Yazmaya bile değmezler

NECATİ Doğru'ya ‘‘Gazeteci namusunu korumak sana düşer’’ diye yazmıştım.

Haberin Devamı

Çünkü Halis Toprak tarafından ‘‘satılmışlıkla’’ suçlanıyordu.

Tipik olarak ‘‘kıvırdı’’ ve ‘‘Ben o zaman orada değildim. Suçlanan ben değilim’’ deme ve beni yalancı durumuna düşürme yoluna gitti.

Soyadına uygun davranmadığını yazdım. Ve tokat gibi belgesiyle ‘‘yalancının’’ ben olmadığımı gösterdim.

Yaladı yuttu.

O dönemde birlikte çalıştığı arkadaşlarını aradı.

Onlardan da benim doğruları yazdığım teyidini aldı.

Hatta kendisine yaşanan olaylar hatırlatıldı.

Hálá ‘‘tık’’ yok.

Haysiyetine sahip çıkmamak olur mu?

Oluyor...

Dün bir dostum gelmişti.

‘‘Necati Doğru'dan haber var mı?’’ diye sordu.

‘‘Yok’’ dedim.

Güldü. ‘‘Olsa şaşardım’’ dedi.

‘‘Niye? Biz öyle bilmezdik Doğru'yu’’ diyecek oldum.

‘‘Bırak Allah aşkına, Dinç Bilgin hapse girip gazete mali sıkıntıya girince banka batırmış patronla çalışmam deyip ilke adına Cumhuriyet'e gitmişti. Dinç Bilgin ya da birileri parayı verince ilke milke dinlemeden Sabah'a koştu. Sen de oturmuş bu adama yazı yazıyorsun. Kalemine yazık’’ dedi.

Doğru. Kalemime yazık.

Star kapanmama garantisi aldı mı?

UZANLAR tarafından beslenen internet siteleri şöyle yazıyor:

YSK, Star TV'yi seçimlere kadar kapatmayacak.

Allah Allah!

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan bunlara böyle bir açıklama mı yapmış?

Zannetmem.

YSK'ya, Uzanlar'a ait televizyonların seçim yasaklarını nasıl ihlal ettiğine dair izleme raporu yağdığını biliyorum.

Bu durum ortadayken ve Uzanlar seçim yasaklarını her gün biraz daha fazla ihlal ederken, YSK'dan böyle bir bilgi sızması mümkün mü?

Bence değil.

Ama burası da Türkiye.

Diyeceksiniz ki, Uzanlar'ın seçim yasaklarını daha da ihlal edeceğini nereden biliyorsun?

Biliyorum, çünkü ‘‘akıl dışı’’ işler yapıyorlar.

Normalde 150-200 bin dolar değerindeki bir maç nakli için ‘‘Kaç paraya olursa olsun biz alacağız’’ diye fiyat veriyorlar.

Amaç belli.

Maçın önünde, arasında, arkasında Cem Uzan çıkıp propaganda yapacak.

Maç sırasında da kimbilir ne alt yazılar geçecekler? Üstelik bu maç ‘‘seçim yasakları’’ dönemine rastlıyor.

Uzanlar için ne gam. ‘‘Nasılsa kapatılmayacaklarmış ya!’’

Kapanmama garantisini alan, kaç paraysa verir maçı da alır.

Ama ben hálá böyle bir ‘‘garanti’’ verildiğine inanmıyorum.

Türkiye'de hálá bir nebze de olsa adalet olduğuna ve Uzanlar'ın ne Seçim Yasası, ne Yüksek Seçim Kurulu takmadan yaptıkları hareketlerin yanlarına kár kalmayacağını düşünüyorum. Ayrıca da bu yasa tanımazların, Türkiye'de eskaza etkin bir konuma gelmeleri halinde neler yapabileceklerini düşünmek dahi istemiyorum.

Önce sözünü tut sonra namustan bahset

BİR vatandaşın cep telefonuna Cem Uzan'ın mesajı gelmiş.

‘‘Vaatlerimi yerine getireceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.’’

Vatandaş, Uzanlar'ın yabancısı değil.

Namus ve şeref anlayışlarını iyi biliyor.

Benim aracılığımla Cem Uzan'a mesajı var. Şöyle diyor:

‘‘Cem Bey, eğer namusunuz ve şerefiniz var ise, bana daha önce maç yayınlama vaadiyle sattığınız ve maçları yayınlamadığınız halde hálá bir türlü geri veremediğim Teleon decoder'ini geri alınız. Eğer sözünü ettiğiniz namus ve şerefe sahipseniz gazetenizden aylarca kupon biriktirmeme rağmen hálá vermediğiniz Motorola cep telefonunu veriniz. Bunları verdikten sonra namus ve şereften bahsetme hakkınız olacaktır. O zaman telefonuma mesaj çekip namus ve şereften bahsetme ve o iki kavramı kullanarak benden oy isteme hakkına sahip olacaksınız. Ama önce vatandaşa borcunuzu ödeyin. Sonra namus ve şeref edebiyatıyla yeni borçlar isteyin.’’

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Haberin Devamı

Tartışmak için bile olsa, kendi düzeyimizde rakip seçtiğimiz zaman.

Yazarın Tüm Yazıları