Yok mu bir ombudsman

BU işin adını koyalım.AKP yönetiminin yaptıkları, artık demokratik nezaketi de aşıp resmen totaliter bir kimliğe bürünmeye başladı.

Önümüzdeki olayı, kendine "demokrat" diyen herkesin değerlendirmesine sunuyorum.

Samimi, dürüst, tarafsız ombudsmanlar arıyorum.

Basın özgürlüğü adına, demokrasi adına arıyorum.

Haydi gelin birlikte değerlendirelim.

* * *

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, New York Times Gazetesi’nin İstanbul muhabirine konuşuyor.

Neler mi diyor?

Buyurun bugün Hürriyet’te İngilizce’sini de veriyoruz, Türkçe çevirisini de.

Konuşmayı yayımlayan biz değiliz.

New York Times Gazetesi.

Biz ne yapmışız?

Yazıdaki sözlerini alıp, hiç çarpıtmadan, kelime kelime çevirisiyle vermişiz.

Fırat, açmış ağzını yummuş gözünü konuşuyor.

"Atatürk devrimlerinin, Türk toplumunu travmatize ettiğini" söylüyor.

Kullandığı kelime aynen şöyle: "Turkish society has been traumatized."

Arkasından bir iftira geliyor.

"Bir gece içinde kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri söylendi."

Kullandığı kelime "language".

Alfabeyi anladım da, dillerini değiştirmeleri ne zaman söylendi bilmiyorum.

Arkasından tuhaf bir cümle:

"Their religious ways were dismantled."

Ben bunu, "Dinleri altüst edildi" diye çeviriyorum.

İsteyen "to dismantle" fiilinin sözlük karşılığına bakabilir.

* * *

Türk siyasetinin önde gelen isimlerinden biri, dünyanın önde gelen gazetelerinden birine konuşuyor.

Türkiye’de çok tartışma yaratacak tezler ortaya atıyor.

Siz alıp bunu yayımlıyorsunuz.

Beyefendiye göre bu "Psikolojik savaş" oluyor.

Yoksa artık adını koymadığımız yeni bir rejim mi başladı?

Ne yayımlayacağımızı size mi soracağız?

Bir Türk siyasetçisinin saygın bir Amerikan gazetesinde çıkan sözlerini yayımladık diye, olmadık baskıya, küfüre, hakarete maruz kalacağız ve bunu yapan kişiler "Demokrasi adına hareket ediyor" olacak.

O sözler New York Times Gazetesi’nin sayfaları arasında kalsa, Türk vatandaşları bunu öğrenmese hiç mesele yok.

Ayrıca muhatabı yabancı gazete, ama nedense ona bir şey demeyip hıncını bizden çıkarıyor.

Türkiye’de siyasi iktidarın demokrasi anlayışını görüyor musunuz?

* * *

Bu gidiş iyi değildir.

Medyaya karşı bu kadar tahammülsüz bir iktidarın ya sinir sistemi bozulmuştur ya da gerçek zihniyeti budur.

Yani farklı her sese karşı tahammülsüzdür.

Bu ülkede, bir parti yüzde 90 oy alsa da, yine farklı sesler olacaktır.

Bu yüzyılda kimse buna engel olamaz.

Benim merak ettiğim tek bir sorunun yanıtıdır.

Fırat bu sözleri New York Times muhabirine söyledi mi? Yoksa söylemedi mi?

Eğer tırnak içindeki ifadeler ve travma vurgusu Fırat’a ait değilse bu köşede düzeltmeye hazır ve razıyım.

Fakat Fırat bu ifadeleri kullandıysa -ki öyle gözüküyor- medyaya haksız eleştirilerinden vazgeçmelidir.

O yüzden sözlerini Sayın Fırat’a aynen iade ediyorum.

Psikolojik savaş bizim değil, asıl onun yaptığıdır ve anlamı da şudur:

Basını sindirmek, susturmak...

Bu çağda o da mümkün değil.
Yazarın Tüm Yazıları