Turla gelen genel vali

HERKESİN televizyon başına mıhlandığı cumartesi akşamı İzmir’de Kordon’da bir lokantada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hürriyet Ege temsilcimiz Hakan Tartan, eşi Aynur Tartan ve ben yemek yiyoruz.

Lokantanın önünde birkaç polis görünce, restoranın sahibine bir devlet büyüğü mü gelecek, onun için mi polisler burada sorusunun yanıtı, beni çok şaşırtıyor.

Hayır, diyor, Avustralya Genel Valisi burada, köşedeki masada yemek yiyor.

Adını sonradan öğrendim; Michael Jeffrey.

Turla gelmiş, bugün Çanakkale’de yapılacak Anzak törenine katılacakmış.

Sorup öğrenen gazeteci arkadaşlara da, özel geldim, lütfen fotoğraf çekmeyin, demiş.

Ben onun genel vali olduğuna asla inanmadım. Eğer valiyse neden yanında İzmir valisi yok. Birkaç kişi mecburen onu koruyorlar o istemese de... Mavi ışığı yanıp sönen arabası yok. Çevresini saran bir koruma ordusu yok.

Bu ne biçim vali? Acaba vali koltuğuna bir gün için oturtacakları bir 23 Nisan valisi mi?

Valinin yemek yediği lokantanın tam karşısında İzmir Kordon’da da geceleri aydınlatılan bir Çanakkale tablosu var. Çanakkale Savaşı’ndan fotoğraflar meydandaki sergi donanımına asılmış.

Onlara bakarak yemek yerken hangi duygulara kapıldığını, doğrusu sorup öğrenmek isterdim.

* * *

GENEL VALİ’nin bu protokol dışı gezisi acaba bizim yöneticilerimize örnek olacak mı?

Bırakın başbakanı, bakanları, ilçe belediye başkanları bile korumasız dolaşmıyor.

Bizim gazeteyi ziyarete geldiklerinde koridordaki koltukları dolduran korumalarla, devlet dairelerinde sıra bekleyenleri andıran bir görüntü oluşuyor.

Daha başka, dikkatimi çeken, benim üzüldüğüm, güldüğüm bazı tavırları da yazmanın yeri.

Bazı yetkililerin korumaları ya da yardımcıları, salona gelip, amirlerinin oturacakları yerleri soruyor, öğreniyor, onu koruyorlar.

Hem de cansiperane bir şekilde.

Artık bu yer meselesi, benim öylesine canımı sıkıyor ki, protokol yazısını gördüğüm ön sıralardan en arka sıraya doğru bir maraton koşucusu gibi kaçıyorum. Beni oraya sürükleyen görevlilere karşı da inatçı bir katır gücüyle direniyorum.

Çünkü bir yetkilinin hakkını yemek, yerine oturmak gibi bağışlanmaz bir hareketten kaçınıyorum.

* * *

ÇELİŞKİLER içindeyiz.

Koruma orduları bizi sinirlendiriyor, şikáyet ediyoruz. Ama...

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in uzaktaki iki korumayla alışverişe çıkmasını da garip görüyoruz.

Oysa bu tavrı, bu anlayışı desteklemeliyiz.
Yazarın Tüm Yazıları