Ünlülerin makyözü İstanbul’da

Kurtlar Vadisi Irak’ta yönetmen Serdar Akar’la tanışıp, onunla çalışmayı çok seven ünlü makyaj ve saç sanatçısı Lynda Armstrong, Akar’ın yeni filmi Barda için tekrar Türkiye’de.

Lynda, çalıştığı Harry Potter ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı (Harry Potter and The Order of the Phoenix) filminin çekimlerine ara verilir verilmez soluğu İstanbul’da almış.

Barda’yı konuşmadan önce kendisine en çok merak edilen makyaj hilelerinden birisini, makyajla kaç yaş gençleşilebileceğini sordum. Peruk kullanılırsa iş çok kolaylaşıyormuş. Peruğun altından yüz gerilip, onun üzerine çalışıldığında, özel efektlere başvurmadan 15, hatta 20 yaş fark yaratmak mümkünmüş. Yaş takıntısı olan oyuncularımıza duyuralım buradan.

Harry Potter’ın setinden de söz etti Lynda. En çok Dolores Umbridge’i canlandıran Imelda Staunton’a yaptığı kedi kadın makyajıyla uğraşıyormuş. Serinin en karanlık filmini çekiyorlar dedi. Bu kez çok daha fazla ürkecekmişiz.

Pek çok Hollywood filminde çalışmış birini bulmuşken ünlüleri çekiştirmeden olmaz.

Lafa Truva ve tabii Brad Pitt’le başladık.

Geçen yıl Los Angeles’taki bir toplantıda 40 dakika kadar birlikte olduktan sonra daha da bir hayranlık duyduğum Brad Pitt, neşeli ve efendi tavırlarıyla Truva’nın setinde de herkesin sevgilisi olmuş.

Filmdeki kaslı bacakların ona ait olmadığı söylentileri vardı ya, o da külliyen yalanmış.

Yakışıklı oyuncu, Lynda’nın sete getirdiği 5 yaşındaki oğlunu kucağından indirmemiş. Brad Pitt o zamanlarda bile çocuk diye yanıp tutuşuyor ve bunu her fırsatta dile getiriyormuş.

Eric Bana hayranlarını da unutmayalım; Lynda, Bana’ya da övgüler yağdırdı. Orlando Bloom’u pek sevmemiş ama. Biraz fazla havalı bulmuş anladığım kadarıyla.

Ünlülerin makyözü en rahat çalıştığı kadın oyuncular olarak Julia Roberts, Catherine Zeta Jones ve Meg Ryan’ı sayıyor.

Gelelim Lynda’nın Barda’da neler yapacağına.

Filmin kötü adamı Nejat İşler’le ortak çalışacak güzel makyözümüz. Farklı yöntemlerle de olsa, Nejat’la birlikte diğer oyuncuları bir hayli hırpalayacaklar. Filmde pek çok dayak, adam öldürme, yaralama ve işkence sahnesi var. Lynda, jilet, bıçak, kurşun yarası, cam kesiği ve hortum izi için yapay kana ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’ye gelirken bol bol kan getirmiş yanında.

Serdar Akar’ın barını kana bulamaya hazırlanan Lynda Armstrong çok tatlı ve hoş sohbet biri. Türkiye’deki sinemacıları çok enerjik, hevesli ve istekli bulduğunu söylüyor.

Umarım çok sevdiğini söylediği Türkiye’ye ileride de sık sık gelir.

Bizde Zeyno, onlarda Mesih

Hollywood ünlüleri arasında yeni moda, çocuklarına sıradışı isimler koymak.

Gwyneth Paltrow’un Apple (Elma) ve Moses’ını (Musa), Nicolas Cage’in Kal-El’ini (İbranice’de ’Tanrı’nın Sesi’ anlamına geliyor) ve Katie Holmes-Tom Cruise çiftinin Suri’sini (Prenses) biliyorduk.

Son olarak, Angelina Jolie-Brad Pitt çifti kızlarına Shiloh Nouvel adını taktı.

Shiloh, Amerikan İç Savaşı’nın en kanlı savaşının yapıldığı yer, bir erkek adı ve ’Mesih’ anlamına geliyor. Nouvel ise Fransızca’da ’yeni’ demek.

Ben bu modanın bize de sıçramasını bekliyordum ama bizim oyuncular klasik takılmaya devam ediyorlar.

Emine Ün ve Emre Kınay’ın kızlarının adı Duru. Nurgül Yeşilçay-Cem Özer çifti bebeklerine Osman Nejat adını verdiler. Arzu Balkan ve Tamer Karadağlı ise yakında dünyaya gelecek olan kızlarına Zeyno diyecekler.

Ama uzun sürmez, bizde de yakında Hollywood modasına uyan birileri çıkar.

Sinemacılar Beykoz’a taşındı

Beykoz’daki eski Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası yeni Yeşilçam olmuş da haberimiz yok. ’Barda’ filminin set ziyareti sırasında aynı yerde çekilen iki film daha olduğunu öğrendim.

Ömer Uğur’un yönettiği, başrollerini Mehmet Ali Alabora ve Sibel Kekilli’nin paylaştığı ’Eve Dönüş’; Metin Akpınar, Erkan Petekkaya, Melisa Sözen’in rol aldığı Semir Aslanyürek filmi ’Eve Giden Yol’ ve Serdar Akar’ın ’Barda’ filmleri birbirlerine iki adım mesafede kurulmuş platolarda çekiliyor.

Duyduğuma göre mekan bir süreliğine film şirketlerine kiralanmış. İleride ise burada bir otel yapılması düşünülüyormuş.

Sinemacılar, havası temiz, sessiz sakin, yeni otoban sayesinde ulaşımı da son derece kolay olan Beykoz’u sever ve alışırsa, otel fikri bir kenara bırakılmalı bence.

Bu arada ’Eve Giden Yol’ ve ’Eve Dönüş’ filmlerinin oyuncularının aklında bulunsun. ’Barda’nın setinde bir bar ve mini futbol sahası var. Çekimler arası içkiye ve maça beklerler herhalde.
Yazarın Tüm Yazıları