Trafik sigortasında acil yasal düzenleme gerekiyor

Hani bir laf vardır, ‘bu pilav daha çok su kaldırır’ diye; işte, trafik sigortası da o misal.

Haberin Devamı

Vatandaş ile sigortacı arasında tartışma bir türlü bitmiyor. Vatandaş, ‘yaptırsan bir dert, yaptırmasan bir dert; yaptırmasan hem cezası var hem sorumluluğu büyük, yaptırsan primler el yakıyor’ diye şikayet ediyor. Sigortacı ise, ‘yapsan bir dert yapmasan bir dert; kanunen satmaz zorundayız yapmasak cezası var, yapsan neredeyse her sattığımız poliçeden zarar eder hale geldik’ diyerek, dert yanıyor.
Tabi bir de bu durumdan vazife çıkaranlar var. Onlardan biri, geçenlerde bir açıklama yapıyor; neymiş efendim, trafik sigortasındaki prim artışı nedeniyle sürücüler sigortasını yenilemiyormuş, sigortalılık oranı düşmüş, sigortacıların prim geliri yüzde 40 artmış. Yanlış anlamayın, bu açıklamaları yapanların sigortacılıkla hiçbir alakaları yok, sadece bu işin farklı boyutta ticaretini yapıyorlar. Daha vahimi, birkaç gazete de sormadan, araştırmadan bu açıklamaları alıp, sayfa manşetlerine taşıyor.
Ben size, işin doğrusunu anlatayım. Peşin peşin söyleyeyim, kimsenin avukatlığını yapma gibi bir derdim yok; ama bazı gerçekler var ve bunları da herkesin bilmesi gerekiyor.

750 MİLYON LİRA ZARAR

2013 yılına ait trafik sigortası ile ilgili resmi veriler geçenlerde yayınlandı. Daha iyi anlaşılması için madde madde ve özetleyerek, anlatayım:
2013 yılında, trafikteki 17,9 milyon araçtan 14,1 milyonu trafik sigortası yaptırmış ve poliçe sayısı azalmadığı gibi yüzde 2’ye yakın artmış. Evet, bazı araçlarda poliçe sayısında az da olsa azalma var ama bu araçlar; taksi, minibüs, kamyon ve motosikletler.
Geçen yıl sigorta şirketlerinin trafik sigortasından topladıkları primler 4,8 milyar TL olmuş ve bir önceki seneye oranla yüzde 38 artmış.
2013’de sigortacıların, trafik sigortasında ödedikleri hasar, bir önceki yıla oranla yüzde 26 artarak, 4.9 milyar lira olmuş ki, bunun yarıya yakını ölüm tazminatlarından kaynaklanıyor.
2012 yılında, trafik sigortasında 1,2 milyar lira ile tarihin rekor zararını açıklayan sigorta şirketlerinin, geçen seneki zararı ise yaklaşık 750 milyon lira olmuş.

FARKLI MAHMEKEME KARARLARI

2013 yılında trafik sigortasında durum özetle böyle. Vatandaşın ödediği prim de, sigorta şirketlerinin topladığı prim de artmış, sigortalı araç sayı da yükselmiş ama sonuç; 750 milyon lira zarar.
Yani, bu kadar fiyat artışına, bu kadar patırtı gürültüye, tartışmalara rağmen sigortacıların zararı yarı yarıya bile azalmamış. Evet, bir azalma var ama ortada ciddi de bir zarar var.
İşte o yüzden diyorum ki, bu pilav daha çok su kaldırır. Bu zarar, kara dönmediği müddetçe de bırakın tüketicinin ödeyeceği primin azalmasını, aynı kalmasını bile beklemek yanlış olur ki, trafik sigortasında primler artıyor ve bundan sonra da artmaya devam edecek.
Peki, yok mu bu işin bir çözümü? Tek bir çözümü var; o da yasayla, trafik sigortasında bedeni zararların yani, vefat tazminatının, hesaplamasına belli bir standart getirmek.
Çünkü bugün, her mahkeme, farklı farklı vefat tazminatı ödenmesine hükmediyor. Kaldı ki, hesaplama için mahkemelerin görevlendirdiği bilirkişiler de sigorta tekniğini bilen uzmanlardan değil;
matematik öğretmenlerin-den, avukatlardan oluşuyor.

PRİM ARTIŞI DEVAM EDECEK

Bu kadarla da sınırlı değil… Bir mahkeme, ‘kazada sürücü kusurlu da olsa, yakınlarına vefat tazminatı ödenir’ diye karar veriyor; bir başka mahkeme, ‘ödenmez’ diyor.
Hal böyle olunca da bir taraftan kime, ne kadar ödeyeceğini ve ne zaman ödeyeceğini bilmeyen, bundan dolayı da zarar eden sigorta şirketleri kendini korumaya alıp, primleri artırıyor; diğer taraftan sigortaya ne kadar prim ödeyeceğini, ertesi yıl nasıl bir zamanla karşılaşacağını bilmeye tüketici feryat ediyor.
O yüzden tek çözüm, yasal düzenleme. Bu sayede hem sigortacı ödeyeceği tazminatı bilir, ona göre prim belirler hem de tüketici ödeyeceği parayı bilir, her yıl farklı zamlarla karşılaşmaz.
Yasal düzenleme yapmak çok mu zor? Değil. Hemen hemen her ay çıkan torba kanunun içine katılır; olur, biter. Bu kadar basit.

Yazarın Tüm Yazıları