Bedava arazi değil bedava fabrika verseniz gelmem

ÇOK sayıda meslektaşım gibi hafta sonunda Diyarbakır’daydım..

İki günlük gezinin nedeni, Diyarbakır Ticaret Odası ile Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin ortaklaşa düzenledikleri "Güneydoğu’nun İmajında Medya’nın Rolü" Paneli.

Haberin Devamı

Diyarbakır’da genel kanı, Kürt sorununun çözümünde en büyük rolün medyaya düştüğü şeklinde.

Panelin açılış konuşmacıları arasında olan Tarım Bakanı Mehdi Eker de aynı şeyi söylüyor.

Paneli izleyen Diyarbakırlılar da.

Bölgede aşiretleri barıştırmakla ün yapmış Kasaplar Derneği Başkanı Sait Şanlı salondaki medya mensuplarını ima ederek "İsterseniz bu ateşi söndürebilirsiniz. Medya isterse annelerin ciğeri yanmaz" diyor.

Ne ki, sorunun çözümünde medyanın rolü kadar, hiç kuşkusuz bölgenin ekonomik kalkınmasının da rolü var.

Panelistlerden Kenan Mortan’ın da dediği gibi, "Bölgesel kalkınma ile Kürt sorununu iç içe görmeliyiz".

Dolayısıyla benim iki günlük mini bir "Diyarbakır Dosyası"nda ele almak istediğim daha çok, sorunun sosyo-ekonomik kalkınma boyutu.

KÜME DÜŞEN ŞEHİR

Diyarbakır Ticaret Odası’nın bölgeyi ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Nazım Erken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in ise Cumhurbaşkanı Gül için hazırladıkları dosyalarda önemli ekonomik veriler var.

Dosyalardaki verilerde ve paneldeki konuşmalarda en çok vurgulanan şu:

Diyarbakır 1927 yılında toplam sanayi istihdamı açısından İstanbul ve Bursa’dan sonra 3’üncü sırada.

DPT’nin 1972 verilerine göre, sanayi üretimi açısından 27’nci sırada.

Bugün ise "sosyo-ekonomik gelişmişlik" sıralamasında 63’üncü sırada.

Bir zamanlar bölgenin cazibe merkeziydi.

Şimdi ise Diyarbakır sürekli "küme" düşen bir şehir görüntüsünde.

Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) göre, Diyarbakır "kalkınma öncelikli" 12 il arasında.

2007 yılında illere göre teşvik dağılımında 26’ncı sırayı alabilmiş.

"Kalkınma öncelikli il" konumu lafta kalmış.

2002-2007 Güneydoğu Anadolu ile Karadeniz bölgelerinin karşılaştırılması yapılmış.

Güneydoğu Anadolu teşvik belgelerinin oranı yüzde 9.2’den yüzde 4.2’ye gerilemiş.

Karadeniz’de bu oran, yüzde 3.9’dan yüzde 14.2’ye fırlamış.

İşte bu yüzden resmi ağızlardan değil ama bölgenin uzmanlarından, "acaba ekonomik ambargo mu uygulanıyor" gibi sözler duyduk.

Güneydoğu bölgesinde ve özellikle Diyarbakır’da yerel seçimleri kazanmak iddiasında olan AKP Hükümeti, DTP belediyesini ekonomik açıdan sıkıştırmak için gerçekten öyle bir yola başvurmuş olabilir mi?

Bilmiyorum.

İŞSİZLİK YÜZDE 50-60

Rakamlardan günlük yaşama gelirsek...

Yani işsizlik, yatırım gibi şeyler.

Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kaya, "Batılı yatırımcıyı çağırıyoruz. Bedava arazi vaat ediyoruz. İstihdamın, enerjinin Batı’dan ucuz olduğunu söylüyoruz" diyor.

Kaya’nın yatırımcıdan aldığı cevap ise şöyle:

"Bedava arazi değil, bedava fabrika verseniz gelmem."

Bölgeyi yatırımcıya daha cazip kılmak için başka önlemlerin de alınmasını gerektiğini söylüyor.

Panelistler arasındaki sanayici Umut Oran’ın a belirttiği gibi, Mısır’a, Gazze’ye, Suriye’ye giden işadamlarının Güneydoğu Anadolu’ya gitmesi için gereken teşvik, hükümetin öncelikleri arasında olmalı.

Peki ya işsizlik?

Diyarbakır’a göç, diğer bölgelerden iki katı.

1,5 milyon nüfusu var ve bunun yüzde 88’i 40 yaş altı.

Mehmet Kaya işsizlik hesabını şöyle yapıyor:

"İşsizlere verilen yeşil kart sahibi, 620 bin kişi var. 100-150 bin kişi de başvuruda bulunmuş. Demek ki şehrin yarısından fazlası işsiz."

Bu arada Ticaret Odası’nın bünyesinde bir "Özel İstihdam Bürosu" kurulacağını söylüyor.

Büro, işsizleri kayıt altına alıp, iş verenle buluşturacakmış.

Tabii iş vereni bulursa...

Diyarbakırlı kadın iş hayatında yok

YİNE Diyarbakır Ticaret Odası’nın TÜİK’e dayanan verilerine göre, çalışan kadınların istihdam içindeki payı sadece yüzde 4.4.

Ülke ortalamasının yarısı.

Rakamlardan yaşama dönersek, bu çok düşük sayı bile Diyarbakır’da müthiş girişimci, kendini şehrin sorunlarına adamış kadınlarla karşılaşmam için engel değil.

Bunlardan biri Diyarbakır Doğumevi Hastanesi’nde görevli 32 yıllık ebe Leyla Dinçer.

Leyla Dinçer
’in şehrin nüfus planlamasına katkısı büyük.

Yılda yaklaşık 6 bin kadına doğum kontrol yöntemleri uyguluyor, anlatıyor.

"Artık 15 yaşındakiler doğuruyor" diyor üzülerek.

Leyla Dinçer, erken evlilik, çocuk anneler, kuma hikayelerini, ensest vakalarını öyle yakından biliyor ve yaşıyor ki...

Bunlar başlı başına ayrı bir yazı konusu.

Diyarbakır İşkadınları Derneği Başkanı Nilüfer Baran da vaktinin önemli bir bölümünü Diyarbakırlı kadınlara, istihdam yaratmaya adamış.

Erbil’de bir lokanta sahibi olan Baran, en son Diyarbakırlı genç kızlara 12 ayrı meslek dalında eğitim verecek olan "Meslek Eğitim Atölyeleri"ni kurmayı başarmış.

Haberin Devamı

Yarın: Diyarbakır’dan iki başarı hikayesi

Yazarın Tüm Yazıları