Anketlerde yükseliyorlarmış

Demiş ki:
“Anketlerde yükseliyoruz.”
Ardından da eklemiş:
“Tek parti iktidarına gidecek şekilde yükselmesi için elimizden geleni yapıyoruz.”
*
Ellerinden geleni yapıyorlarmış.
Ve anketlerde yükseliyorlarmış.
*
Olup bitenlere şöyle bir bakalım:
Terör almış başını gitmiş.
Çözüme dair umutlar tükenmiş.
Kürtler tek bir partinin çatısı altında sıkışmış.
Tehlikeli ve fiili bir parçalanma hali söz konusu olmuş.
İç çatışma provaları yapılmaya başlanmış.
Tehditler, saldırılar artmaya başlamış.
1 lira olacak dedikleri dolar, 3 lirayı çoktan sollamış.
*
Ve bütün bunlara rağmen...
BİR: Anketlerde yükseliyorlarmış.
İKİ: Ellerinden geleni yapmaya devam edeceklermiş.
*
Anketlerde daha da yükselmek için...
Ellerinden gelenin fazlasını yapacaklarsa...
Allah bütün milletimizi muhafaza buyursun.

Binali Yıldırım üzerine tezler

AHMET Davutoğlu’na karşı Binali Yıldırım kozu sürülmüş.
Sonra anlaşma sağlanmış.
Ahmet Davutoğlu gitmiş, gelmiş.
Binali Yıldırım şimdilik geri çekilmiş.
Falan filan.
*
Fakat akıllarda şu soru var:
Ahmet Davutoğlu gitse, yerine Binali Yıldırım gelse ne olurdu?
*
Beş maddede özetliyorum:
*
BİR: Ahmet Davutoğlu’nun bile dolduramadığı liderlik koltuğunu Binali Yıldırım’ın doldurması çok zor.
*
İKİ: Ağzı laf yapabilen Ahmet Davutoğlu için bile “Hitabet yeteneği yeterli değil” denilirken... Binali Yıldırım’ın olmayan hitabeti, AK Partililere saç baş yoldurabilir.
*
ÜÇ: Binali Yıldırım icracıdır, yol yapar, hızlı tren yapar falan... Mühendistir. Organizasyon yeteneği vardır. Fakat bütün bu özellikler, hiçbir kargaşanın hüküm sürmediği normal bir ülkede aranan özelliklerdir.
*
DÖRT: Terör sorunu nasıl çözülecek? Bugün Türkiye’nin en büyük ve en önemli sorusu budur. Binali Yıldırım, bu soruya esaslı cevaplar üretmekte yetersiz kalabilir. Gerçi Davutoğlu’nun durumu da ortada ama... Neyse... Neyse...
*
BEŞ: Binali Yıldırım’ın başbakanlığında oluşacak hükümet, Cumhurbaşkanı ile uyumu da aşan bir işbirliği içinde olur. Peki Davutoğlu’nun başbakanlığındaki hükümet? O uyumu aşan işbirliği içinde değil mi? Öyle ama Davutoğlu hükümeti, hiç değilse arada minik arızalar çıkarabiliyor.

Davutoğlu, Sultan Fatih’in babasına dediğini demeli

BAŞBAKAN Davutoğlu, Sultan Fatih’in babasına seslendiği gibi seslenmeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’a...
*
Şöyle demeli:
Eğer AK Parti genel başkanı bensem... Bırak listemi kendim yapayım.
Eğer AK Parti genel başkanı sensen... Bırak Saray’ı geç partinin başına.

Şehit Kürtler

PİYADE Er Gökhan Çakır.
Reyhanlı’da şehit düştü.
Şehit Gökhan Çakır bir Kürt idi...
Vatanı için canını verdi.
*
Asıl çarpıcı olanı ise şehidin amcası açıkladı.
Dedi ki:
Dün işyerlerimize Kürt olduğumuz gerekçesiyle saldırdılar.
Bugün ise oğlumuzun şehit olduğu haberini aldık.

Yozgat’ta ırkçılığa geçit verilemez

KENDİNİ bilmez aşağılık ırkçının teki, Yozgat şehir tabelasının önüne, üstünde “İtler girebilir/Kürtler giremez” diye bir pankart asmış.
*
Ey Yozgatlılar!
Ey Bozok Yaylası’nın yiğit evlatları!
Ey hemşerilerim!
Bu aşağılık ırkçının yaptığı alçaklığa teslim olmayınız.
O nefret kusan adamı derhal adalete teslim ediniz.
O adamın astığı pankartı ayaklarınızın altında eziniz.
*
Ve o pankartın yerine...
“Türk ve Kürt kardeştir, buna dil uzatan kalleş oğlu kalleştir” yazınız.

Cizre, ey Cizre

BEDİÜZZAMAN Said-i Nursi der ki:
“Bir gemide dokuz cani, bir tek masum olsa... O gemi hiçbir şekilde adalet kanunuyla batırılamaz.”
*
Ben de Bediüzzaman’ın bu ölçüsüyle haykırıyorum:
İçinde caniler var diye Cizre’nin hayat damarlarını kesmek insafa sığmaz.
Masum-suçlu ayırt etmeden bütün halka eziyet etmek insanlığa yakışmaz.

Çorbacı tarayan alçak teröristler

FENA halde galeyana gelmiş durumdayım.
*
Güpegündüz Diyarbakır’ın göbeğinde çorbacı tarayan alçaklar!
Gariban garsonu katleden gözünü kan bürümüş teröristler!
Kan dökmekten ve öldürmekten başka bir şey bilmeyen şerefsizler!
Size ancak döktüğünüz kanda boğulmak yakışır.