İstanbul-Tahran hızlı tren hattı

ANKARA
ABD’nin açık "İran’la iş yapma zamanı değil" uyarısına karşın Türkiye, İstanbul’dan Tahran’a kadar uzanacak hızlı tren projesini hızlandırma talebine sıcak bakıyor.

Hızlı tren dosyası geçen hafta New York’ta yeniden gündeme geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile kısa görüşmesinde üç konu ele alındı:

1) Doğalgaz antlaşması: İran tarafı ABD’nin baskıları nedeniyle Ankara’da tereddüt oluşup oluşmadığını sordu, "Siz yoksanız Avrupa ile doğrudan görüşelim mi?" imasında bulundu. Avrupa’ya Azeri, Türkmen ve hatta belki de Kazak enerji kaynaklarını taşıyacak Nabucco projesi için İran gazına ihtiyaç duyan Türk tarafı "sonuna kadar gitme" kararlılığını bir kez daha teyit etti.

2) Hızlı tren projesi: Ahmedinejad, Tahran-İstanbul hızlı tren projesini gündeme getirdi. Ulaştırma Bakanlığı’nın üstlendiği bu proje ile İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren hattının Türkiye tarafından yapılması öngörülüyor. Hattın geri kalanı için Türkiye-İran ortak şirket kuracak. Bu projeyle İranlı turist ve işadamlarının zahmetsizce Türkiye’ye ulaşması hedefleniyor.

3) Savunma işbirliği:
Bu dosya hakkında daha çok İran tarafı konuştu. Kandil başta olmak üzere PKK’ya dönük son operasyonlar ve top mermileriyle kampların dövülmesi aktarıldı.

New York’taki görüşmeden sonra önemli bir kaynağa havayı sormuştum.

Bana, "İran Cumhurbaşkanı hayatından memnun" yanıtını vermişti. Gözüken o ki, en azından Türkiye ile ilişkiler açısından Ahmedinejad ne kadar memnun kalsa yeridir.

Baykal: Saygımız makama

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Meclis’in açılış konuşmasını yaparken CHP Lideri Deniz Baykal da salondaydı. Ama CHP Lideri iftardan sonra verilen Meclis resepsiyonuna katılmadı.

"Tavır mı?" diye sorduğumuzda Baykal izah etme gereğini duydu:

"Yok, AKP’ye yönelik bir tavır değil. Ben eskiden beri hiç gitmem. Daha önceki dönemlerde de gitmedim. Ama arkadaşlarımıza serbest, isteyen gider."

CHP, Gül’ü Meclis’te dinliyor ama Köşk’e çıkmıyor. Herhalde bu politikayı anlamakta zorluk çekenleri düşünen CHP Lideri Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sanki biz bu konuda ne yapacağını bilmiyor gibi vaziyet içinde gösteriliyoruz. Bu doğru değil. Bizim ilk andan beri çok net biçimde takındığımız tavır var. Biz, Cumhurbaşkanlığı seçiliş tarzına itiraz ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’deki gerilimi artıracağını, kutuplaşmayı yükselteceğini ve olumsuz gidişe katkı yapacağını görüyoruz. Bu nedenle buna karşı tavır takındık."

Peki CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimini meşru görüyor mu, işte Baykal’ın yanıtı:

"Anayasa ortada. Cumhurbaşkanı’nın nasıl seçileceğini söylüyor. O usule göre seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var. Meşruiyet krizi, tartışması yaratmıyoruz. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bunda hiçbir tereddüt yok. Meclis bizim Meclisimiz. Meclis’e gelecek, konuşma yapacak. Anayasa’nın kendisine verdiği hak, elbette bunu yapar. Cumhurbaşkanı’na gösterilmesi gereken saygıyı göstereceğiz. O kadar. Bu makama gösterilmiş bir saygıdır.

Ama Cumhurbaşkanı’na karşı mesafeli ve dikkatli bir tavır içinde olacağız. Onların kaygı duyduğumuz ilişkilerini kamufle etmeye yönelik ya da önemsizleştirmeye yönelik tutum içinde kesinlikle olmayacağız. Dikkatli, gözlemci, mesafeli olacağız."

Düzeltme

Malezya dizisinde Başbakan’ın Danışmanı Büyükelçi Ahmet Davudoğlu’nun kızlarının bu ülkede okudukları yazıldı. Ahmet Hoca ile New York’ta beraber olduğumuz için düzeltmeyi benden istedi. Davudoğlu’nun kızları Malezya’da değil, Türkiye’nin güzide bir üniversitesinde okuyor.
Yazarın Tüm Yazıları