Ama kendileri için demokrasi isteyen bu arkadaşların, karşı fikre zerre kadar tahammülleri yok.
Amaçları Gül’ü Çankaya’ya çıkarmak falan değil.
Amaçları maraza çıkarmak.
Güya askere haddini bildirmek istiyorlar, ama kendilerinin derin şuuraltında ağır bir "hizaya sokma" duygusu yatıyor.
"Uzlaşma" isteyen insanlara, "Hayır marş marş Çankaya" komutuyla cevap veriyorlar.
Üzerine bir de komplo garabetleri.
Yazmanın ilahi kaidesi budur.
Mantıkla cevap veremeyen, küfre, hakarete iltica eder.
Makule ifrit olan, kavgadan medet umar.
Benim niyetim ise kimseyle kavga etmek değil.
Seçilmiş siyasetçimiz de şerefle yaşasın.
Teröriste karşı cansiperane mücadele veren askerimiz de aşağılanmasın. Onun üzerinden bilek bükme, sırtını yere getirme, intikam alma, hizaya sokma ilkelliği yapılmasın.
İşte bu samimi duygularımla Gül’e bir kere daha seslenmek istiyorum.
Lütfen, bu yaygaracı, rövanşist hakaret erbabına, sizi onunla bununla iktidar kavgasına sokmak isteyen sözde demokrat cemaatlere fazla yüz vermeyiniz.
Rövanşizmin; ne idiği belirsiz, güya demokratik misyonların değil, makulün cumhurbaşkanı olunuz.
* * *
Abdullah Gül gibi bir siyasetçinin Çankaya’ya, böyle kaba saba bir hakaret korosu tarafından uğurlanması, ona karşı büyük bir haksızlık.
Umarım, bu koronun rövanş çığlıkları, Çankaya Köşkü’nün duvarlarını geçemez.
Geçerse ne olur? Bazılarının ha babam gözümüze soktuğu gibi, asker darbe mi yapar?
Asla öyle bir şey olmaz.
Ama unutmayın ki, makul bir insanın huzurunu kaçıran tek şey askeri darbe ihtimali değildir.