Yalçın Bayer: Sezer'e mektup

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

MUHTEREM Cumhurbaşkanım, bendeniz Türk Telekom ve Posta İşletmesinin tabii müşterisiyim. Türk Telekom'a her ay ortalama yüz elli iki yüz milyon lira konuşma ücreti öderim.

Sayın Yaşar Topçu Ulaştırma Bakanlığı sırasında otuz bin kişiyi işçi namı altında bakan emriyle zamanın PTT'sine doldurdu. Sayın Ömer Barutçu aynı şekilde binlerce kişiyi işçi namı altında doldurdu. Neticesi ise PTT Genel Müdür Muavini ile Posta Dairesi Başkanı ve Personel Dairesi Başkanı Bakan'ın emriyle aldıkları bu niteliksiz kişiler yüzünden iki yıl hapis cezasına çarptırıldılar.

Topçu, Köstepen, Barutçu, Menzir imzalarıyla Anayasa'nın 70 ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin nitelik maddesi olan 7. maddeyi kararnamelere koymayarak yalnız altı ve sekizinci maddeyi havi kararnamelerin altına imza atarak Anayasa'yı hiçe sayarak niteliği yani mesleki ve idari olmayan zatları Posta İşletmesi ve Telekom'a atadılar.

Şimdi ise posta yönetimine atananların hiçbirinde kanunların ve Anayasa'nın emrettiği bilgi ve beceri yok. Postanın başında bir öğretmen, bir daire hariç hepsinde öğretmen kökenli kişiler harap etmekle meşguller. Geçen akşam Reha Muhtar'ın programında çöpe atılan mektup ve adli tebligatları acaba gördünüz mü? Türk Telekom'a gelince yönetimde Telekom'un Ana Sözleşmesi'nin 9. maddesine özgeçmişleri uyan üç zat var. Diğer dört üyenin mesleki ve idari bilgisi yoktur. Koç Holding, Sabancı Holding, Ordu Yardımlaşma ile Garanti Bankası Telekom'un % 20 olarak satışa çıkarılan (söz hakkı olmayan) hissesini almaktan vazgeçtiklerini gazetede okuyunca bu şirketlere atanan niteliksiz MHP'lilerin özgeçmişlerini aynı zamanda Daire Başkanı olarak atanan öğretmenlerin listesini Alo Post ile yolladım.

Türk Telekom ve Posta İşletmesi niteliksiz kişilere teslim edildi. Bu zatların imzalarıyla alınan kararlar nasıl geçerli olur. Bir otomabil ehliyeti sahibi uçağı nasıl uçurur?

Sayın Demirel'in kayınçosunun bacanağı öğretmen Hüseyin Balcı'nın üçüncü defa PTT yönetimine atama kararnamesinin altında Sayın Ecevit'in imzası vardı. Sabah evlerine telefon ettim. Sayın Ecevit, imzanız bu kararnamenin altına yakışmıyor dedim.

Cevap olarak (Sorma birader, o kadar çok geliyor ki tetkike mahal kalmıyor imza edip yürürlüğe koyuyorum) buyurdular. Yarım saat sonra ise numaralarını değiştirdiler. Şimdi ise kararnameler Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın imzası olmadan yürürlüğe girecekmiş.

Sayın Cumhurbaşkanım, Yüksek Denetleme Kurulunu'za ne zaman iş vereceksiniz?

Düzlüğe ne zaman çıkacağız? Çıkarsak sizin sayenizde çıkarız.

Nusret ÇAKIROĞLU-ANKARA

Gardiyan mıyım?

BENZER bir şikáyeti daha önce Kemalpaşa’dan hemşire bir okurumuz da yazmıştı. Şimdi Kütahya'nın Emet İlçesi Vergi Dairesi'nde çalışan Semra Balaban yazıyor:

‘‘İlçemizde bayan infaz ve koruma memuru ile bayan polis memuru bulunmadığından Emet Kapalı Cezaevi'nde her ayın ilk perşembe günü ve her hafta salı günü nöbet listesine göre İçişleri, Sağlık ve Adalet Bakanlıkları arasında yapılan protokole göre görevlendiriliyorum.

Söz konusu protokolün Maliye Bakanlığı personelini kapsamadığını sözlü ve yazılı olarak defalarca Kaymakamlık makamına arz etmeme rağmen ısrarla cezaevinde gardiyanlık yapmam konusunda uyarıldım.

Cumhuriyet Başsavcılığı, görevimi yapmadığım takdirde hakkımda dava açılacağını bildirdi.

Ben vergi memuru muyum, gardiyan mıyım?’’

Ne yazık ki, bayan gardiyan olmayan yerlerde bu görevlendirme sürekli yapılıyor. Kadın memurlar isyan ediyor. Sağlık Bakanı Osman Durmuş da hemşirelerin görevlendirilmesi konusunda kaymakamlar yanlış yapıyor, diyor.

Gerçekten bu bir angarya değil mi?

‘Hak edenin

işi yapılır’

DÜNKÜ ‘‘Sözen'den metro öyküsü’’ başlıklı yazımızda eski Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Nurettin Sözen'in metro ile ilgili değerlendirmelerine yer vermiştik. Sözen 'bugünkü İstanbul' hakkındaki görüşlerinde Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül için ‘‘Vebal altında’’ demişti. Sarıgül bu sözler üzerine bir açıklama gönderdi. Metroda emeği geçen herkese teşekkür eden Sarıgül'ün açıklaması şöyle:

‘‘Sayın Nurettin Sözen'in bugünkü İstanbul'a ilişkin eleştirileri arasında şahsıma yönelen, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi yanına Turizm Bakanlığı'nca yaptırılan Fuar ve Sergi Salonu İnşaatı ile Gökkafes adıyla bilinen Dolmabahçe'deki otel inşaatı da yer alıyor. Bu inşaatlarla ilgili olarak bugüne kadar sanıyorum yazılmamış bir şey kalmadı. Kamuoyu bu konularda yeterince bilgili. Geçmişle ilgili olayları teknik ve hukuki kararları tekrarlamayı anlamlı görmüyorum.

Ancak söylemeliyim kİ, sözü edilen konuların içinde Mustafa Sarıgül yok ve olmayacak. Şişli'de slogan haline gelen ve tavizsiz biçimde uyguladığımız, ‘Şişli'de güçlü olanın, adamı olanın işi değil, hak edenin işi yapılır' ilkesinden vazgeçmeyeceğiz. Şişli'de Şişli halkıyla birlikte güzel şeyler yapıyoruz, güzel şeyler yapmaya devam edeceğiz.’’

Af maf yok

EĞİTİMDE son günlerde tartışılan tek ders affı ve kurul için öğrencilerin ve velilerin isteklerini Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na iletmiştik. Bakan Bostancıoğlu, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirlği kanalıyla gönderdiği açıklamada tartışmaya son noktayı koydu.

Liselerdeki başarısızlık durumuna ilişkin gerekli incelemelerin yapıldığı belirtilen açıklamada, üniversiteyi kazandığı halde liseden mezun olamayanlar için sınav tarihini 8 Eylül'e aldıklarını böylelikle sınavda başarılı olan öğrencilerin liseyi bitirerek rahatlıkla üniversiteye kayıt yaptırabilecekleri belirtiliyor.

Ortaöğretimde geçtiğimiz öğretim yılında başarının % 90 olduğunun, geriye kalan % 10 başarısızlığın ise sınav sistemi ile ilgili olmadığının tespit edildiği de belirtilen açıklamada başarısız öğrencilerimiz bir ek sınav, kurul ya da af beklentisi içinde olmasınlar denildi.

Yine ‘‘Torpil ve rant’’ (13.9.200) başlıklı yazımıza da açıklama gönderen Milli Eğitim Bakanlığı, ‘‘ Eğitim Kurumları Yöneticiliği Kursu ve Sınavı’’ hakkında detaylı bilgi vermiş. Gerek kursun gerekse sınavın başarılı olduğu belirtilen açıklamada, sınav sorularının ilgili üniversiteler tarafından hazırlandığına dikkat çekilmiş. Ama nedense okurlarımızın sorduğu sorular yanıtsız kalmış.

YAKLAŞIK bir yıllık yoğun çalışmanın ürünü, gücünü kamuoyundan alan Temizeller Gazetesi ‘‘Temiz Toplum, Temiz Siyaset’’ yaratmak için internette. Ümran Çavlı ve Ahmet Tübcel'in hazırladığı siteye (www.temizellergazetesi.com) adresinden ulaşabilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları