İslam referanslı demokrasi

DEĞERLİ fıkıh ve hukuk âlimi Prof. Hayrettin Karaman, Yeni Şafak’taki köşe yazısında “İslam referanslı demokrasi” şeklinde yeni bir kavram ortaya attı.

Haberin Devamı

Yeni diyorum, çünkü 1980’lerde “İslami demokrasi” kavramı kullanılırdı.
Prof. Karaman’ın gerekçesi “halkın yüzde 99’unun Müslüman” olması...

LİBERAL DEMOKRASİYE ELEŞTİRİ

Karaman, liberal demokrasiyi eleştiriyor: Azınlığın değerlerine özgürlük sağlayan liberal demokrasi, çoğunluğun değerlerinin rencide edilmesine karşı bir koruma sağlamıyor, öyleyse “İslam referanslı demokrasi” düşünülmeli...
Ben çok düşündüm, siyasi sistem olarak liberal demokrasiden başka bir yol bulamadım.
Hayrettin Hoca’nın bütün kitaplarını okudum. Bazı Batılı hukuki kavramları fıkıh düşüncesine soktuğu için kendisini aşırı gelenekçilerin “reformcu” diye suçladığını da biliyorum.
Hoca’ya saygım büyük ama bu fikrine katılmıyorum iki sebepten: Biri sosyolojik, öbürü siyasi...

Haberin Devamı

TOPLUMSAL ÇOĞULCULUK

Elbette halkımızın yüzde 99’u Müslüman’dır, ancak din algıları farklı olduğu gibi, daha önemlisi, siyasi görüşleri çok farklıdır. Bu toplumda muhafazakârlar, sosyal demokratlar, ulusalcılar, milliyetçiler, solcular, feministler var.
Yüzde 99 Müslümanız fakat hak ve özgürlüklerin din referansıyla tanımlanmasını toplumun yüzde kaçı kabul eder? Büyük çoğunluğun özgürlükçü laikliği benimsediğini gösteren bilimsel araştırmalar vardır.
“Dinde zorlama” söz konusu olmayacağı gibi, bunun nasıl toplumsal çatışmalara yol açacağını tahmin etmek zor değildir.

SİYASİ DEMOKRASİ

Şunu netleştirmekte fayda var: Demokrasi çoğunluğa ülkeyi yönetme hakkını verir, fakat hâkimiyet hakkı vermez.
Çünkü azınlıkta kalan fikirlerin ve hayat tarzlarının demokrasilerde özgürlükleri vardır. Daha önemlisi, bir gün çoğunluk haline gelme ve yönetimi alma hakları da vardır. Demokraside çoğunluk-azınlık kavramları özgürlüklerle değil, yönetimle ilgili bir kavramdır. Onun için anayasalar büyük uzlaşmalarla yapılır, herkese güvence olsun diye.
Batı toplumları da bu noktaya kolay gelmedi. Bonapartizmler, devrimci diktatörlükler, faşizmler, komünizmler Batı tarihinin ürünleridir. Sonunda görülmüştür ki, içbarış ancak çoğulculuğu tanıyan bir demokrasiyle mümkün oluyor. Bu sebeple demokrasiler kuvvetler ayrılığı, hak ve özgürlükler, kamu düzeni gibi objektif kavramlara dayanır.

Haberin Devamı

PAKİSTAN TECRÜBESİ

1970’lerde Pakistan’da, Butto rejiminin yozlaşmasına karşı Nizam-ı Mustafa” adıyla büyük bir halk hareketi gelişti; yani hem “temiz” düzen, hem İslami düzen anlamında...
General Ziya da aynı amaçla darbe yaptı... Halkın da ordunun da isteği aynı... Fakat iş, “Kanunların İslamileştirilmesi”ne gelince büyük kavgalar çıktı, çünkü herkes kendi görüşüne göre “İslami kanun” isteyerek çatıştı.
Pakistanlı ılımlı İslamcı hukuk adamı Muhammad Amin’in 1989’da Lahor’da yayımlanan “Islamization of Law in Pakistan” adlı akademik eserinde nasıl bir çıkmaza girildiği çok iyi anlatılır. Sonunda General Ziya, laik nitelikli ceza kanununa dönmüştü.
Benim 1997’de çıkan “Medine’den Lozan’a” adlı kitabımda da ayrıntılı bilgi vardır; Hayrettin Hoca’dan da çok alıntı yapmıştım kitapta.
Bu konular siyasi çatışma mevzuu yapılmadan akademik dille konuşulmalıdır. Benim tercihim liberal demokrasidir. Çünkü ülkeyi çoğunluğun yönetmesi fakat iktidara gelen çoğunluğun azınlığa, elit azınlığın da çoğunluğa hükmetmemesi liberal demokrasiyle sağlanıyor.

Haberin Devamı

NOT: Kardeşim Savaş Ay'a Allah’tan rahmet diliyorum. Basınımızın büyük kaybıdır. Ankara’da olduğumdan cenazesine katılamadım. Kederli ailesinin acısını paylaşıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları