Ne bekliyorsunuz Sayın Başkan

DÜN TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün televizyonda yaptığı konuşmayı dinlerken, birden aklıma geldi.

Bu seçimde her şeyi konuşuyoruz da, nedense bir konudan hiç söz etmiyoruz.

Bankaların içinin boşaltılması meselesinden.

2002 seçimlerini hatırlayın.

Meydanlarda en çok konuşulan konulardan biri buydu.

Öyleyse ne oldu?

Bazı kirli kişilerin, milletin sırtına yükleyip cebine koymaya kalkıştığı bu paraların tamamı tahsil edilebildi mi?

Ahmet Ertürk dün feryat ediyordu.

Bankaların içini boşaltan, orasını burasını oyan, onların mallarının üzerine bedava oturmaya çalışan insanlarla meselemizi hallettik mi ki bu kadar sessiz sakin oturuyoruz?

* * *

Beyler unutmayalım ki, bazı ceplere giden o paraları sonunda biz ödedik, hálá ödemeye devam ediyoruz.

Üstelik bütün bunlar gözümüzün önünde, bizimle dalga geçilerek yapılıyor.

Ahmet Ertürk, devletin içinde bazı derin ilişkiler bulunduğunu ve bazı kişilerin bu ilişkileri sayesinde borçlarını ödemekten kurtulmaya çalıştığını anlatıyordu.

Haksız mı?

Buyurun gözümüzün önünde oynanan Sabah-ATV oyununa...

Dinç Bilgin’in devlete borcu 900 milyon dolar civarında.

Bu para hálá ödenmedi.

Ama devletin bu parayı son kuruşuna kadar alma imkánı var.

Yeter ki herkes, bu milletin bütün fertleri, siyasileri, bürokrasisi, yargısı derin ilişkilerin etkisi altında kalmasın.

Nasıl mı?

Hesap çok basit.

* * *

Sabah-ATV Grubu nereden baksanız 800-900 milyon dolar eder.

Nasıl mı hesaplıyorum?

TMSF daha kısa süre önce Star TV’yi, Doğan Grubu’na 300 milyon doların üzerinde peşin paraya sattı.

O dönemde ATV, ilan gelirleri ve reytingleri itibarıyla Star TV’den çok büyüktü.

Yani en az 500-600 milyon dolar ederdi.

Bunun yanında, yıllık ilan geliri 100 milyon doların üzerinde bir Sabah Gazetesi, 250-300 bin tirajı olan Takvim, bir o kadar tirajı olan Fotomaç Gazetesi, 15-20 dergi, bir dağıtım şirketi, radyolar var.

Peki böyle bir grup ne kadara satıldı?

10 yıllığına 430 milyon dolara.

Ama bir dakika.

10 yıl faizsiz ödemelerle.

Yani bunu peşin paraya getirseniz, 300 milyon dolar eder.

O zaman insanın aklına şu soru gelmez mi?

Sadece Star TV’yi bu fiyata satan TMSF, koskoca grubu neredeyse bedavaya nasıl verdi?

TMSF’nin o dönemde haklı gerekçesi vardı.

Çünkü grubun eski sahibi Dinç Bilgin, bu fiyata satılmasına izin vermişti.

O günden beri hep şu soruyu soruyorum:

Sizin devlete 900 milyon dolar borcunuz olsa ve elinizde de bu borcun tamamını karşılayacak bir malınız varsa, hangi fiyattan satardınız?

900 milyon dolara satıp bütün borcunuzdan kurtulmak istemez miydiniz?

Öyle yapılmadığına göre demek ki bunun altında bir iş var.

* * *

O işin ne olduğunu Dinç Bilgin’in TMSF’ye yaptığı başvuru sayesinde öğrendik.

Meğer aralarında gizli bir anlaşma varmış.

Yani Dinç Bilgin, Turgay Ciner’in gizli ortağıymış.

Medya grubunu ucuza kapatmak için aralarında anlaşmışlar.

Devlete ve vergi verene karşı kurulan bu komplo, belgesiyle ortaya çıktı.

Bu devlet eğer gerçekten devletse ne yapmalı?

Vatandaşın sırtına yüklenen 900 milyon doları derhal geri almalı. Evet son kuruşuna kadar geri almalı.

Öyleyse TMSF hálá ne bekliyor?

Ahmet Ertürk eğer feryadında haklıysa, mal artık elinde.

Hemen satışa çıkarıp satmalı.

Yani Demirbank’ta, Telsim’de, Star TV’de yaptığını yapmalı.

O parayı son kuruşuna kadar alıp milletin kesesine, devletin hazinesine koymalı.

Böylece hem milletin parası kurtulur, hem de pis bir gizli anlaşmanın cezası kesilmiş olur.
Yazarın Tüm Yazıları