TTNet futbol ihalesine girecek, maç görüntülerini TRT’ye verecek

Büyük futbol ihalesine bir yıldan az bir zaman kaldı.

Digiturk maçların yayın hakkını yeniden almak için büyük mücadele verecek, D-Smart da maç yayınlarını alma konusunda çok istekli...

Belki bir ilk gerçekleşecek bu kez ve maç yayınları tek bir yayıncıya verilmek yerine iki-üç yayıncı arasında bölüştürülecek.

Yurt dışında bunun örnekleri var, bu olasılık bizde de şimdiden tartışılmaya başlandı.

Bu arada maç yayınlarını çok isteyen birileri daha var; TTNet...

Geçenlerde TTNet’in IPTV konusunda büyük bir yatırımın eşiğinde olduğunu yazmıştım.

Biraz daha bilgi vereyim bu konuyla ilgili...

İlk etapta 150-200 milyon dolarlık bir yatırım planlıyorlar bu iş için.

ADSL üyesi olanlar IPTV’nin otomatik abonesi olacak, bu abonelere evlerine bağlanacak bir kutuyla IPTV yayını ulaştırılacak.

TTNet yönetimi, bu işin başına geçireceği CEO arayışlarını halen sürdürüyor.

İlk etapta 150 kişilik bir kadro oluşturulması planlanıyor, bunların yarıya yakını programcı olacak.

IPTV’de hem kişiye özel programlar, filmler ve spor programları olacak hem de eski dizilere, programlara anında ulaşma imkanı...

5 yıl sonrasının bütün televizyon alışkanlıklarını değiştirecek çok büyük bir yatırım bu. TTNet böyle bir yatırım içinde mutlaka Süper Lig maçlarının olmasını istiyor.

Bu konuda da TRT ile ortak hareket edecekler...

TTNet devlet televizyonunun gücünü arkasına alarak Digiturk ve D-Smart’le birlikte ihaleye girecek, alması halinde de maç görüntülerini TRT ile ortak kullanacak...

IPTV yatırımları önümüzdeki aylarda şekillendikçe TTNet’in futbol ihalesi adımlarını daha somut göreceğiz.

Santralistanbul keyfi

Alibeyköy’deki eski elektrik santralinin yerinde bugün çok modern bir kampüs ve müze yer alıyor.

Yıllarca İstanbul’un elektriğini dağıtıp, 83’ten sonra tam bir mezbeleye dönüşen santralın olduğu devasa alan Bilgi Üniversitesi tarafından alınıp, büyük bir yatırımla yenilendi.

Milyonlarca dolar harcayarak eski bataklıktan muhteşem bir kampüs çıkardı Bilgi Üniversitesi. Geçenlerde bir gündüz vakti gittim, güneşin yüzünü gösterdiği ilkbaharın ilk günlerinden birinde.

Daha çiçekler açmamıştı ama o güzel havada çimlere yayılmış öğrenciler, kafelerde bira içenler, ağaç altında ders çalışanlar, şakalaşanlar, restoranda yemek yiyenlerle yaz çoktan gelmişti kampüse...

İnsanın öğrenci olası geliyor bu durumlarda.

Ama bu keyfi tatmak için öğrenci olmaya gerek yok.

Mesela elektrik santralinin eski-püskü dev makineleri arasında özel bir akşam yemeği verebilirsiniz...

Ya da Tamirhane’de oturup benim yaptığım gibi salata eşliğinde bir soğuk beyaz şarap içebilirsiniz.

Otto Santral’i bilen biliyor zaten, ister öğlen yemeğe gidin, ister gece partiye...

Hiçbirini yapmıyorsanız hafta sonu gidip çimlerine yayılın Santralistanbul’un...

Şehrin içinde, Haliç’in kıyısında bulamayacağınız bir açık hava...

Modern sanat müzesini gezin, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kent ölçekli elektrik santralı burası.

Medya tarihi müzesi de burada...

Şimdi dev bir kütüphane yapmaya hazırlanıyor üniversite, büyük sergiler getirecekler...

Santralistanbul daha ikinci baharını karşılamaya hazırlanırken bu yazın en iyi çekim merkezlerinden biri olacak.

Alibeyköy Taksim 3 dakika...

Alibeyköy’de Santralistanbul’dan çıktıktan sonra Taksim’e gitmeye çalışırken tabelaları takip ettim...

Aaa bir baktım tünelin içindeyim.

Kısa süre önce açılan İstanbul’un şehir içindeki tünellerinden biri...

Hooop Dolapdere’deyim...

Trafik sıkışıklığı yok, aydınlık, pırıl pırıl bir tünel ve yolu nasıl kısalttığını anlatamam.

İlk kez geçtikten sonra şehrin altını örecek 7 tepe 7 tünel projesinin İstanbul trafiğine iyi geleceğini anladım.