Reklam panoları kime çalışıyor

İSTANBUL’daki Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki DP’nin ‘Büyük Türkiye Buluşması’ etkinliğine gittiğimizde dışarda bir katılımcı yolumuzu kesip “Size bir şey anlatmak istiyorum” diyerek arkasından hemen sordu:

Haberin Devamı

İstanbul’da şu reklam panolarını hiç görmüyor musunuz? Bu kadar kaçak ve korsan reklam panolarının rantı kimlere gidiyor?”

İstanbul’dan başka İzmir ve Ankara’da da aynı durumun olduğunu söylüyor.


Öyle birkaç milyonlardan değil, 100 trilyonun üzerindeki rakamlardan söz ediyor.


Büyük şehirlerin şirketlerinin üzerinden dağıtılıyormuş bunlar.


“Almanya Deniz Feneri’nden daha büyük boyutta bir yolsuzluk olayı var. Hiç küçümsemeyin. Siyasetçiler gözlerini ve kulaklarını buraya diksinler... Tahsis mi, ihale mi sorsunlar, tahsilat ne kadar olmuş? İstanbul’daki deprem konteynerlerinin ne olduğun merak edilmiyor mu? Bu konteynerlerin sponsorluğu adı altında Valiliğin kanunen yetkisi olmadığı halde tahsis ettiği ve Büyükşehir Belediyesi’nin de bir lira kira almadan ve ihalesiz bir şekilde peşkeş çektiği İstanbul’un göbeklerinde ve en merkezi yerlerindeki megaboard reklam panolarından elde edilen milyon liralar kimlerin cebine giriyor? Bu tam bir Meclis araştırması olacak bir yolsuzluk” diyerek yanımızdan ayrıldı. Bu konuda bizi elinde her türlü bilgi ve belge olan biriyle konuşturmak istediğini söyledi.

Haberin Devamı


Bakalım ararsa neler anlatacak?

 

DP’de Sarıgül ve Batum beklentisi

 

DP’nin önceki günkü toplantısında, ‘taşıma’ bir kitle değil de ‘gönülden’ gelen eski DYP ve ANAP’lılar vardı. İki kesimin de ‘kaynaşma’ konusunda bir sorunları yok gibi görülüyordu. Herkes bir şeylerin beklentisi içinde. Konuştuklarımız, Prof. Süheyl Batum “DP’ye gelir mi?, Mustafa Sarıgül’le bir işbirliği yapılabilir mi?” sorularına yanıt arıyorlardı sanki. Sarıgül’ün, Cindoruk’la iki kez konuşması bu beklentilere kaynaklık teşkil ediyor. Ancak her iki konu yanıtlanacak gibi değil. DP’nin Genel Merkez yöneticilerinin hepsi İstanbul’a gelmişti. Ancak yeni bir isim yoktu.


Genel Başkan Cindoruk, Anayasa tasarısı için “Bu olsa olsa ‘Ak Anayasa’ olur. Türkiye’nin ‘Ak Anayasa’ya değil, ‘Cumhuriyet Anayasası’na ihtiyacı var” derken, altını çizdiği bir cümle de şuydu: “Bu iktidarla, bu Başbakan’la ‘sürdürülebilir bir demokrasinin’ devamı zor görünüyor.”

Haberin Devamı


Yaşar Kemal’in ‘Türkiye’de her köy benim köyümdür’
sözleri nedeniyle kendisini övdü; şarkıcı Kibariye’nin Başbakan Erdoğan’a “Civanım” diye hitap ettiğine değinerek şöyle dedi: “Ben diyorum ki, civanlar burada. Türkiye’nin gençleri burada. (Kibariye’nin ‘Kimbilir’ şarkısının üzerine) ‘Kimbilir bu gidişin dönüşü olacak mı?/Ahh nasıl yollarına bakacağım kim bilir?’ Kimse korkmasın Başbakan’a muhtaç değiliz. Türkiye’de kim yanlış yapmışsa, kim demokrasiye sıkıntı vermişse bunun hesabı mahkemelerde ve parlamentoda sorulacaktır.”


Toplantıdan ayrılırken bir partilinin sözleri kulaklarımızı çınlatıyor: “Anayasa meselesini içinden çıkılmaz hale getirdiler. Hak ve hakikati aramak vicdanla olur... AKP’nin vicdanı var mı?”

Haberin Devamı

 

Noterlerin keyfiliğine karşı ilginç bir karar


SARIYER Tüketici Hakem Heyeti, ikinci el araçların noter kanalıyla satışında örnek bir karar verdi.

İlginç durum şöyle gelişti: Bir vatandaş, 2. el araç için notere gitti.


Ancak noter, 29.12.2009 tarihinde 5942 sayılı kanunda 20 lira artı KDV olarak belirlenen satış bedelini 35.40 TL olarak tahsil etti. Vatandaş aldığı aracı, satıcının beyanının aksine eksik unsurları tespit ettiğinden dolayı satış feshi için notere başvurdu. Noter, bu işlem için 226.18 TL tahsil etti.


“Aynı aracın alımı ve feshi için alınan bedelde bu kadar fark olmamalı” diyerek Tüketici Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme de hem alıştan, hem fesihten fazla alınan (226.18+35.40=261.58-40.00=) 221.58 TL’nin şikâyetçiye iadesine karar verdi.

Haberin Devamı


9.3.2010’da alınan bu karar, Türkiye genelindeki noterleri rahatsız etti.


Bundan dolayı noterler, bunu resmi olarak dile getirmeseler de bedeli düşük bulmalarından dolayı işi yavaşlattıkları veya saat 16.00’dan sonra işlem kabul etmedikleri için vatandaşlar tarafından şikâyet konusu edilmeye başlandı.


(Noterlerin araç alım-satımından yaklaşık 5 TL kazandıkları belirtiliyor. Ancak elinde vekâlet veya benzeri işlemler için daha fazla kazanç elde ettikleri için bu işlemlere öncelik verilmesi dikkat çekiyor.)


İktidar, araç alım-satımlarında noterlerin devreden çıkarılarak işlemlerin Emniyet’in Trafik Tescil Büroları’nda yapılmasını kararlaştırmış, ancak Noterler Birliği’nin girişimi karşısında bu uygulamadan geri adım atılmıştı. Dolayısıyla şu anda tam bir kaos yaşandığı belirtiliyor.)

 

Haberin Devamı

Tutarlılık var mı?

FARKLI bir siyasi partinin belediye başkanının (Adana-Aytaç Durak) avukatlığını üstlenecek değiliz ama ilkelerimiz gereği doğruyu savunmaya, hükümetin tutarsızlıklarını topluma sunmaya devam edeceğiz.


AKP,
atanmışların seçilmişler üzerindeki yaptırım ve yetkilerini demokratik bulmayıp bu konuda duyduğu rahatsızığı Anayasa değişikliği için bahane ederken, halk tarafından defalarca seçilmiş bir belediye başkanını, yargı süreci bile henüz soruşturmanın ilk aşamalarındayken, İçişleri Bakanlığı’nın görevden alması ne kadar tutarlı bir harekettir?

Cem TOKER-LDP Genel Başkanı

 

Biliyor musunuz

SARIYER’de inşaat izni verme karşılığı rüşvet almakla suçlanan ve haklarında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan eski Boğaziçi İmar Müdürü Mehmet Kahveci’nin Gönen’de bir kaplıcada yakalandığını, aynı kurumda Beykoz bölgesinin sorumlusu Emrah Yılmaz ile inşaatçı Ufuk Özünlü’nün ise halen arandıklarını...

 

GÜNÜN SÖZÜ


“Bilgi insanı kuşkudan, kararlı olmak korkudan kurtarır.”

(Konfüçyus)

 

Boğazköy sfenksi

 

TÜRKİYE’den temizlenmek üzere götürülüp sonra gasp edilen Boğazköy (Çorum) sfenksi ile ilgili konuyu Türk ve Alman başbakanları hiç gündeme alabildiler mi acaba? Merkel’i böyle sıkıştırabiliriz. Elimizde zaten fazla koz da yok.

Nejat TEKİNER 

Yazarın Tüm Yazıları