Türk’ün Türk’e propagandasını İzmirli İzmirliye mi yapıyor

“Ege’de Son Söz” haber sitesinde Gönül Soyoğul sormuş, Hürriyet Ege yazarı Sıtkı Şükürer cevap vermiş.

Haberin Devamı

Ağırlıklı olarak analiz edilen Türkiye siyasetinin izdüşümleri, bunun Ege siyasetine yansımaları, biraz geçmiş, biraz gelecek... Ve çokça tespit... Tamamını okumanızı tavsiye ederim. Bu uzun röportajdan küçük bir alıntı yapıyorum.
Gönül Soyoğul’un sorusu şu:
“Diğer kentlerdeki tartışmalar, konuşmalar, İzmir gibi Türkiye’ye yansımıyor. Türkiye’nin hangi kenti İzmir modeli ya da örneği diye tartışılıyor ki?”
Şükürer’in cevabı şöyle:
“İzmir’in şu ayırıcı özelliği var. Diğer kentler Türkiye’deki ekonomik ve sosyal gelişmelere, hatta siyasal gelişmelere paralel bir eğilim gösterdiler. Yani o yapıya, o trende eklemlendiler. Özellikle Orta Anadolu kentleri, güneydeki kentlerimiz, Güneydoğu Anadolu kentleri, Karadeniz’in tamamı böyle. İzmir biraz ayrıksı bir tavır içerisine girdi. Dolayısıyla, Türkiye’den farklı bir tutum aldı, özellikle Türkiye’deki siyasi trendlere... Bu bir yönü itibariyle çok enteresan geldi Türk insanına... Hatta İzmirli bu ayrıksı durum nedeniyle farklı olmaktan kaynaklanan bir ekstra morallenme içerisine girdi. Ama realiteler açısından baktığımızda, bu İzmir yönünden bir yönü itibariyle rüzgara karşı tavır almak anlamına geldi ve bunun da bedellerini öder hale geldi. İzmir hep doğru mu yapmıştır? Hadiseye, Türk’ün Türk’e propagandası gibi İzmirlinin İzmirliye propagandası gibi bakarak ‘İzmir her zaman çağdaştır, her zaman özgürlükten yanadır, İzmir işte 75 milyonluk Türkiye’nin yüzde 90’ının fark etmediği bazı hadiselere karşı çok demokrat tavır koymuştur’ falan şeklinde hadiseyi süsleyerek yaklaştığımızda... Bu olay İzmirlinin İzmirliye propagandasından öteye geçmez. Bence İzmirlinin bu konuda çok sıkı bir özeleştiriye ihtiyacı var.”
Herkes Mersin’e giderken, İzmirlilerin tersine gitmesi, ama hep böyle yapması aslında bir anlamda hayata bakışını da ortaya koyuyor.
Doğru mudur, yanlış mıdır?
Bunun cevabını elbette siyasiler, sosyologlar, belki de tarihçiler karar verecektir.
Ama gerçek olan şu ki...
Türkiye’nin İzmir’e ihtiyacı olduğudur.
İzmir derken, ben bütün yorumlarımı Çanakkale’den Fethiye’ye kadar olan geniş bir coğrafyayı kastederek anlatıyorum.
Çünkü, dünyanın bu eşsiz coğrafyasının merkezinde İzmir vardır.
Ve bu bölgeden çıkan sese, tavra, yükselen değerlere ben siyasetçi olsam daha fazla dikkat ederdim.

Sadece Türk mutfağı yetmiyor

Haberin Devamı

Gidilecek, görülecek yerler kadar “yemek yenilecek” yerler de turizmciler tarafından işlenen konulardan biri... Son dönemde ünlü yemek sitelerini ve dergilerini daha yakından takip ediyorum. 15 yıl öncesine kadar restoranların ismi öne çıkarken, şimdi restoranlar şefleriyle birlikte anılmaya, konuşulmaya başlandı. Hatta İtalya, Fransa gibi gurme turizminin öne çıktığı ülkelerde şeflerin ünü restoranların ününü bile geçmiş durumda.
Gazetelere, dergilere verilen ilanlar da şöyle olmaya başladı.
“Ünlü şef Gianfranco Chiarini falanca restoranda...” gibi...
Bizde ise bu hala eksik...
Birçok konuda müthiş başarı hikayeleri yazıyoruz, turizmdeki rakamlarımız göz kamaştırıcı, ama dünya mutfakları konusunda hala gidecek çok yolumuz var.
Elbette geleneksel Türk mutfağını iyi yansıtan mekanlarımız var, ama daha fazla yabancının yaşadığı, daha fazla turistin geldiği bir ülkede daha çok alternatif sunuyor olmamız gerekir.
Hadi İstanbul’u bir kenara koyun (ki İstanbul’da bile Michelin yıldızlı restoran bulunmuyor) Türkiye’nin hangi şehrinde şefiyle, restoranıyla, verilen hizmetiyle anılan bir adres gösterebilirsiniz?
Bu konuda çok okuyan, yayınları iyi takip eden biri olarak, on binlerce sayfada bir Türkiye adresine rastlamadım.


Ben İzmir’de aklım Van’da

Haberin Devamı

Helin’e çorap, babasına da iş müjdesi verilmiş. Hatırlarsanız Van’a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çadırlar arasında yanına yaklaşan Helin’e istediği bir şey olup olmadığını sormuştu. Helin, ne oyuncak, ne çikolata, ne de başka bir şey istemişti. Üşüyen ayakları için çorap istemişti. Birkaç gündür Helin’i, Van’daki çocukları, deprem mağduru kardeşlerimizi düşünüyorum. Deprem anından sonra hepimiz, kendimize göre yardımları yapmaya çalıştık. Hürriyet büyük bir kampanya başlattı. Üyesi olduğum sivil toplum örgütlerine bağışlar yaptık. Battaniyeler, eşyalar yolladık. Eminim, ilk panik durumundan sonra da devlet her türlü yardımı yapmak için seferber oldu. İyi ama temel bir takım ihtiyaçlar için çok daha farklı bir organizasyon yapılamaz mıydı? Helin’e Cumhurbaşkanı ne istediğini sormasaydı, Helin çorapsız mı kalacaktı? Ben İzmir’de aklım Van’da...

Haberin Devamı


Bisiklet yolu yaparsanız insanlar da bisiklete biner

Artık daha çok bisikletliyi İzmir sokaklarında görür hale geldim. Bu güzel bir şey... İnsanlar hem spor yapıyor, hem de sosyalleşiyor. Bir araya geliyor, ortak bir hobiyle uğraşmanın keyfini yaşıyorlar. Bu aslında çok güzel de bir örnek... Son 10 yılda İzmir’in kıyı şeridine bisiklet yolları eklendi. İnciraltı’ndan Sasalı’ya kadar olan bölgede bu kentte yaşayanların bisiklete binebilmeleri için fiziki koşullar sağlandı. Çok kısa bir süre içinde de bazı sosyal gruplar ortaya çıktı. Perşembe Akşamı Bisikletçileri de onlardan biri oldu. Topluluk, kentte bir sempati topladı. Başlangıçta küçük bir grupla yapılan turlar, giderek genişledi ve büyük bir halkaya dönüştü. Bisiklet satışlarında ciddi artışlar olduğu söyleniyor. Demek ki, bisiklete olan ilgi artıyor. Benim tezim de bu... O yüzden İzmir’in daha iyi statlara ihtiyacı olduğunu hep yazıyorum. Adım gibi eminim ki, iyi statlarımız olsun kadınlarımız, gençlerimiz maçlara daha çok gidecekler. Çünkü, gittiklerinde bir seyir keyfi yaşayacaklar, maça gitmeleri için bahaneleri olacak, spora daha fazla ilgi duyacaklar. Bu kısa zamanda kulüplerimize de yansıyacak. Hem gelirleri artacak, hem de moralleri yerine gelecek. Şimdi ikisi de yok. Paraları da yok, moralleri de...
“Stat da yapsak İzmir takımlarından bir şey olmaz” yorumlarına kesinlikle katılmıyorum.
Bisiklet yolu yaparsanız, insanlar bisiklete biner.
İyi statlar yaparsanız, insanlar maça gider.

Yazarın Tüm Yazıları