Türkiye'den Brezilya'ya bakınca ne görünüyor

BREZİLYA, 1 Ocak'tan itibaren başkan seçilen İşçi Partili Lula de Silva'nın politikalarına emanet.

Lula, Brezilya'yı düzlüğe çıkartmayı başaracak mı?

Temel soru bu.

Financial Times'tan Martin Wolf, örneğin Lula'ya yazdığı açık mektupta ‘‘Başaramazsan eğer, Brezilya ve Latin Amerika'yı karanlık bir 10 yıl daha bekliyor' diye yazmış.

İlginçtir, Wolf mektubunda, Lula'ya ‘‘Cesur ol ve en azından Türkiye'nin yaptığı gibi, faiz dışı fazlanın milli gelire göre oranını yüzde 2,5'tan yüzde 6'ya çıkart’’ demiş.

Türkiye'de Lula'nın politikalarını yakından izleyen bir isim, Bilkent Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Dr. Erinç Yeldan.

Yeldan, Dünya Ekonomik Forumu
'na paralel olarak iki yıldan beri Brezilya'nın Porto Allegre kentinde düzenlenen Dünya Sosyal Forumu'na Türkiye'den katılan nadir isimlerden biri.

Burada bir parantez açıyorum.

Porto Allegre, Brezilya'nın Rio Grande do Sul eyaletinin başkenti.

1999 yılında eyaletin yönetimini devralan Lula'nın İşçi Partisi burada, ‘‘katılımcı bütçe’’ odaklı son derece başarılı bir politika izlemiş.

Profesör Yeldan'a, Lula'nın bu eyaletteki başarısını soruyorum önce.

‘‘Lula, yerel yönetimde hedeflerini pratiğe geçirmeyi başarmış, halktan yana politikalar ortaya koymuş. Katılımcı bütçe meselesi örneğin, yerel temsilcilere bütçe dağılımında söz hakkı tanıyor. Eğitim, enerji dağılımı, ulaşım gibi kamusal alanlarda insanlar söz sahibi olmuşlar.’’

Yeldan
'ın sözünü ettiği ‘‘katılımcı bütçe’’ Avrupalıların da öylesine ilgisini çekiyor ki, geçenlerde bıçaklanan Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe ‘‘mahalle danışmanları’’ projesi için bundan esinleniyor.

Yeldan'ın anlattıklarına dönersek, Rio Grande do Sul modeli kapsamında, planlı şehirciliğin, çevreye uyumlu sanayinin geliştiğini söylüyor.

Ayrıca Lula, yine bu eyalette, topraksız köylü hareketlerini de arkasına almayı başarmış.

Şimdi başarıya ulaşmış yerel bir model tüm ülkeye tatbik edilebilir mi?

Profesör Yeldan ‘‘Neden olmasın, bu imkansız değil’’ diyor.

Paranın nereye harcanacağıyla ilgili önceliklerin belirlenmesinde, ülkedeki tüm mesleki kuruluşların, sendikaların, diğer STK'ların devreye girmeleri elbet kolay bir iş değil.

Peki sosyal adaleti savunan Lula, bir noktada IMF ile sürtüşmeyecek mi?

Yeldan'a göre, Lula, ister istemez bazı IMF koşullarını gözden geçirecek.

Financial Times'tan Wolf'un da değindiği, faiz dışı fazlanın milli gelire göre oranını yüzde 2,5'tan artırmaya çalışacak.

Yeldan ‘‘Lula adaletli bir kalkınma için bunu yapmak zorunda. Gecekondu kesimlerine hizmet götürmek için başka kaynaklar bulacak çünkü dış borçları ödemeyi taahhüt etti’’ diyor.

Brezilya'da yoksuluk sınırının altında yaşayanlar 54 milyon.

Lula, ya başaracak, ya başaracak.

Dış yatırımcılarda AKP tedirginliği yok

BOTAN Berker, uzun yıllar Merkez Bankası'nın Londra'daki şubesinde görevliydi.

Şimdi Ankara'da, Fitch Rating Türkiye Genel Müdürü.

Dış piyasaların nabzını tutuyor, dış yatırımcıları yakından izliyor.

Geçenlerde sohbet ederken, dış piyasalarda AKP kaygısı olup olmadığını soruyorum.

Botan Berker'e göre, dış piyasalar son derece rahat. Lehman Brothers'in geçen hafta yayınlanan raporu da zaten bunun kanıtı.

‘‘Dış piyasalar rahat çünkü Türkiye'de iktidara kim gelirse gelsin hareket alanının çok dar olduğunu biliyor. Halen izlenen mali politikaların dışına çıkmak güç, alternatif fazla değil aynen Brezilya örneğindeki gibi’’ diyor.

Ancak hükümetin kurulmamasının piyasayı dalgalandıracağını söylüyor.

Peki AKP'nin ezici bir çoğunlukla gelip, reformları ters yüz etmesi ihtimali olabilir mi?

‘‘Faizler, borsa o kadar sert tepki gösterir ki anında geri adım atmak zorunda kalabilir.’’

Berker
'in anlattığına göre, AKP'nin dış piyasaları rahatlatma yönünde izlediği yöntem bayağı başarılı olmuş.

Meselá, Fitch Rating'in ekonomi politikalarıyla ilgili kaygıları olduğunu öğrenince AKP'nin üst düzey yetkilileri şirketin kapısını çalmış.

Hangi konularda tereddüt varsa aydınlatmaya çalışmışlar.

Aynı yöntem dış yatırımcılarla izlenmiş.

Kimin tereddüdü varsa, derhal onunla temas kurulmuş, bilgiler aktarılmış, kafalardaki soru işaretleri bertaraf edilmeye çalışılmış.

Botan Berker ‘‘Ekonomi politikalarıyla ilgili bilinmezleri ortadan kaldırmaya çalıştılar. Bu yabancılar açısından pozitif bir gelişme olarak algılandı. Müşterilerimizden, yabancı yatırımcılardan aldığımız bilgilere göre AKP bu konuda başarılı olmuş’’ diyor.
Yazarın Tüm Yazıları