Hürriyet kampanyası ’68’in son zaferi oldu

Hürriyet kampanyası ’68’in son zaferi olduDANIEL Cohn Bendit, 1968 Mayıs’ında Fransa’da patlayan öğrenci ayaklanmasının efsanevi lideri. O zamanlar adı "Kızıl Dany"ye çıkmıştı; ama o hiçbir zaman Marksist olduğunu söylemedi.

Tam aksine 68 Mayıs’ının ideolojik olmaktan çok özgürleştirici bir hareket olduğunda ısrar etti.

Onunla son defa geçen yıl Fenerbahçe-Lyon maçını seyretmek için Şükrü Saracoğlu Stadı’nda bir arada olmuştuk.

Fransa’da son olaylar patladığından beri bütün medya onun arkasında koşuyor. Ama o, 68 Mayıs’ı üzerinde konuşmaktan kaçınıyor. Son zamanlarda bir Fransız televizyonuna kısa bir söyleşi verdi.

Onun dışında belki de ilk ve son uzun söyleşisini Hürriyet’le yaptı.

Geçen salı sabahı onunla Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu Merkez Binası’nda buluşup yemek yedik.

Onun yanından çıkıp TGV (hızlı tren) ile Paris’e dönüp büyük mitingin yapıldığı Republique meydanına gittim./images/100/0x0/55ea909af018fbb8f8884467

25 ’ÖFKELİ’ GENÇLE BAŞLAMIŞTI

1968 olaylarına başladığınızda sadece kendilerine "Enrage" (Öfkeliler) denilen 25 öğrenci olduğunuz söylendi.
Doğru mu, siz de Castro’nun Moncada baskınını yapan bir avuç insan gibi miydiniz?

Üniversitede küçük bir gruptuk; ama sonradan sayımız çok arttı. Önce Nanterre Üniversitesi’nde başladı. Tabii sadece biz yoktuk. Başka siyasi gruplar da vardı. Tam olarak Bolşevik teorisi olduğunu söyleyemeyiz. Küçük bir gruptu; ama farklı dönemlerde başka gruplar bize katıldı.

İlk çekirdeğe "22 Mart Hareketi" deniyordu. Bu nasıl doğdu?

O yıl boyunca üniversitede reformlara yönelik gösteriler vardı. Aynı zamanda Vietnam Savaşı’na karşı gösteriler yapılıyordu. Bütün bunlar, üniversite binasının bürolarının 200-250 öğrenciyle işgal edilmesiyle sonuçlandı. Sonra tartışma günlerini başlattık. Hareket böyle başladı. Fransa’nın, dünyanın durumu, üniversite reformları ve kapitalizmi tartışmaya başladık.

CİNSELLİK HİÇ Mİ AKLINIZA GELMİYOR

O dönemde üniversiteye gelen bir bakanla tartışmanız çok konuşulmuştu. Bakana "Her şeyden söz ediyorsunuz; ama cinsellikten hiç söz etmiyorsunuz" demişsiniz.


İşte bu nedenle 68’e ait şeyleri konuşmaktan nefret ediyorum. Bu tamamen aptalca. Bir bakan ve benim aramda geçen diyalog, sadece bir anekdot. Sanki biri tuvalete gitti demişsiniz gibi bir şey. Bir sene önce kasım ayında öğrencilerin grevi vardı. Bu üniversitedeki öğrencilerin rahatsızlığıydı. Bakanın kışkırtması oldu. Fransa’dan atılmam söz konusuydu. Müdahale edilmesi gerekiyordu. /images/100/0x0/55ea909af018fbb8f8884469

Sizi konuşturmak istemeleri normal değil mi? Sonuçta bu hareketin lideri durumundaydınız.

Sadece bana indirgemek yanlış. O dönemlerde öğrenci derneklerinin liderleri vardı. Hareketin başında ben vardım. Öğretmenler sendikası vardı vs. Farklı farklı lider grupları vardı. Siyasi gruplar vardı. Maocular, Sosyalistler vs. Bununla ilgili birçok kitap yazıldı. Buna cevap veremem.

DEVRİM MİYDİ, YOKSA EĞLENİYOR MUYDUNUZ

Siz istemeseniz de tarih, bu anekdotlarla da yazılıyor.


O halde anekdotları anlatın. Buna karşı değilim.

Adınız "Kızıl Dany"ye çıkmıştı. Siyasi olarak neyi temsil ediyordunuz?

Özgürlükçü ve anti totaliterdik ve bunun bilincindeydik. Fransa’da başlattığımız özgürlükçü hareket, İtalya, Yunanistan ve bazı ülkelerde anti komünizme dönüştü. Bu nedenle Komünist Parti bizden nefret ediyordu. Hiçbir zaman Maoist olmadım ve Mao etiketi kullanmadım. Bu ayaklanmayla ilgili en iyi kitap, haziran ortalarında çıktı. Üç kişi tarafından yazıldı. Kitabın adı "La Breche". Edgar Morin, Claude Lefort, Jean M. Coudray tarafından yazıldı. Bu hareketin başlangıcını en iyi anlatan kitap.

Size çok samimi bir soru soracağım. Ama aynı samimiyetle cevap verebilecek misiniz bilmiyorum. Bütün 68 Mayıs günlerinde psikolojiniz neydi? Dünyayı mı değiştiriyordunuz, yoksa çok mu eğleniyordunuz?

Konuşuyorduk, konuşuyorduk, konuşuyorduk. Harekete müdahale ediyorduk.

FRANSIZ KADINI ŞAHSİ HESAP AÇTIRAMIYORDU

Ben 70’te Fransa’ya geldim. Orada 68’in getirdiği özgürlük ortamını çok güçlü şekilde hissettim. Yani /images/100/0x0/55ea909af018fbb8f888446bbana göre bir şeyleri değiştirmeyi başarmışsınız. Neydi değişen?


Fransa çok değişti. Çok çarpıcı bir örnek vereyim. Mesela, Fransa’da 1965’te, bir kadın eşinin izni olmadan banka hesabı açtıramıyordu. Bir işte çalışabilmesi için de aynı şekilde eşinin yazılı iznini alması gerekiyordu. Bu Fransa’ydı ve unutuluyor. Yaşam aynı değildi, ekonomi, bireysellik, yaşam tarzı aniden patladı.

Ya sonuç? Bilanço ne oldu?

Sosyal alanda kazandık; ama siyasi alanda kaybettik.

Öyleyse 68’den bugüne ne kaldı? 68’in etkileri hálá devam ediyor mu?

Size bir örnek mi vereyim. 68 hareketinin son bölümü ve dalgası, Hürriyet’in aile içi şiddete karşı başlattığı kampanya. Evet, bunu gerçekten söylüyorum. Bu harika. Biz sosyal hayatta işte böyle konuların üzerine gidilmesi için sokağa döküldük. Bakın şimdi Avrupa’nın ucundaki bir ülkede bir kitle gazetesi böyle bir kampanya düzenliyor. Ama görüyorsunuz epey zaman aldı.

Konuştum, yazdım sıkıldım

Neden 68’den söz açılınca sinirleniyorsunuz? Yoksa hoşunuza gidiyor da, öyle mi görünmeyi tercih ediyorsunuz?

Hayır, samimi olarak sıkılıyorum. Bu konuda o kadar çok konuştum ve de kitap yazdım ki. Yeter artık.

Ama çok iyi biliyorsunuz ki, siz istemeseniz de bu yaşamınızın sonuna kadar sizi takip edecek.

Biliyorum ve beni rahatsız etmiyor. Ama artık başka bir şey yapıyorum ve yeni söyleyecek bir şeyim yok. 68’i analize etmek isteyenler varsa yapsınlar.

2. cep telefonunda ’Satisfaction’ çalıyor

Konuşmamız sırasında sık sık cep telefonu çalıyor. Telefonunda uyarı sesi olarak, Beethoven’in Dokuzuncu Senfonisi’nin "Hymne a la Joie"si çalıyor.

Bu parça Avrupa Birliği’nin milli marşı niteliğinde.

Neden bunu seçtiğini sorduğumda, cevap olarak cebinden ikinci bir cep telefonu çıkarıyor.

O telefonun numarasını çevirip çaldırıyor.

İkinci telefonun uyarı sesi, Rolling Stones’un, 60’lı yıllardaki efsanevi şarkısı "Satisfaction".

Kızıl Dany
, 68 Mayıs’ından söz etmeyi sevmediğini söylüyor; ama belli ki bütün 68’liler gibi, ruhunun bir tarafında bu yıllar hálá güçlü şekilde yaşıyor.

Doğum kontrol hapı satışları patlamıştı

Aradan 38 yıl geçti ve siz şimdi 61 yaşındasınız. O günler hakkında ne hissediyorsunuz? İçinizde bir 68 nostaljisi var mı?

68 bana çok uzak artık. 40 yıl oldu. Tabii en güzeli, hálá birçok insanın bu konuyla meşgul olması. Nostalji duymuyorum; ama benim bugünüme çok yardımcı oldu.

Hazır "Bugünüme çok yardımcı oldu" demişken hınzırca bir soru sormak istiyorum. 68’de bu kadar popüler bir öğrenci lideri olmak nasıl bir şeydi? Mesela, kızların, kadınların size karşı ilgisi arttı mı? Yani böyle bir katkısı oldu mu?

Liderlikle pek alakası yok. Farklı değildi. Ama bildiğim bir şey var. O sırada doğum kontrol haplarının satışında patlama oldu.

YARIN:BUGÜN 20’SİNDE OLSAYDIM YERİM NERESİYDİ?
Yazarın Tüm Yazıları