Ben bir deve olmalıyım

Savcının dayak yiyen kadına 6.5 yıl, dayakçılara ise 1.5 yıl hapis cezası istediğini öğrendiğimde “Hay bin ıhkırmış deve!” diyerek el yükselttim.
Çökmüş deveye “ıhkırmış” derler, malum.
* * *
Yine İzmir’de iki kişinin tecavüzüne uğrayan üniversite öğrencisi E.E.’nin “Ruh ve beden sağlığı yerinde mi bir bakın” diyerek İstanbul’a sevk edildiğini okuduğumda “Yok artık hecin devesi!” diye söylendim.
Erken davranmışım.
Meğer E.E.’nin koluna bir de damga basmışlar Adli Tıp Kurumu’na sevk etmeden önce E.E.’yi.
Tecavüz mağdurunun damgalanmasına ancak “Yoz deve!” diyebildim ki; okuduğum kaynaklar bir deve türü olan “Yoz deve”nin dişisine “daylak” erkeğine “kirinci” dendiğini bildiriyor.
Bir kenara not ettim.
* * *
Hopa’daki “tıraşlı eşkıyalar” gençliklerinden 6 ayı cezaevinde geçirdikten sonra tahliye edildiler neyse ki; ancak “puşi” ile suçlanan 22 yaşındaki Cihan Kırmızıgül’ün davası 23 Mart 2012’ye ötelendi.
Cihan Kırmızıgül zaten 23 aydır tutuklu yargılanıyor.
Hecin devesini bilir misiniz? İşte onun selamı var.
* * *
İnsan Hakları Derneği’nin 2011 Raporu’ndan çıkarılan notları okudum.
2005 yılında “gizliliği ihlal” suçundan gazetecilere açılan dava sayısı 113.
2009’a geldiğimizde dava sayısı 2 bin 455.
2011 henüz sona ermedi fakat sayı “binlerce” olarak değerlendiriliyor.
Hay binlerce gümbürdekli gümbürdek deve!
Gümbürdek, deve çanı oluyor.
* * *
Kadına şiddet, öğrenciye hiddet, basına dava ve mesela HES karşıtı çevreciye hava cıva.
İşine geldi mi can ciğer kuzu sarması, mutabakat zeminine hop diye serilenler; işine gelmedi mi birbirine “has...” çekenler.
Parti bayraktarları, iktidar muslukçuları, nutuk şakşakçıları.
Develer, çift hörgüçlü develer, hecin develeri, ıhkırmış develer, gümbürdekli develer.
Yok artık daha neler neler...
Ortalıkta bu kadar deve olamayacağına göre, durumlarda bir develik var ise o deve ben olmalıyım.
Evet, ben bir deveyim.

NOT: Memleketteki ulaşabildiğim son deve sayımı 1997’de yapılmış (sağ ol google, canımsın...)
1997’de 10 bin deve kalmış.
1950’de 110 bin deve varmış.
Bu güzel, karakterli, cefakâr, vefakâr dostun sayısı sürekli azalmış.
Uzun lafın kısası “Yok deve” yerine “Deve yok” diyecek duruma gelmişiz. Yörüklere kolay gelsin...