Zeytinyağına sahip çıkalım

Gıda güvenliği meselesi yine gündemimizde. Ön planda süt var ama Tariş Zeytinyağı Kooperatiflerinin Başkanı Cahit Çetin’in geçen hafta zeytinyağı hakkında söyledikleri de düşündürücü, üzücü, hatta vahim! Eminim ki okudukça siz de şaşıracaksınız

Haberin Devamı

Gıda güvenliğinin en önemli sağlık tehditlerinden biri haline geldiğini birkaç hafta önce de yazdım. Soruna yalnız biz değil, bütün ülkeler çözüm arıyor ama, problemin boyutu bizim gibi hızla gelişip büyüyen ve süratle şehirleşen toplumlarda daha büyük. Üretici olmaktan çıkıp tüketici haline gelen nüfus büyüdükçe sahtekârlıktan para kazanmak isteyen gıda üreticilerinin sayısı da artıyor. Öyle ki, 50–60 yıllık üreticiler bile bu tür sahtekârlıklardan pay almanın yollarını arayabiliyor.
Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı son listeye bakılırsa mesela, sucuklarını, yıllardır güvenerek yediğimiz ünlü ve köklü bazı firmaların bile ürünlerine kanatlı ve tek tırnaklılarının hayvanların etlerini karıştırdıkları anlaşılıyor.

BAKANLIĞIN ÇALIŞMASI

Tarım Hayvancılık ve Gıdadan Sorumlu Bakan Mehdi Eker ve ekibinin geliştirdiği ‘gıda güvenliği takip sistemi’ cumhuriyet tarihinin en büyük gıda kontrolü çalışmalarından biri. Eğer yönetmelikler ve sistem iyi uygulanacak olursa, tarlaya ekilen tohumdan ve ineğin, kuzunun, keçinin doğumundan, besinler çatal-kaşıkla ağzımıza girene kadar olan biten her şey adım adım izlenebilecek… Tabii ki yönetmelikler, kanunlar, kontrol sistemleri sorunu tamamen çözmeye yetmeyecek. Ama inanıyorum ki yanlış yapan, sağlığımızla oynayan firmaların teşhir edilmesi gibi, radikal bir karar, en azından onları tanımamıza, ürünlerini elimize bile sürmememize yardımcı olacak.

Haberin Devamı

ADI: GIDA TAĞŞİŞİ!

Eski adıyla ‘gıda tağşişi’ olarak bilinen, gıdalarla ilgili sahtekârlıklar aslında saymakla bitmez! Özellikle mandıra ürünleri (kırmızı et, kıymalık et, sucuk, sosis, kavurma et), süt ürünleri ( süt, peynir, yoğurt kefir) ve yağlar ( tereyağı, bitkisel yağlar) bu hilelerin en çok yapıldığı besinler arasında.
Yağ konusunda yaşanan sahtekârlıklara da alışığız. Bugüne kadar tavamıza, tenceremize giren yağların içine madeni yağ dahil pek her şeyi karıştırdılar. Toplu gıda üreticileri, fast food firmaları, ayaküstü besin satışı yapan büfeler, üç tekerlekli, kamyonetli-minibüslü hazır gıda satıcıları (köfteciler, kavurmacılar) 20-30 kez kullandıkları ve bu yüzden içindeki oluşan kanserojen polimerler nedeniyle rengi siyaha yaklaşan yağları çeşitli kimyasallarla ağartarak midemize bağırsağımıza yolladılar!

Haberin Devamı

SIRA ZEYTİNYAĞINDA MI

Anladığım kadarıyla benzer sorunları şimdi de zeytinyağı konusunda yaşıyoruz. ınşallah yanılıyorumdur ama yazılıp çizilene bakılırsa zeytinyağında da bir gıda oyunu durumu var.
Tariş Zeytinyağı Kooperatiflerinin Başkanı Cahit Çetin’in geçen hafta söyledikleri düşündürücü, üzücü, hatta vahim! Cahit Bey’in anlattıklarının önemli başlıklarını yandaki kutularda okuyacaksınız. Eminim ki okudukça siz de şaşıracaksınız.

NE YAPMALI

Benim önerim şu: Gıda konusunda da biz tüketiciler bilinçli olmak, gerektiğinde hiç çekinmeden devletin yasal ihbar hattını (Alo 174) kullanıp sağlığımızla oynayanların yakalanmasına yardımcı olmalıyız. Bakanlıksa, bu firmaları büyük-küçük, güçlü-güçsüz demeden düzenli aralıklarla açıklayıp bizi bilgilendirmeli, bilinçlendirmelidir. Sorun ancak tüketicinin bilgilenmesi sayesinde çözülebilir.

Haberin Devamı

Cavit Bey ne diyor
ÖNEMLİ

* Türkiye’de zeytinyağı olarak satılan karışımlı yağlara Avrupa Birliği izin vermiyor.
* Tağşiş (hile) en çok yollarda satılan kaynağı belirsiz yağlarda yapılıyor.
* Pek çok sanayici yağı piyasadan topluyor, karışımlı yağlar gözden kaçabiliyor ama yine de en güvenli liman, ‘markalı ürünler’.
* Eğer bir üretici arkadaşınız veya ahbabınız varsa zeytinyağınızı oradan alın.
* Piyasada ‘çakma sızma’ zeytinyağları da satılıyor. ‘Kolon sızması’ ya da ‘çakma sızma’ adı verilen ürünlerin sızma zeytinyağı olarak satıldığı biliniyor.
* Çakma sızma sorununun çözümü coğrafi işaretlemeden geçiyor.

Bölgesel işaretleme hakkımız
UNUTMAYIN

* “Kuzey Ege yağları serin yerlerde yetiştiği için daha açık sarı, ince kıvamlı; meyve kokusu azdır.
* Güneye doğru meyve kokusu daha belirgin, daha kıvamlı, koyu sarı bir zeytinyağı elde edilir.
* Tüketicinin, bölgesel işaretleme yoluyla zeytinyağının nerede üretildiğini bilmesi ve damak tadına göre seçim yapma hakkı var.

Haberin Devamı

Yunanistan’ın onda biri kadar tüketiyoruz
BİR NOT

Bana göre zeytinyağı en sağlıklı yağ. Özel yapısı nedeniyle yağların kralıdır! Kötü kolesterolü arttırmaz ama iyi kolesterolü arttırarak ve kanı incelterek damar sertliğini azaltır. Yapısındaki antioksidanlar nedeniyle kanserden korur. Zeytinyağının belleğe bağışıklığa cinselliğe hatta cilt ve eklemlere bile faydalı olabileceğini gösteren çok sayıda çalışma mevcut. Ama ne yazık ki ülkemizde pahalı bulunduğu için zeytinyağı tüketimi son derece düşük. Türkiye’de kişi başına yılda 1,5–2 kiloyu geçmeyen bir tüketim rakamı var. Bu rakam ıtalya’da 12, ıspanya’da 13,5, Yunanistan’da ise 20,5 kilo civarında.

Yazarın Tüm Yazıları