. Türk kadın hareketi, voleybolda kendini gösterdi.”

*

Voleybolcularımızla ne kadar gurur duysak az.

Yazarın Tüm Yazıları