Ve yaz geliyor

Mayısta Kylie Minogue’la başlıyor konserler. Sonra sırayla Linkin Park, Massive Attack, Björk, Metallica, Lenny Kravitz gibi isimlerin konserleri var. Harbiye Açıkhava’da Kongre Vadisi inşaatı nedeniyle temmuz sonuna kadar konser yok görünüyor.

Ama ondan sonra olabilir mi, o da belli değil. Rumelihisarı Konserleri ise bu yıl yapılacakmış.

Yazlık mekanlar da açılıyor tabii. Anjelique’in açılışı haftaya.

Reina, Formula 1 nedeniyle erken açılıyor, mayıs başında. Sortie ise mayıs ortası.

Bunlar zaten bilinenler. Asıl merak ettiğim, Nişantaşı’ndaki Park Hyatt Oteli’nin (eski Armani Cafe’nin olduğu Maçka Palas) içine açılacak olan bar. Açıkhava kısmı da olacağı için Boğaz mekanlarına rakip olabilecek bir yer.

Hem bu mekan hem de Park Hyatt haziranda açılıyor.

Bir yandan Çeşme’yi merak ediyorum. Mesela Abramovich’e satılan Kum Beach’te denize girilebilecek mi bu yaz?

Tamam, bunlar belli başlı yerler. Herkesin gitme şansının/lüksünün olmadığı.

Peki sizin yazınız nasıl geçecek? Planlar nedir? Ya da üzerinizde bir bezginlik mi var? "Yaz gelecekmiş neyime mi?" diyorsunuz.

Eskiden bir yazlığa gitme tantanası vardı mesela, hálá var mıdır öyle şeyler? Evet durumunuz nedir, yazınız/çiziniz.

İki Doğan Hızlan yan yana

Elele’nin son sayısında çok hoş bir prodüksiyon var.

Bazı ünlü isimlerden çocukluk ya da ilk gençlik fotoğraflarını istemişler.

Sonra bu fotoğrafları büyütüp neredeyse bir adam boyutunda baskısını yapmışlar.

Ünlüler de eski versiyonlarının yanına geçip pozlar vermiş. Bu pozların içinde en iyisi Doğan Hızlan’a ait. 15 yaşında ud çalarken çekilmiş fotoğrafı büyütülmüş Hızlan’ın. Ve çocukluk fotoğrafının yanına oturup tıpkı onun gibi ud çalmış Hızlan.

Neredeyse iki Doğan Hızlan’da da aynı ifade var. Aynı gülüş/bakış. Hiç değişmemiş.

Hızlan’ın fotoğrafıyla ilgili söyledikleri bunun nedenini anlatıyor zaten:

"Çocuk doğdu, çocuk yaşadı denilen insanlar vardır ya, bense büyük doğdum, büyük yaşadım. Ama belli bir yaşta büyük kalmak, çocuk kalmak anlamına geliyor. Hálá bazı şeyleri 15 yaşında gibi düşünüyorum bu yüzden."

ŞEHİR ATLASI

n Longtable’ın Özge Ulusoy’la yaptığı çiğ etli çekim ve bu fotoğrafın üzerine yazdırdığı "Siz hálá annenizin etlerini mi yiyorsunuz?" sloganı şimdiden tartışma yarattı bile. Fotoğrafını gördüğünüz çekimi gören bir kız arkadaşım, "Aman tanrım" dedi, "Ne maço bir fotoğraf bu. Kadına resmen et demişler işte". Erkekler ise bayılıyor bu çekime.

n The Marmara Taksim’in altındaki Kitchenette 1 Mayıs’ta kapılarını açıyor. Ancak açılışın 1 Mayıs’a denk gelmesi işletme ve otel çevrelerince hayli riskli bulunuyor! Çünkü bu yıl Taksim’in gösterilere legal olarak açılma olasılığı var.

Gerçi açılmasa bile 1 Mayıs’ta Taksim Kitchenette’e pek giden olacağını sanmıyorum.

n Scotch’ta şu sıralar favori şarkı İbrahim Tatlıses’in söylediği "Kop Gel Günahlarından". Bir gecede beş-altı kez filan çalıyor. Hatırlarsınız, bu nefis baladı Deniz Seki ilk albümünde söylemişti. Tatlıses ise başka bir damardan okumuş, "Kim bu gözlerindeki yabancı" deyişi bile farklı. Ama sevdim ben... Öte yandan Scotch’a kitlelerin akını devam ediyor. Arada sürpriz isimlere de rastlanıyor. Gazeteci-yazar Güneri Cıvaoğlu da onlardan biri.