Yaşamak için mi yemeli yemek için mi yaşamalı

Yiyeceği içeceği bol yaz sofralarınızın davetsiz misafirlerinden biri de benim. Özellikle kalori bombası yiyecekleri yerken ya benden bahsediyor ya da beni hatırlıyorsunuzdur! Birazcık canınızı sıktığımı biliyorum ama bu konuda kafanızı karıştırdığım için memnun ve mutluyum. Bunun nedeni beslenme konusunda daha çok bilgilenmenizin daha iyi sağlık ve daha formda bir hayat anlamına geldiğini bilmemdir.

Haberin Devamı

SİZ beni hatırladıkça 1–Lokmalarınızın sayısı azalıyor, 2-Çiğneme süreniz uzuyor, 3-Yağı şekeri tuzu bol yiyecekler ister istemez azaltılıyor. Sizi bilemem ama ben bu durumdan şikâyetçi değilim. Eğer doğru beslenme bilgilerini lezzetli ve eğlenceli yeme içme kültürümüzle birleştirebilirseniz sağlığınız kesinlikle eskisinden daha iyi olacaktır.
Başlıktaki sorunun yanıtına gelince...
Şu basit gerçeği hiçbir zaman unutmayın: Hepimiz her şeyden önce “yaşamak için” yiyoruz. Yani hayatımızı devam ettirmek için enerjiye ihtiyacımız var. Bu enerjiyi yiyip içtiklerimizden kazanıyoruz. Kalbimizin kanı pompalaması, ciğerimizin dokularımıza oksijen postalaması, kaslarımızın daha güçlü ve kuvvetli kasılması, hatta iyi ya da kötü bir şeyler düşünebilmek için bile enerjiye ihtiyacımız var. Bu enerjinin temel kaynağı da yiyip içtiklerimiz. Sırası gelmişken iyi düşüncelerin kötü düşüncelerden daha fazla enerji harcattığını da bir kenara not edin. Bu aynı zamanda kendisi ve başkaları için iyi düşünenlerin sağlıkları ve kilolarını koruma bakımından daha avantajlı olduklarına da işaret ediyor.
İyi beslen, sağlıklı yaşa
Kısacası doğru besin seçimleri yapmak sağlığa iyi geliyor. Doğru beslenen biriyseniz kanser ve kalp damar hastalıkları gibi en önemli iki hastalık ve ölüm nedenini yüzde seksen oranında önleyebiliyorsunuz. Tersine kötü seçimler yaptığınızda şeker hastalığı, kanser, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, fazla kiloluluk ve şişmanlık, romatizmal sorunlar, safra kesesi problemleri ve daha pek çok sorun oranızdan buranızdan çekiştirmeye başlıyor. Bu arada her Allahın günü canınızı sıkan şişkinlik, gaz, ödem, yorgunluk gibi problemler de işin bir başka yanı.

Haberin Devamı

Bilgiler neden çelişkili

SAĞLIK alanındaki bilimsel veriler de her Allahın günü değişip duruyor. Bir gazetede yazılan şu cümleler gerçeği göz önüne seriyor: “Tıp haberlerinde modası geçirme uygulaması var sanki. Bugünün devası yarının zehri! En yeni araştırmaların son kullanma tarihi bile kahvaltı gevreği paketlerinin üzerindeki tarihten daha kısa.” (Ellen Goodman/Boston Globe)

Haberin Devamı

Her söylenene inanmayın

BİLİMİN size önce tereyağı yerine margarin tüketmenizi, daha sonra da tereyağı yerine margarin yiyenlerin kalp krizi bakımından tereyağı yiyenlere devam edenlerden hiç de daha iyi durumda olmadığını söylemek zorunda kalmasına kızmayın. Bir süre sonra “tereyağı yemenizde fayda var” gibi bir öneriyle karşılaşırsanız lütfen şaşırmayın. Yumurta özründeki gibi mesela.
Kısacası bilimsel araştırmalarda çelişki kaçınılmazdır. Duyduğunuz her bilginin üzerine atlamayın. Bana sorarsanız “bir bilgiyi ilk ve son kullanan olmak” yanlışını yapmayın, yeter. Size Mark Twain’in yüz yıl önceki önerilerini bir kez daha hatırlatayım: “Sağlık kitaplarını okurken dikkat ediniz. Baskı hatasından ölebilirsiniz.”

Haberin Devamı

Sağlıklı beslenmenin anayasası 1

BAZI sağlık bilgileri var ki onlar kolay kolay değişmiyor, değişecek gibi görünmüyor. İşte onların en önemlileri.
* Gereğinden fazla yemek ömrü kısaltıyor. Yaş kırkı geçti mi can boğazdan gelmiyor, gidiyor. Az ve sık yiyenler, kilosuna dikkat edenler, daha az kalori yüklenenler daha uzun, sağlıklı ve formda yaşıyor.
* Beslenmenizde yağ miktarınızı azaltmanızda fayda var ama günlük kalori ihtiyacınızın en az beşte birini yağlardan karşılamanız da şart. Daha az doymuş yağ ve daha fazla doymamış yağ yemek kalp sağlığını destekliyor, kanser olasılığını azaltıyor. Mesela tam yağlı süt ve süt ürünleri, yağlı etler doymuş yağlardan zengin. Zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar (Hindistan cevizi ve palmiye yağı hariç) doymamış yağları daha çok ihtiva ediyor. Trans yağları da azaltmak da şart. Bazı margarinler, kızarmış hazır ticari yiyecekler, ticari unlu ürünlerin çoğu ve fast food besinlerin çoğu trans yağdan zengin.
* Daha çok omega-3, daha az omega-6 tüketmek sağlığı her bakımdan destekliyor. En güçlü omega-3 kaynakları yağlı balıklar –özellikle soğuk sularda büyüyen yağlı balıklar-, ceviz, keten tohumu, fındık ve benzeri yağlı tohumlar ile yeşil yapraklı sebzeler.
* Kaliteli protein tüketmek büyürken de, yaşlanırken de önemlidir. Yumurta, süt ürünleri –özellikle yoğurt- ve balık kaliteli proteinlerin etkili kaynaklarıdır. Kırmızı et ve tavuk da protein kaynağı olarak kullanılmalıdır.

Haberin Devamı

Sağlıklı beslenmenin anayasası 2

* Sağlıklı karbonhidrat tüketmek istiyorsanız tam tahıllı köy ekmeklerine yeniden geri dönün. Patatesi ya haşlayarak –ve az miktarda- ya da çok az yağ ilavesiyle kızartabilen yeni teknolojilerden faydalanarak tüketin. Patates ve beyaz pirinç yerine bulgur ve kahverengi pirinç yiyin. Tam buğdaydan üretilen makarnaları tercih edin. Hamur işi yaparken tam buğday unu –kepekli buğday- kullanın.
* Zeytinyağını sofralarınızın birinci yağı yapın ama bir kaşık zeytinyağında 120 kalori olduğunu unutmayın. Yani fırından aldığınız beyaz ekmeği limon sıkılıp kekikle lezzetlendirilmiş zeytinyağına daldırmayın!
* Fındık, ceviz, badem, hatta ayçiçeği ve kabak çekirdeğinden uzak kalmayın –ve lütfen ayçiçeği ve kabak çekirdeklerinin kabuklarını sokaklara, deniz kıyılarına ve plajlara atmayın-. Ayrıca bu değerli besinlerin her birinin birer kalori bombası olduğunu da aklınızdan çıkarmayın. (100 gram fındık, badem, ceviz ortalama 600 kalori içeriyor. Bu yiyeceklerden günde 30-50 gram yemek sağlık faydalarından yararlanmaya yetebiliyor.)
* Suyu ihmal etmeyin. Susadıkça için. Serinletici tercihinizi limonatadan yana kullanın. Meşrubatlar ve kolalı içeceklerin şeker yüklü olabileceklerini unutmayın. Bitki çaylarından için.

Haberin Devamı

Hangisi doğru?

KONU beslenme olduğunda neyin iyi, neyin kötü olduğunu bazen ben de bilemiyorum! Bazen beynimin, bazen eşimin ya da arkadaşlarımın ısrarları ile yemenin içmenin dozunu ben de kaçırabiliyorum. Hatta bu nedenle geçenlerde hafiften göbeklenmeye başladığım konusunda umum neşriyat müdürümüz Sayın Özkök’ten küçük bir uyarı bile aldım.
Kafamızı karıştıran yalnızca aklımız, eşimiz, çocuklarımız, dostlarımız değil. Doğal olarak gıda endüstrisi de yapacağımız seçimleri etkilemek için reklâm kampanyaları düzenliyor, dolaylı veya dolaysız yollardan bizi etkilemeye çalışıyor.
Her yıl yeni bir diyet önerisi, her ay farklı bir beslenme haberi, her gün değişik bir yeme içme uyarısı kafalarımızı karıştırıyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kerameti kendilerinden menkul diyet guruları her yıl farklı diyet modelleri dikte ettiriyor: Kan grubunuza göre beslenin... Ayırma diyeti süratle zayıflatır... Sentez diyeti en iyidir...

Yazarın Tüm Yazıları