Türk halkı ilaçtaki inovasyonu takip edemiyor

İLAÇ sektörü zor bir sektör.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eab861f018fbb8f8926787

Pahalı yenilikçi kanser ilaçları kadar son derece ucuz ilaçların da bulunmadığını artık sıklıkla duyuyorum.

Örneğin, her gün tiroit ilacı kullanmak zorunda olan yakınımdan biliyorum.

3-4 lira tutarındaki ilaç son zamanlarda eczanelerden yok olmuş.

Yakınım ancak tanıdık eczacı vasıtasıyla ilacına ulaşabiliyor.

İlaç sektörünün 2023 vizyonunu hazırlayan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Başkanı ve Novartis ülke başkanı Güldem Berkman ile bu sektörde neler olup bittiğini konuştuk.

Sektör doğal olarak sağlık politikalarından etkileniyor.

Halen kamu ilaç harcamalarına ayrılan pay milli gelirin yüzde 1’i.

2009 yılında bu oran yüzde 1.6 iken bu oranın yüzde 1.3’e çekilmesi öngörülmüş ne ki ipin ucu kaçınca yüzde 1’e kadar gerilemiş.

OECD ortalaması yüzde 1.5.

Güldem Berkman “Sert bir düşüş oldu ve ilaç sektörü olumsuz etkilendi” diyor.

2009-2011 arasında ilaç fiyatlarında yüzde 35 ila yüzde 55 arasında bir gerileme söz konusu.

Diyelim 2009 yılında bir ilacın fiyatı 100 lira.

Bugün aynı ilaç 65 lira.

Biz ilaç sektörü olarak büyümek isteriz ama bu koşullarda zor. Akılcı ilaç kullanımını destekliyoruz. Ancak ilaç değerinde satılsın” diyor Berkman.

Türkiye “bilinçsiz ilaç” kullanmada(her 2 ilaç kutusundan biri çöpe)  maalesef dünyanın önde gelen ülkeleri arasında ama diğer yanda da çok ucuz ve yenilikçi ilaçlara ulaşmakta zorlanıyor.

Hatta yenilikçi ilaçlara en zor ulaşan ülkelerin başında geliyor.

Ar-Ge’si  15 yıl  süren ilaç piyasaya ilk sürüldüğünde pahalı oluyor.

Fiyatlar 4-5 yıl sonra düşüyor ama kanser hastasının bunu bekleyecek hali yok.

Yenilikçi ilaçlarda euro kuru 2009 yılında 1.9 lirada sabitlenmiş olması, ruhsatlandırma zorlukları derken Türk halkının ilaçtaki inovasyonu takip etmesi mümkün değil.

Geçici çare olarak Türk Eczacılar Birliği aracılığıyla hasta bazında bu ilaçların getirilmesi düşünülmüş.

TEB kanalıyla bu ilaçlara ulaşabilen hasta sayısı ancak 300.

Berkman, yenilikçi ilaçlara kapının açılması için çarenin kuru düzeltmek ve bu tür ilaçlar için farklı bir politika izlenmesi olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Ar-Ge yatırımı 1.5 milyar dolar olur mu?

Haberin Devamı

ARAŞTIRMACI İlaç Firmaları Derneği’nin yol haritasında ne var?

En önemli hedef şu:

2023 yılında Türk ilaç sektörünün küresel ölçekte Ar-Ge ve üretim merkezi olması.

Berkman’ın verdiği bilgiye göre, ilaç sektörü global düzeyde Ar-Ge’ye toplam 120 milyar dolar ayırıyor .

Türkiye bunun ancak 50 milyon dolarını çekiyor.

AİFD’in raporunda 2023 yılı için 1.5 milyar dolar hedeflenmiş.

Berkman’a göre, ilaçta Ar-Ge yatırımlarının Türkiye’ye “soğuk” kalmasının en önemli nedenlerinden biri fikri mülkiyet haklarının uluslararası düzeyde olmaması.

Ancak global ilaç şirketleri Ar-Ge yatırımlarını gelişmekte ülkelere doğru kaydırma eğilimine girmiş olduklarından gerekli iyileşmeleri yaptıktan sonra Türkiye’nin bu alanda şansı büyük.

AİFD’nin raporunda, katma değeri yüksek, yenilikçi yerel ilaç üretiminin 5 milyar dolardan 23.3 milyar dolara ulaşması hedefi de var.

Mevcut ihracatın 587 milyon dolardan 8.1 milyar dolara ulaşması da.

Berkman’a bu hedeflere nasıl ulaşmayı düşündüklerini sordum.

Sağlık, Sanayi, Maliye, Kalkınma bakanlıkları başta ilaçla ilgili tüm kurumların kapılarını çalıyoruz. Derdimizi anlatıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Zubin Mehta konseri trafiğe takıldı

İSTANBUL’dan dünyanın en önemli şeflerinden Zubin Mehta geçti.

Floransa Maggio Musicale’nin,  Güher ve Süher Pekinel ikilisinin eşliğindeki konserini yönetmek için İstanbul’a gelen Zubin Mehta ile konser öncesi görüşme fırsatım vardı.

Floransa Maggio Musicale’nin sponsoru olan İtalyan enerji şirketi Edison’un Türkiye temsilcisi Akın Özkan bizi bir araya getirmek için elinden geleni yaptı.

Ne ki geçtiğimiz Cuma günü İstanbul’un korkunç trafiğine takılınca bırakın Zubin Mehta ile buluşup konuşmayı, konserin ilk bölümünü de kaçırdım.

Trafik yoğunluğunda Avrupa birincisi olan İstanbul’un diğer ucundaki Haliç Kongre Merkezi’ne ulaşmak giderek işkence haline dönüşüyor.

Yazarın Tüm Yazıları