TRT karışık değil toz duman durumda

Sadece ülkenin gidişatı konusunda kaygı duyanı mı? AKP’lileri de heyecanlandırdı... Aklı selim AKP’iler Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde AKP’nin de kendine çeki-düzen vereceğini dillendirmeye başladılar. Yüksekova’dan Edirne’ye, Sinop’tan Anamur’a kadar herkes günlerdir bu olayı konuştu, konuşacağa da benziyor.
Peki ülkenin gündemini CHP ve CHP’deki gelişmeler belirlerken, ülkedeki bütün bu olayları asla görmeyen, görmezden gelen, bu olayları umursamayan, bu olayların hiç birisi bu ülkede olmamış gibi davranan TRT, TRT‘nin Haber Kanalı, TRT Haber bu kış uykusundan ne zaman uyanacak da ülkenin gündemiyle uğraşmaya başlayacak, ülkenin gündemine ilgi duymaya başlayacak. Ben vergimi verdiğim; kullandığım elektriğimden pay alan, çaldığım radyodan, televizyondan, cep telefonundan bandrol aracılığı vergi alan TRT’den CHP ile ilgili tarafsız haber duymak istiyorum.... Ben yurttaş olarak olayları sıcağı sıcağına diğer haber kanallarından değil vergimi verdiğim ve tapusu benim olan, tapusu vatandaşın olan TRT’den duymak istiyorum. Bu benim en doğal vatandaşlık hakkım; anayasal hakkım, yasal hakkım... İsyan ediyorum, çığlık atıyorum; çığlığımı duyurmak istiyorum. Başta TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin olmak üzere, TRT’nin program-haber’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç ve TRT Haber Kanalı’nın başındaki Ahmet Böken isimli sorumlular ile diğer bütün sorumluları, vatandaşların haber alma özgürlüğünü bilerek ve isteyerek engellemekten, yasal ve anayasal suç işlediklerin ötürü Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na ihbar ediyorum.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kaset komplosuyla uzaklaştırılıp Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na adaylığına koymasından itibaren ne TRT‘nin haberlerinde doğru dürüst bir haber duyabildik ne de TRT‘nin haber-programlarında buna ilişkin bir yorum duyabildik.
Sayın savcılardan mağduriyetimin giderilmesi için TRT yöneticileri hakkında dava açmalarını bekliyorum.
Oğulcan FIRAT-Gazeteci

Sav’dan özür diliyorum!

DÖNEM genel seçimleri CHP İstanbul 1. Bölge Miletvekili aday adayı Çetin Düzce, “Özür diliyorum” diyor. “Kimden” deyince “Sav’dan” deyip şöyle sürdürüyor sözlerini:
“Siyasi kulislerde, toplantılarda, dost sohbetlerinde kısaca CHP’nin konuşulduğu her yerde en çok eleştiri konusu yaptığımız, ‘statüko’nun ve ‘politbüro’nun simgesi olarak gördüğümüz, Sayın Önder Sav‘dan partinin önünü açtığı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu konusunda net tavır gösterdiği ve değişimim bayraktarı çıktığı için özür diliyorum.“

Vatandaşa nasıl eziyet ederim

ÇAYYOLU’nda oturuyorum. Önceki akşam Antalya’ya otobüs ile gidecek bir yakınımı yolcu etmem gerekiyordu. Yolcuyu, evime bir km mesafede olan ve daha önceleri şehirlerarası otobüslerin yolcu indirip- bindirdikleri Mesa Koru Sitesi’nde otobüse bindirme imkanı var iken, gecenin bir saatinde toplam 36 km. yol yaparak ve üstüne üstlük birde park parası ödeyerek AŞTİ’den yolcu etmek durumunda kaldım. Çünkü Ankara’ya batı istikametinden giriş-çıkış yapan yolcu otobüslerinin belirtilen yerde yolcu indirip bindirmeleri ilgililer/yetkililer tarafından yasaklanmıştı ve bu yasakta sadece Ankara’nın batı giriş-çıkışları için geçerli idi. Bu bölgede oturan bir sakin olarak bizlere bu eziyeti reva gören ilgili/yetkilileri kınıyor ve konuya ilişkin makul bir çözüm üretmeleri için sağduyuya davet ediyorum.
Yönetimlerin asli ve nihai hedefi hizmet ettikleri toplumun bireylerine güvenli-mutlu ve rahat bir yaşam sürdürmeleri için gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak olmalıdır, yoksa ‘toplumu nasıl sıkıntıya sokarım, vatandaşa nasıl eziyet ederim’ diye formüller üretmek değil. T.TAŞ