İmamoğlu’nun açıklaması ne anlama geliyor

“Ben şu anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yım. Bu durumda bana düşen belediye başkanlığını en iyi şekilde yapmak. Şu an benim aklımdan geçen ve amacım, İstanbul’da görevini en iyi yapan bir belediye başkanı olmaktır. Dahası hedefim, İstanbul’da tarihin en başarılı belediye başkanı olmaktır, daha ötesi yok.”

Bu açıklamadan ben şu dört sonucu çıkardım:

*

BİR: Meral Akşener, İmamoğlu’nu övünce, “Akşener, İmamoğlu kartını masaya sürdü” yorumları yapılmıştı. İmamoğlu, bu kıskaçtan kendini kurtarmak istiyor.

*

İKİ: İmamoğlu, bu açıklamayla Kemal Kılıçdaroğlu’na “Ben senin önünde engel olmam, sen adaysan benim bir çıkışım olmaz” mesajı veriyor.

*

ÜÇ: Adaylık topunun ayağına gelmeyeceğini fark eden İmamoğlu, “Benim zaten öyle bir amacım yoktu” demenin yapı taşlarını döşüyor.

*

DÖRT: Millet ittifakı, İmamoğlu’nun aday olması konusunda uzlaşırsa... İmamoğlu, bu açıklamaya rağmen aday olur. Yani kapı tam kapanmış değil.

BİR SAKİN GÜÇ: CİHAN PAÇACI

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, son günlerde siyaset gündemini sallayan isim oldu.

Nasıl salladı?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na...

“Hep ben diyorsun. Ben yapacağım diyorsun. Oysa biz bir ittifak kurduk. Bu dil ve üslup, ittifak hukukunu zedeler” türünde uyarılar yaparak salladı.

*

Çarşamba akşamı Tarafsız Bölge’de Cihan Paçacı ile kısa bir röportaj yaptık.

Konudan tamamen bağımsız olarak Cihan Paçacı’ya dair şöyle bir saptama yapmak isterim:

*

Ölçüp tartarak konuşmasıyla... Sözünün nerelere gideceğine dair farkındalığının yüksek olmasıyla... Devlet adamı ciddiyetini korumaya gösterdiği özenle... Tepkiselliği de kararında tutabilmesiyle...

Cihan Paçacı’nın çoktandır siyasette özlemini çektiğimiz bir sakin güç olduğunu fark ettim.

YOK ARTIK RUM YÖNETİMİ!

KIBRIS Rum Yönetimi’nde İngilizce test kitabında sorulan bir soruda Atatürk’ten söz edilmiş.

*

Ortalığı birbirine kattı Rum Yönetimi... Önce o sayfanın test kitabından yırtılıp atılmasını istediler öğrencilerden... Sonra da kitap hakkında toplatma kararı verdiler.

*

“Yobazlık” diyorum, “Çağdışılık” diyorum, “Hazımsızlık” diyorum, “İlkellik” diyorum.

Yok, yok... Hiçbiri yapılanı anlatmaya yetmiyor!

HAHAHA FEHMİ ABİ!

FEHMİ Koru, şöyle yazmış:

*

“Abdullah Gül, nitelikleri ve deneyimiyle Millet İttifakı için hâlâ düşünülebilecek bir isimdir.”

*

Okuyunca kahve püskürtmeye yol açan cümleler vardır ya...

Tam da öyle bir cümle.

*

İlahi Fehmi Abi!

Hayrünnisa Gül bile Abdullah Gül’ün adaylığından vazgeçti.

Ama sen vazgeçmiyorsun.

TALİBAN ŞAŞKINI BİR DÜNYA

TALİBAN, geçici yönetimini oluşturdu.

Dünyadan tepkiler yükseliyor:

*

E hani geniş tabanlı hükümet kuracaktınız?

*

Hey gidi şaşkın dünya, hey!

Adamlar, terörden aranan bir ismi İçişleri Bakanı yapmışlar... Sen hâlâ “geniş tabanlı hükümet” falan diye duygusallaşıyorsun.

AŞI KARŞITI MİTİNG

AŞI ve test karşıtları, yarın Maltepe’de miting yapacaklar.

Bayağı eğlenceli olacak diye düşünüyorum. Bekleyelim, görelim.

*

Ama benim takıldığım konu şu:

*

Eğer aşı tedarikinde sorunlar yaşansaydı... Maltepe’de düzenlenen mitingin konusu “Aşı nerede aşı” olacaktı. Aşı tedarikinde sorun yaşanmayınca... “Aşıya hayır aşıya” mitingi yapılıyor.

*

Yani her durumda miting yapılır bu ülkede.

BUGÜNLERDE HERKES

BUGÜNLERDE etrafımdaki herkes, şu üç sorunla boğuşuyor:

*

BİR: Acaba mevsimsel grip mi oldum? İKİ: Acaba klima mı çarptı? ÜÇ: Yoksa korona mı oldum? OMG!

*

Dün itibarıyla ben de bu üç sorunun üçüyle de boğuştum.

*

Ve sonuç: Klima çarpmasına kurban gittiğime karar verdim.

U VE M KAVGASI

ULAŞTIRMA Bakanlığı, İstanbul’da kendi yaptığı metrolardaki amblemi değiştirdi.

M yerine U yaptı.

*

Akıllıca bir hamle mi? Zekice bir taktik mi?

Tam olarak karar veremedim.

*

İstanbul’a yapılan metro yatırımında Ulaştırma Bakanlığı’nın payına vurgu yapmak ve “Metroyu biz yaptık, belediye değil” mesajını halka ulaştırmak açısından bakılınca...

Akıllıca bir hamle, zekice bir taktik olarak görülür.

*

“İkisi de kamu tarafından yapılıyor, ikisinin de arkasında devlet var” denilerek bunun ayrımcı bir yaklaşım olduğunu düşünenler olacaktır. Böyle düşünenlerin sayısı çok olabilir mi? Bu yaklaşım ağırlık kazanabilir mi? İşte bunu bilemiyorum.

*

Bu yüzden tam olarak karar veremedim.