Yapmak ve üretmek

2005’te Türkiye’deki ilk yerel ’İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı’ tarafından kurulmuş Kapadokya Meslek Yüksek Okulu... Ekonomik kalkınma hedefleri doğrultusunda doğrudan yapılanan ilk yükseköğretim özelliğini taşıyor.

Okulun ilk mezunlarını (68) vermesi dolayısıyla, Vakıf Başkanı Murat Şengül (mali müşavir), Başkan Vekilleri Alev Alatlı (yazar) ve Ömer Faruk Berksan’la (Hazerfen Havaalanı Yönetim Kurulu Başkanı) bir araya geldik. Alev Alatlı sunuşunda Kapadokya’’Atlar Ülkesi’ olarak tanıttı bize. Yaygın inancın aksine ’Kapadokya’ sözcüğü Yunanca değilmiş; bölgeyi İsa’dan önce 6. yüzyıldan itibaren kontrol etmeye başlayan Perslerin dilindeki ’Katpatuka’dan türemiş.

Kapadokya’nın, Türkiye’nin henüz tam keşfedemediği güzellikleri arasında böyle bir okulda okumayı düşünebiliyor musunuz? Çağdaş becerilerle donatılmış, yüksek nitelikli meslek erbabı olmak...

Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş (CHP’den aday oldu ancak kazanamadı), Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver (AKP) ve Mustafapaşa Belde Belediye Başkanı Mustafa Özer (ANAVATAN), eşraf ve bölge halkının desteğiyle ’imece’ usulü ile kurulmuş. Eski adı Sinasos; ’Asmalı Konak’ dizisinin çekildiği mekán, 301 tescilli tarihi yapı var. Bunların arasında Selçuklulardan kalma Mehmet Şakir Paşa Medresesi, 1892 yapımı Osmanlı Konağı, Cansever Konağı en dikkat çekici yerler. "Eski eserin ayakta kalması için nefes lazım" denir ya, öğrenciler ve hocalar bu nefesi veriyorlar bölgeye.

Kapadokya Meslek Yüksek Okulu, bu konaklar ve medrese restore edilerek okula dönüştürülmüş. Okulun tüm programları Türkiye’nin ekonomik kalkınma stratejik hedeflerine uygun biçimde oluşturulmuş; bu yılki mezunlar hemen kapışılmış... Bu programlar; sivil hava ulaştırma işletmeciliği, turizm rehberliği, otel işletmeciliği, atçılık işletmeciliği ve at antrenörlüğü, aşçılık, el sanatları, şarap üretim teknolojisi ve bağcılık, organik tarım, restorasyon, bankacılık ve sigortacılık...

Dört yıldır bu projeye kendisini adayan ve yaklaşık 2 milyon dolar harcamayla yaratılan bu kurum için Alev Alatlı şöyle diyor:

KANDİL VE ERCİYES

"Hiç kimse, evine ekmek götüremeyen, götüremediği için aşağılanan, çaresiz bir genç erkek kadar öfkeli olmaz. Genç nüfusumuzu kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlayabilecek becerilerle donatamazsak, bugünün Kandil Dağı yarının Erciyes’i olabilecektir. Hele de bizimki gibi erkeğin geleneksel rolünün tedarik olduğu bir toplumda."

Kapadokya’nın artık göç vermeyeceğini, aksine alacağını savunuyor Alatlı, "Şarap dört bin yıl önce çıktığı Kapadokya’ya yeniden ve büyük bir dönüş yapıyor" diyor. Atıcılık, kendilerine tahsis edilen Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi’nde; havacılık da Gülşehir Tuzköy Havalimanı’nda veriliyor.

12 ay boyunca açık okulun 1500 DVD’lik bir kütüphanesi var; yabancı hocalar seçmeli, İngilizce ve Rusça dışında seçmeli Japonca ve Fransızca da öğretiliyor. Rusya Kazan; Japon Nagoya ve Tokyo Üniversiteleri, teknik konuların yanı sıra arkeoloji ve seramik konularında öğretim üyesi olarak destek veriyorlar. Ruslar, Antalya’dan başka Kapadokya’ya yönelirlerse Rus kültürü ile donatılmış rehberler, konukları daha iyi ağırlayabilecekler. Bir öğrencinin yıllık öğrenim maliyeti yaklaşık 4 bin YTL tutuyormuş.

KÖY ENSTİTÜLERİ GİBİ

Vakıf yöneticileri, okulu "köy enstitüleri’nin yüksekokul versiyonu olarak nitelendirilebileceğini" söylediler; aramızdan biri de "Fethullah Okuları’nın laikçesi, çağdaşçası" ifadesini kullandı. Bu okulların daha sonra, Urfa, Aksaray, Ağrı, Kelkit vadisi ve Gebze gibi bölgelerde oluşabileceği belirtilirken, Kapadokya Yüksekokulu yöneticileri, "Göç veren yoksul ve tarihi mekánları olan her bölgede, bu projenin hayata geçirilebileceğini, zaten de proje bazında desteğe hazır olduklarını" söylüyorlar.

Uluslararası Mutfak Şefleri Yarışması’nda iki altın madalya alan 25 yaşındaki Esat Özata ile bir gün karşılaşırsanız, kendisine ödül getiren ’sıcak tahinli kek’ini yiyebilirsiniz.

(www.kapadokya.edu.tr)

Bizim oyumuz nerede?

ALIN size bir bilmece. Ya da günün anekdotu da diyebiliriz! Çevrenizde soruşturun. Ben bunu yaptım. Soru şu: AKP’ye oy verdiniz mi? Yanıt şu: Hayır! Kime sorsam "Hayır" yanıtını alıyorum. Öyleyse bu oyları kim verdi? Ya da şöyle sorayım?

Bizim oyumuz nerede!

B.Uğur BANOĞLU

Göstermelik demokrasi

SEÇİMLERDEN kendilerine göre derin manalar ve mesajlar çıkarıp ulusal irade kalkanına sığınan, ekonomik tehditlerle, istikrar yutturmacalarıyla dışarıdan gelen himmetin her koşulda süreceğini sanan aymazlar zahmet edip yakın tarihe bakmalı, destekçileriyle beraber ’Çılgın Türkler’ kitabını bir kere daha okumalı, yolsuzluktan beslenen seçim rüşvetine, medyatik aldatmaya, din ve ırk sömürülü ihanete dayalı göstermelik bir demokrasi de "Söz konusu vatan olduğunda her şeyin teferruat olacağını" asla unutmamalıdırlar.

Reşit ÇAĞIN

Öteki % 50 nerede

UZLAŞMAYA
çok inanıyorlarsa, biz de uzlaşmadan yanayız. Evet % 50’ye yakın oy almışlardır; ama biz, diğer % 50 de diyoruz ki; Köşk’e bir türbanlı istemiyoruz. Geçmişte kendi devletini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikáyet eden birisini hepimizi temsile yeterli görmüyoruz.

Öteki nedenleri de saymıyoruz.

"% 50 oy aldık" dayatması güzel de; gerçek uzlaşma için öteki % 50 nerede olacak?

Kemal İNSEL

Biliyor musunuz

CHP Parti Meclisi üyesi Doç. Dr. Örsan K. Öymen’in, CHP’nin aldığı oy oranını başarılı bir sonuç olarak yorumlamanın olanaklı olmadığını, bu sonucun Baykal ve yakın çalışma arkadaşlarının hatalı yönetimlerinin sonucu olduğunu; Baykal ve Önder Sav ile yardımcılarının en uygun zamanda görevden ayrılmalarını isteyerek "Kurultayda ve il, ilçe kongrelerinde mevcut yönetim anlayışının sorgulanması, yeni bir anlayışın, yeni bir yönetimin görev gelmesi gerekmektedir" dediğini... (Bir grup DYP kökenliden) DYP Genel Başkanlık yarışına, Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağrı Erhan’ın da aday olmasının önerildiğini...
Yazarın Tüm Yazıları