Yalandan kim ölmüş?

Nicolas Sarkozy, seçim kampanyasında, en yumuşak havalarda dil döküyor.

Nasıl bir cumhurbaşkanı olacaksınız sorusuna verdiği cevap: "Cumhurbaşkanı olmak, kendi mutluluğunu, hislerini, çıkarlarını unutmaktır. Sadece Fransızların mutluluğunu düşünmektir." Hem yalandan kim ölmüş?

Taksi, Paris’in Orly Havaalanı’ndan şehre doğru ilerlerken şoförle sohbet ediyorum.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için resmi kampanyanın birkaç gün önce başladığı Fransa’ya yaptığım iki günlük bir iş ziyareti havayı koklamak için iyi bir fırsat.

Fransa’da seçimlerin ilk turu tam bir hafta sonra 22 Nisan’da.

"Oyun kime" diye soruyorum şoförümüz François’ya.

Dudak büküyor.

Kararsız.

Fransız seçmenlerinin yüzde 47’si gibi o da kime oyunu vereceğini bilmiyor.

"Nicolas Sarkozy anketlerde önde gidiyor. Ama Fransızlar ondan korkuyor. Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde ne yapacağı belli olmaz" diyor.

Peki ya sosyalistlerin adayı Segolene Royal?

Ona da pek sıcak bakmıyor.

"Fransızlar, Elysee Sarayı’nda bir kadın fikrine pek alışmadı sanırım."

İşte bu cevabı hiç beklemezdim.

Sarkozy’nin hemen arkasından gelen Royal’a demek ki ortalama Fransız erkeği kuşkulu gözlerle bakıyor.

Bizim şoföre dönersek beni şaşırtan bir şey daha söylüyor: "Bugünkü adayların hiçbirinde Chirac’ın ağırlığı yok."

1995’ten beri cumhurbaşkanlığını yürüten Jacques Chirac adaylığını koymuş olsaydı hiç düşünmeden gidip oyunu ona verecekti.

Şimdi kafası karışık.

LE PEN’İN HEDEFİ SARKOZY

Kampanyanın resmen başlamasıyla Paris sokaklarında adayların afişleri yer almış.

Cumhurbaşkanı adayı 12 kişinin resimleri yan yana.

Nicolas Sarkozy’nin resminin üstündeki sözler kulağa pek hoş geliyor: "Birlikte her şey mümkün."

Segolene Royal
’in afişinde bir tek sözcük var: "Değişim."

Üçüncü sırada gelen merkez sağın adayı François Bayrou ise "Tüm gücümüzle Fransa" sloganını kullanmış.

Irkçı Jean-Marie Le Pen ise kendinden emin kolunu uzatarak "Oyunuzu Le Pen’e verin" diyor.

2002 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde beklenmedik oranda oy alarak sosyalist lider Lionel Jospin’in siyaset sahnesinden silinmesine yol açan Le Pen yıllardır dimdik ayakta.

Üstelik sivri diliyle diğer adaylara sürekli bulaşarak yapıyor bunu.

En son "Macar ve Selanik kökenlerinden ötürü Fransız halkını temsil edemeyeceği" sözleriyle Le Pen’in sivri dili bu kez Sarkozy’yi hedef aldı.

KENDİ ÇIKARINI UNUTMAK

Peki son anketler ne diyor?

Le Monde Gazetesi’nin yer verdiği dört anketin sonuçları birbirinden oldukça farklı.

Hepsinde Sarkozy önde görülüyor.

Royal ile arasındaki fark kimi anketlerde dokuz, kimisinde sadece üç puan.

Bu arada şoförümüz François’nın "Fransızları korkutuyor" dediği Nicolas Sarkozy, "derin Fransa’da" çıktığı seçim kampanyasında en yumuşak havalarda diller döküyor.

Kuzu postuna bürünmüş kurt misali.

"6 Mayıs günü, seçimin ikinci turundan sonra Elysee Sarayı’na çıkarsanız nasıl bir cumhurbaşkanı olacaksınız" sorusuna bakın nasıl cevap veriyor: "Cumhurbaşkanı olmak demek kendini unutmak, kendi mutluluğunu, hislerini, çıkarlarını parantez içine almaktır. Sadece Fransızların mutluluğunu düşünmektir."

Sarkozy
’nin ağzından bu sözleri duymak Fransızların hoşuna gidiyor olsa gerek.

Hem yalandan kim ölmüş?
Yazarın Tüm Yazıları