Altmış üç şairden yüz altmış iki dizelik ’Gazze Avazı’

TÜRKİYE Yazarlar Sendikası dün saat 16.00’da Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde, "Gazze İçin Bir Şiir" etkinliği düzenledi.

Önce 63 şairin yazdığı 162 dizelik "Gazze Avazı" şiiri okundu, ardından da şairler birer şiir okudular, daha sonra Filistinli şairlerin şiirleri seslendirildi. 63 şairin dizeleriyle katıldığı "Gazze Avazı" şu sözcüklerle sunuluyor:

"Uçağı olmayanları uçaklarıyla bombalayanlara, topu olmayanları toplarıyla bombardımana tutanlara, silahı olmayanları silahlarıyla vuranlara, vicdanını, ırkçılık, milliyetçilik ve bağnazlığa satanlara, dünyanın toprağını bir türlü paylaşamayanlara, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere ayrım gözetmeden tüm canlıları çıkarları uğruna katledenlere karşı da bir çığlıktır. İnternetteki şiir gruplarından ’Şiir Penceresi’nde yapılan bir çağrıyı yanıtlayan şairlerin dizelerinden oluşmuştur."

"Gazze Avazı"ndan bazı dizeleri yazıma aldım.

* * *

"O zaman ben ’onları’ değil, kendimi öldürdüm gerçi,

dünya o kadar büyüktü ki çok küçük sandım o’nu"

Haberin Devamı

dünyanın çekirdeğini çitleyecekti çocuk

tam o anda közlenmiş kalbini yiyiverdi talmud!..

 

kalbindeki dikeni çıkaramayan kardeşlerimin  

gözyaşlarıyla birleşirse belki bu yangına bir avuç su olur diye

aklıma taş düşeli, saçma/sapan bir çocuk ve filistin yalnız taş duvar olalı

orda, taş döşeli avlumuzda, nablus’ta

çizilmiş bir haritayla dönmesini bekledim babamın; kuyular taş dolalı

 

oysa, zulme kurulmuş bütün saatler; her şey canevinden vurulmuş

gözyaşlarını bombalıyorlar şimdi

külden kentler içinde çırpınırken anne yürekleri

derme çatma dualarıyla çekip gidiyor çekimser tanrılar

Haberin Devamı

 

karnında bilyeleri ile çocuk olurum,

sapanımın ucunda metal kuşlar
ütüldüğüm sokakta babam vuruluyor!

bu bendeki son düş onu vurma!

 

-ey zûlmü çoğaltan yec’uc mec’uc

 

 yalnızlığa tutsak sabi çığlıklar, kandillerde yakılan hıçkırık

 ebabil kuşlarına dönüşürse bu huruç

 çatlayan kan taşına nasıl ve kimle yaklaşır

 esmer teniyle vahşi bir suç

 

 “oku, yaradan rabbinin adıyla oku”

 

 zulmetin kabuğunu kır

 kalbini kûh-i nurla d’oku

 Allah'ım, sen filistinli çocuğu

 taşlarını ve sapanını koru

 

 taşlar azizdir, sapan özgürlüktür, cennet yakındır anne gibi

 

-korkma, annen yanında yatıyor

 uyuyor, ama taşlar uykusuz

 kırmızı bulutlar geçiyor bak

 son kez gördüğün bir oyuncak sana doğru geliyor: israil malı!

 

ve bir parça kan düşüyor yere, nice yaraların hüznüyle yoğrulmuş...

kara bir bulut, ıssız bir gece... bir umut, o kanla çocukların gözlerinde...

Haberin Devamı

akıp giden kan sanmayın, sizin gördüğünüz kırmızı

bir devrin utancıdır riyakâr yüzlerde.

 

akıp giden kan sanmayın, kan da susar

bir çocuğun susuşudur, sustukça çoğalan utanç...

akıp giden kan sanmayın, kan susmayacaktır

bir çocuğun susmasıdır tarihinizdeki utanç

 

sen susunca askıya alır birileri senin yerine senin düşlerini

bak! yine bozuk çalıyor plak ortadoğu alevlerinden:

seni şeytanın dölü, seni belâ kumkuması

ölüm ele geçiriyor gök gözlü gazze çocuklarının yüzünü

 

- bana bak! robert gates, hillary clinton,

barack obama dahil bu amerika cahil

bu boktan abin, ya silah ya havyar

başka şey öğretmemiş sana israil

 

hançer denenir; en iyi benim kanımla

Haberin Devamı

hançer bilenir; en iyi benim sevdamla

hançer sınanır; en iyi benimle

hançeri kanatır; en çok benim acım…

 

füze curnataları kuşların yerinde

saçaklar huzursuz saçaklar susamış

birikmeye korkuyor yağmur

çekiştiriyor akdeniz’i palmiyeler nara

tuzu gördükçe yara bağlıyor karalar

 

çocuklar neden yere düşmüş kırmızı bir gök

neden çatırdayan tuz kadın erkek, patlayan toprak

bir hınçlı köstebek! hangi kuyulardan çekiyor gücünü de

unutmayı seçiyor onun için su dağları yaratan iyiliği

tarihin hangi dibine atmış kalbinin gözlerini?

 

her fidan kırıldıkça bin mısra kanamakta

kan kalabalığı aklımızın çukurunda ölmeye büyümüş bir hayret...

filistinli çocuk masum israilli olan da

Haberin Devamı

büyümesin çocuklar bir gazze olacaksa

 

iy'ettim; bush'un kafasına / bin tane pabuç attım.

fakat çaresiz - / kılıyor beni / gazze / orda ölüyor / torunum.

bir yardım umar babası duymaz mı kimsecikler

hani kuşlar hani bulutlar koptu uçurtmanın ipi

 

altı yaşında halid velvil, kanlar içinde gömleği

gazze'de, top oynuyor askerler!

çocuklar kanıyor; ah çocuklar! vah çocuklar!

papatyalar umursamaz küçük bombaları

 

 

bir çocuk her zaman büyüktür bir devletten

bu zulüm karşısında bir şairin çığlıklarında

mezarlara mevzilenir aşk'ın

aşk'ın ölüm askerleri...

 

dünya vurgunu gözleri

yok hükmünde mi olacak onların,

onlarsız mı vuracak yeryüzüne yıldızların ışığı,

ılık tıpırtısı güz yağmurlarının.

Haberin Devamı

 

güneş pas tuttu; farkında mı göğün yüzü

sekiz başlı dragonun gettosunda

yaşadılar hem diri, hem ölü

ah... daha çok alanımız olsa keşke sözcüklerden

 

(bir çiçek görsem

aklım dolu çocuk olur akşam

çöker karanlığa örtülü büvelek mahkumları

çirkin bir buluttur korkuya ihanet...)

 

ahtapot kolları yırttı karanlığı

barutla iftar etti emzikli anneler

ana sütüne bulanmış son nefesler

bir kanlı kundak içinde düştü istanbul’un kalbine

 

bebek kanı göğe akar, bebek kanı intikam kokar

amma, değmeden karnımıza bıçağın ucu

ve göğümüz kızarmadan dehşetin nefesiyle

daha nice daha nice daha nice susacağız!

 

yeter! gazze yaralı bir kuş, göğsümden kalkan

taş olsun çocuk; duyarsız yürekler sapanına

al benim esnekliğimi de kat, fırlat fırlatabildiğin kadar

acının ince yollarını, özgürlüğe...

 

bir sabahlık gibi uyanmadı hiç, motaz uda

ve çok çocuk, çok çocuk...

- arabım... boylu boyunca uzanan ölünü seviyorlar yalnızca

esmer bir çocuk gül gibi parıldayan yarasıyla düşüyor toprağa

 

en anlamlı taş, şiirdeki değil, elindekiydi çocuk...

 

kandan koyudur merhametin alnındaki kir

gözleri bağlı değil, kör; bağa muhtaçsa bekir...

çocuk katillerinin yarattığı tufan

alnının çatına yazıldı uygarlığın!

 

bu hangi hayvan? bu hangi hayvan?

çocuk salkımlarını toplamaz insan olan

ben, bir afgan, bir ıraklı; filistinli bir anne…

çocuğumu öldürürler; tanrı esirgemez; niye?

 

akdeniz yürüsün kızıldeniz kan revan basra yaralı

tanrılar ırmaklar kucaklasın gül yüzlü çocukları

kanlı ellerin yaşamdan kopardığı

bir çocuğum şimdi gazza'de

 

bir kuşa kaptırdım kalbimin bir ucunu

bir ucu bende kaldı kuş uçtu gitti ta uzaklara

şaşılacak şey kalbimin bende kalan ucuyla

bir gökkuşağı kuruldu aramızda gazze'deki çocuklarla

 

bir sabah, küle bulanmış gazze'de

namlunun ucunda göveriyor kan çiçeği

damağın pembe şekerindeki sevinç

çocuklar, mavi ve sürgün, gül yanığı

 

filistin güz yaprakları gibi,

adı eksik çocuklardı / tamam iken sığ soluk...
ayakların arasında hışırtıyla ezildi.

havada kaybolmuş çocuk kokusu

 

ince beden / tenleri / örter ama, kocaman-
kundak diye bildiği / anne sütü toprağı!

çocuk ol bakalım sen de gazze’de

çocuk olabilecek misin ey moşe

 

yazılan yazılardan alınan azıklardan boyanan bir gül

bir gül kalkıyor şimdi ortadoğu’nun kalbinden

gelin tellerinden taşan sevinç olmasın çocuklar ölecekse

orada, parçalanmış bir zıbında doğmalı insanlık bir daha

 

ruhumu mülkün arsızları kuşattı.

dinmiyor dalgın nüshalarda çölün kanaması!

babaların kolları kısa kalmış

çocukların üstünü örtememiş anneler

 

- kundağımı bozdum! dilimi koydum dişlerimin yerine!

kevgirler mi, en dolu yanlarım!

her defasında kışkırtılmış soğanlar bıraktım kapılarına!

ölelim! ve bitsin bu karahummalı hayat

 

gazze'nin tayları kırılıyor bir bir; bir ananın emzirdiği çocuk
vatan adına sırtından bıçaklarken bir başka ananın çocuğunu
ve masumların gözyaşı üzerine kurulmuş uygarlığımız
                                                dalgalanırken bayrak niyetine
babalar, kahraman yetiştirdik diye öğünecekler.

 

seni sevmiyorum beyaz insan!
karalara büsbütün boyanmışlığım bundan...

kan olmasın diye bütün kelimelerin altında

vicdanımı ve namusumu bağlıyorum gazze’deki çocuğun gözyaşlarına

 

yine Kerbela, yine matem, çocuklar şehit

yetiş Hazreti Şah’ım yetiş eyle niyaz

zalimin her yerde adı yezit, kavmi yezit

Gazze yanık, Gazze susuz, Gazze avaz avaz

 

- o bıçağı saplayacağım yüreğime  

yitireceğim hiçbir şey yok

düşlerimi yanıma aldım, değişimin mahşerine

ya insan kalmak ya da onursuz bir dünya!

 

A.HİCRİ İZGÖREN, ABDÜLKADİR BUDAK, ADNAN GÜL, AHMET GÜNBAŞ, AHMET UYSAL, ALİ K. METİN, ALTAY ÖMER ERDOĞAN, AYDIN ŞİMŞEK, BEDRETTİN AYKIN, BEŞİR SEVİM, BETÜL TARIMAN, BÜLENT GÜLDAL, C. MEHMET EREN, CAFER KEKLİKÇİ, CUMA DUYMAZ, EMEL İRTEM, EMİR ÖZSOY, ERCAN Y. YILMAZ, EREN AYSAN, FATİH YAVUZ ÇİÇEK, FERGUN ÖZELLİ, FUAT ÇİFTÇİ, GÜLÜMSER ÇANKAYA, GÜNGÖR GENÇAY, H. İHSAN SÖNMEZ, HAMDİ ÖZYURT, HAYDAR ERGÜLEN, HAYRETTİN GEÇKİN, HAYRİ K. YETİK, HİDAYET KARAKUŞ, HULKİ AKTUNÇ, HÜLYA DENİZ ÜNAL, HÜSEYİN ALEMDAR, HÜSEYİN PEKER, İBRAHİM İSPİR, İHSAN TOPÇU, KADİR AYDEMİR, KORAY FEYİZ, M. MAHZUN DOĞAN, MEHMET SARSMAZ, MURAT SOYAK, MUSTAFA ERDEM ÖZLER, MUSTAFA ERGİN KILIÇ, MUSTAFA NAZİF, MUSTAFA ÖKKEŞ EVREN, NİSAN SERAP, NURDURAN DUMAN, ONUR CAYMAZ, ORESAY ÖZGÜR DOĞAN, ÖZCAN ERDOĞAN, PERİHAN BAYKAL, SAİD ERCAN, SELAHATTİN YOLGİDEN, SERAP ERDOĞAN, SERDAR ÜNVER, SİNA AKYOL, SİNAN ÖZDEMİR, SÜAVİ KEMAL YAZGIÇ, ŞEHMUS AY, TEKİN GÖNENÇ, VOLKAN HACIOĞLU, YAŞAR BEDRİ, YELDA KARATAŞ

Türkiye Yazarlar Sendikası’nın “Gazze İçin Bir Şiir” etkinliği, 24 Ocak Cumartesi günü, saat: 16.00’da Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Etkinlikte,63 şairin ortaklaşa yazdığı “Gazze Avazı” okunduktan sonra Ataol Behramoğlu, Sennur Sezer, Gülseli İnal, Haydar Ergülen, Tarık Günersel, Sezai Sarıoğlu, Ömer Erdem, k. İskender, Nevzat Çelik, Leyla Şahin, Mehrizat, Halil İbrahim Özcan, Tevfik Taş, Nurullah Can ve Alper Çeker birer şiir okuyacak, Filistinli şairlerden şiirler seslendirilecek.

 

Yazarın Tüm Yazıları