Yoksulluk Konya’nın 2 saat uzağında

KONYA, KOBİ’lerin başkenti.

2007 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmiş.

Batı basınına göre ise "Müslüman business"in başkenti.

Konya’nın giderek büyüyen sanayisiyle Batı’nın ilgisini çekmesi doğal.

Şehre girer girmez ekonomideki dinamizm fark ediliyor.

Yeni inşaatler, yeni alışveriş merkezleri, Tesco Kipa gibi yeni hipermarketler.

Hepsi önemli ipuçları.

Beş günlük tarım fuarı 70 binin üzerinde ziyaretçi çekmiş.

Geçen yıl hizmete giren Dedeman Oteli’nin doluluk oranı yüzde 100.

Lobisi Amerikalı turist kaynıyor.

Mevláná sevgisi çekmiş onları buraya.

Konya’nın iki saat uzaklığındaki Halkapınar ilçesi için bambaşka bir dünya.

Daha çok "yoksulluğun" hakim olduğu bir dünya.

Halkapınar’ı ziyaret nedeni Türkiye’deki iki önemli uluslararası şirketin P&G ile Tesco Kipa’nın ortaklaşa üstlendikleri bir "hijyen" projesi.

Beraberimizde P&G Türkiye Genel Müdürü Saffet Karpat, P&G Dış İlişkiler Koordinatörü Hayrunnisa Aligil ve Tesco Kipa CEO’su Simon King var.

"Hijyen Seferberliği" başladığı Halkapınar YİBO’su yani Yatılı Bölge İlköğretim İlkokulu’ndayız.

"Hijyen Seferberliği"nin 100 bin YTL’lik ilk aşaması Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği altı YİBO’yu kapsıyor.

En bakımsız olanları, en fazla parasızlık çekenler listeye alınmış.

Halkapınar da bunlardan biri.

Civardaki 15 köyden 450 öğrenciyi barındırıyor.

Kimi yatılı, kimi değil.

Halkapınar Belediye Başkanı Hüseyin Mülazımoğlu anlatıyor.

"Bu köylerden en az 10 tanesi son derece yoksul. Çoğunlukla tarımcılıkla geçinen yoksul aileler için çocuklarını YİBO’da yatılı okutmak en iyi çare."

Halkapınar YİBO
’su bizim ziyaretimizden önce temizlenmiş, berbat durumdaki tuvaletleri onarılmıştı.

Çocuklara "hijyen" kitapçıkları dağıtılmıştı.

"Hijyen" meselesi Türkiye’nin önemli bir eksikliği.

Zira "hijyensiz" koşullar hem hastalığa yol açıyor, hem can alıyor.

"Hijyen" çoğunlukla yoksullukla at başı gidiyor.

Halkapınar YİBO’yu ziyaret bir kez daha şu gerçeği ortaya koyuyor.

Devletin kaynakları çocukların sağlıklı gelişmesine, iyi eğitim görmesine yeterli değil.

Özel sektörün desteği çok önemli.

"En az üç çocuk doğurun" diyen Başbakan Erdoğan bu gerçeği göremiyor mu?

İzmir geleceğin Kaliforniya’sı olabilir

KONYA’dan dönüş yolculuğunda Tesco Kipa’nın CEO’su Simon King ile sohbet ediyoruz.

Konya’daki işleri soruyorum King’e.

"İyi ama biz daha da iyi olacağını sanıyorduk. Beklentimizin biraz altında. Acaba Konyalı zenginler nerelere para harcıyorlar, merak ediyorum" diyor.

Ancak Türkiye genelinden son derece memnun.

Üç yıl önce İzmir’de Kipa’yı satın alarak Türkiye’ye adımını atan Tesco giderek büyüyor.

Bu yıl içerisinde İstanbul ve Anadolu’da 15 hipermarket açılması hedefleniyor.

İstanbul’da Kurtköy ve Silivri’de arsalar satın alınmış.

2008 yılı hedefi 2 milyar dolar ciro.

Simon King, "Türkiye’de son derece iyi eğitimli, başırılı insanlarla çalışıyoruz" diyor.

İlginç bir şey söylüyor.

Tesco Kipa olarak İzmir’de geliştirdikleri bazı mağazacılık tekniklerini, bilişim sistemlerini Tesco’nun diğer hipermarketleri uyguluyormuş.

"Know-how’yu buradan İzmir’den diğer ülkelere transfer ediyoruz" diyor.

İzmir Torbalı’daki dağıtım merkezi modeli Kaliforniya’daki Tesco’ya örnek olmuş.

Bu model ilerde Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan’da da uygulanacakmış.

Simon King gerçek bir İzmir aşığı.

"Ege gibisi dünyada yok. İzmir geleceğin Kaliforniya’sı olabilir. İklimiyle, tarımıyla, genç insanlarıyla buna son derece müsait" diyor.

Gerçek bir İzmir aşığı olarak da İzmir’in Expo 2015’i almasını istiyor.

"İşte o zaman Kaliforniya rüyası gerçekleşebilir" diyor.

Yazarın Tüm Yazıları