Acil mıntıka temizliği

BENİM düşüncem şu.Türban sorununun çözümünde ilerlemek için, önce türbanın etrafındaki sahtekárlıkları, yanlışlıkları temizlemek lazım.

Mesela, "türbana izin verildiği zaman, üniversitenin özgürleşeceği" tezine sarılan aydınlar.

Yani, "Evet kardeşim, ben 18 yaşını doldurmuş bir kızın üniversiteye istediği gibi girmesinden yanayım" diyecek cesareti bulamayanlar.

Yani, türban konusunu tek başına kendi sahici düşüncesine bile sokamayan yazar, çizer, öğreten insanlar.

Sanki dünyada türban serbestisi olduğu için akademik seviyesi, özgürlüğü, saygınlığı artmış bir tek İslam ülkesi üniversitesi varmış gibi, bu palavrayı bize yutturmaya çalışıyorlar.

Bir kere bundan vazgeçmek gerekiyor.

Türbanı bize, "masum, inançlı kızların okuma hakkı" diye sunmaya çalışan siyasetçiler.

"Rektörler, türbanlıların önünde selam duracak" vazosu kırılınca, çareyi masum izahlarda arayanlar.

Bir de türbanı demokrasiye çıpa olarak takmaya çalışanlar.

Yani bunu "temel bir demokratik hak" olarak satmaya kalkanlar.

Gırtlağına kadar "biat kültürüne" batıp da, bize demokrasicilik oynayanlar.

İşte öyleleri türbanı bana demokratik bir hak olarak sunmaya kalkınca, güleyim mi ağlayayım mı karar veremiyorum.

İster istemez, üç beş köşe yazısına bile tahammül edemeyen bir kültürün, üniversiteye kapağı attıktan sonra başı açık insanlara nasıl tahammül edeceğini düşünüyorum.

Kábuslar görüyorum.

* * *

Ha, onlara böyle diyorum da, Kuran’da türban emri var mı yok mu tartışmasını çok mu seviyorum.

Hayır o da hoşuma gitmiyor.

Sonunda bu bir inanç meselesi ve bazı insanlar öyle inanıyor.

Ben inançlı bir insanım.

Ama kesin inançlılardan çok korkarım.

İnançla fanatizm arasına giren o "kesin" sözcüğü beni ürkütür.

O yüzden de türban gibi, bir de siyasete bulaşmış bir dini simgeye üniversitede izin verilirken, enine boyuna iyi düşünmek gerektiğine inanırım.

Çünkü bunun bir adım ötesi, iki santim üstü, beş santim altı, Türkiye’yi bambaşka bir yere götürür.

Türban konusunu hepimizin içine sindireceği, kimsenin zafer veya hezimet diye görmeyeceği bir anlayışla çözmemiz gerektiğine inanıyorum, günlerdir bunu yazıyorum.

O yüzden CHP’nin de bugünkünden farklı bir türban politikasının olması gerektiğini düşünüyorum.

* * *

Dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la konuşurken bunu kendisine de anlattım.

Er veya geç üniversitede türbana izin verilecek.

Bu karar alınırken CHP de bunun içinde olmalı.

Türk siyasi hayatının en güçlü ve en yaygın sosyal kontratı bu konuda imzalanmalıdır.

Bu kontratın altına imza atmak falan da gerekmiyor.

Sadece el sıkışmak, fikirleri söylemek bile yeterli.

Önemli olan bunu "hepimizin çözümü" olarak gönüllerimize sokmaktır.

Bunu yaparken, aynı zamanda ilerde çıkabilecek başka büyük kavgaları önleyecek tedbirleri de almalıyız.

Yani türban serbestisinin ilk, orta, liseye, daha sonra devlet dairelerine yayılmayacağı konusunda ortak bir taahhüdü millete sunarsanız bu sorun çözülür.

Üstelik ne öyle Anayasa’ya kargacık burgacık şeyler sokmak zorunda kalırız ne de kanun çıkarmak.

Bence türban Türkiye’nin samimiyet testidir.

Bu sorunu ancak samimi insanlar çözebilir ve ben kimsenin buna itiraz edeceğini de sanmıyorum.

Ama yok, ille de "Ben türbanı çözen siyasetçi olarak muhafazakár tarihe geçmek istiyorum" diyorsanız, o başka.

Elbette onu yapmaya hakkınız da var, yapacak çoğunluğunuz da...

Ama bu sorunu daha derin başka sorun yaratmadan çözmek istiyorsak herkesin, hepimizin egolarımıza biraz dur demesi gerekir.

Söyleyin ben mi samimiyim, yoksa türbanı zorla üniversiteye sokmak isteyenler mi...
Yazarın Tüm Yazıları