’Rektörler türbana selam duracak’

ERBAKAN bu sözleri 1996’da başbakan iken söylüyordu.Dönemin rektörleri buna büyük tepki gösterdiler.

Haberin Devamı

Erbakan'ın dediği ortaya çıktı

Üniversiteler inançların değil, bilimsel özgürlüğün olması gereken yerler ama... Esas ayrımcılık ve etik olmayan davranış, üniversitelere

Biliyor musunuz

GÜVERCİNLİK Pina Yarımadası’nda MNG’nin yaptığı usulsüz dolgudan dolayı bir süre açığa alındıktan sonra göreve iade edilen Milas Kaymakamı M. Bahattin Atçı’nın, Çanakkale Bayramiç İlçesi’ne gönderilmesinin Milas halkı arasında üzüntü yarattığını....
türbanın sokulması niyeti. Bu durum yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Artık türbanlı-türbansız üniversiteler olarak ayrım yapılacak.

Laiklik, hukukun üstünlüğü, Atatürk ilkeleri ve benzeri değerlere bağlılık ayaklar altına alınacak.

Bunların ilk belirtisi 23 rektörün seçimiyle ortaya çıktı.

Damgayı da YÖK ve Cumhurbaşkanı Gül vurdu.

Yazdığımız ve dediklerimizin ortaya çıkmasına bir örnek vereceğiz...

AKP, ’Atatürkçü’ olarak bilinen Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne ’muhafazakár’ bir rektör oturtmaya ant içmişti. Rektör Prof. Dr. Ferit Bernay’ın karşısında, AKP milletvekili adayı Prof. Dr. Sait Bilgiç aday oldu. En güçlü adaylardan biriydi. Ancak ne olduysa seçimden 2 gün önce Prof. Dr. Hüseyin Akan’ın lehine geri çekildi. Akan oyunu ikiyi katladı. Nitekim seçimlerde de 262 oyla birinci sıraya yerleşen Prof. Dr. Murat Aydın’ın peşinden 183 oyla ikinci oldu. 157 oyla da Prof. Dr. Erdal Ağar üçüncülüğü aldı. YÖK, Köşk’ün işini kolaylaştırmak için Ağar’ı saf dışı bırakıp yerine 46 oy alan Hakan Muğlalı’yı koydu. Biz bunları daha YÖK listesini göndermeden gündeme getirdik. Yazı o zaman hayli yankı buldu.

Sonuçta, Prof. Akan, bugün Samsun’a rektör olarak ilan edildi.

(Görevi devraldıktan sonra ilk olarak, kendisi için adaylıktan çekilen ancak bir ara Yalova Rektörlüğü’ne niyetlenen Bilgiç’i rektör yardımcısı olarak atayıverdi.)

Aynı şekilde Malatya İnönü Üniversitesi rektör seçiminde de Prof. Cemil Çiçek, dışardan gelerek aday oldu ve bir şekilde en yüksek oyu aldı. YÖK de kendisini aynı şekilde 1. sırada Köşk’e gönderdi. Gül de kendisini rektör olarak atadı.

Yeni her iki rektör de (o zaman aday) bize gönderdikleri açıklamalarda ’Atatürkçü’ olduklarını duyurdular. (Bu konudaki yazıları merak edenler Hürriyet’in internet sayfalarından okuyabilirler.)

AKP’nin artık ’biat’ etmiş valisinden, kaymakamından ve bürokratlarından sonra rektörleri de var.

Tepeden tırnağa her şeyde söz sahibi.

Bu arada AKP’den üç milletvekili Prof. Ömer Dinçer, Prof. Mehmet Sayım Tekelioğlu ve Prof. Sami Güçlü’nün adayları belirlediğini yazmıştık. Prof. Sami Güçlü ise bu konuda itiraz etmiş, bize "Siyasetçiden torpil isteyen varsa o rektör olmamalı... Seçimlerde hocaların oylama ile ortaya çıkardıkları tercih dikkate alınmalıdır" dedi.

Öyle mi oldu acaba?

Yeni açılacak üniversitelerde de rektör seçimi yapılacak.

Hükümet, bundan sonra üniversitelerde rektör seçimi yapmasın, üniversite öğretim üyelerinin oylarına yazık etmesin.

BÜYÜKANIT’A ’GICIR’ YILMAZ’A ’LENDUHA’

ESKİ bir Genelkurmay Başkanı’na, ’velev ki’ güvenlik nedeni ile olsun konforlu ve güvenli bir arabanın tahsis edilmesi Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır; bu bir kadirşinaslıktır. Üzerinde konuşmak kimsenin aklına gelmez bile... Kritik görevlerde bulunan devlet memurları, emeklilik dönemlerinde suret-i katiyede hiçbir konuda korumasız bırakılmamalıdır. Devlet aygıtı ve devlet görevi ancak bu anlayış ile muhteva kazanır ve devlet geleneğini güçlü kılar.

Bu konuda geçerli olabilecek tek ölçü, kayırmacılığa ve ayrımcılığa meydan vermemektir.

Kısa bir süre önce Bolu Dağı’nda arıza yapmış bir araçta eski başbakanlardan Mesut Yılmaz bulunuyordu. Anlatıldığına göre araç yola devam edememiş ve Yılmaz, yolda araç beklemiş. Bu da önemli değil, araçlar arıza yapabilir. Tahsis edilen aracın niteliği önemli.

Başbakanlık kendisine 1986 model (Mercedes) bir zırhlı araç tahsis etmiş ve araç metal yorgunluğu nedeniyle sık sık arızalanıyormuş. Yol emniyeti ve kişi güvenliği açısından çeyrek asırlık bir aracın uygun olmadığı açık, üstelik, Ergenekon iddianamesinde Mesut Yılmaz’ın suikast listesinde olduğu ortaya çıktı.

Devlet kritik görevlerde bulunanlara, eşit ölçülerde tahsisler yapmak sorumluluğunda... Beraber çalıştığın Genelkurmay Başkanı’na ’ultra lüks’ bir araç tahsis edilip, eski bir Başbakan’a çeyrek asırlık bir ’lenduha’yı (hantal, eskimiş, modası geçmiş) emeklilik hizmet aracı olarak tahsis edilirse hakkaniyete uygun davranılmamış olunur. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın, seleflerinin de güvenliğini düşünmek sorumluluğu vardır.

Başbakan, beraber çalıştığı atanmışları, seçilmiş eski başbakanlara tercih ediyorsa, atanmışlar ve seçilmişler konusundaki düşüncelerinden vazgeçmiş sayılır ki, bu demokrasi anlayışının da değişmekte olduğunu gösterir.

Burada akla bir soru geliyor hemen... Güneydoğu’da göğüs göğüse çarpışmış emekli general Osman Pamukoğlu gibi kritik görevlerde bulunmuş personele böyle 'imtiyaz' sağlanmış mıdır? 

Haberin Devamı

DİYANET: İNCELİYORUZ
DÜNKÜ ’Diyanet Vakıfları Zenginleşiyor’ başlıklı Balıkesir ve Bandırma müftülükleriyle ilgili iddiaları gündeme getirdiğimiz yazıya Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Er aradı. "Böyle bir yazı için teşekkür ettiklerini" belirterek "Bu konularla ilgili araştırmalarımız var. Yazınızdaki konuları da buna dahil ediyoruz" dedi.

’Diyanet Vakfı’ olsun, özellikle yeni kurulan ’Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı’ -Eski adı Tokyo Vakfı- ile ilgili bazı duyumlar aldığımızı söylememiz üzerine Prof. Er şöyle konuştu: "Bize gelen her türlü bilgi ve belgeyi ciddiyetle değerlendirdiğimizi söylemek isterim. Adı bu işlere karışan müftüler hakkındaki incelemelerimiz sürüyor. Bu konudaki hassasiyetimize güvenebilirsiniz. Bizlere yardımcı oldunuz, tekrar teşekkür ederim."

Dileriz bu soruşturmanın sonuçları bize de bildirilir ve bu istismarcı ’din tacirleri’nin kimliklerini kamuoyu öğrenmiş olur.

PROJELER NE
AKP kapatılmadı ve AB-D’nin en büyük projeleri kurtuldu. Neymiş bu projeler?

KKTC’nin Türkiye’den koparılması.

Soykırımın tanınması.

Türkiye’nin bölünmesi veya en azından güneyimizde Kürt devletinin kurulması vb. vb. vb.
Z. ÖZGÜR

Yazarın Tüm Yazıları