Trabzon'a terapi şart

RUHSAL yükün fiziksel yükü solladığı türden maçlar bunlar. Nitekim maçın ilk anlarında İstanbul BŞB yüklenirken, Trabzonspor neredeyse durup rakibi seyreder vaziyetteydi.

İlk 3 dakika boyunca süren dikkat çekici boyuttaki bu durgunluk sürecinde kaleci Tolga ayakta kalamasaydı, maç Trabzon için kâbus senaryosuyla başlamış olabilirdi. Tribünlerin de sessiz ve endişeli bir şekilde izlediği maç 4’üncü dakikada gelen ve rakibi dağıtan golle çözülüverdi Trabzonspor açısından. Pawel Brozek’in golünün getirdiği rahatlama ve sevinç dalgası Avni Aker Stadı’ndan çevreye yayılırken, 8’inci dakikada Burak söz aldı ve Trabzon 5 dakika içinde sıcak kumlardan serin sulara geçiş yapmış oldu.
Farkı artırma şanslarını heba etme süresi başladı sonra Karadeniz Fırtınası için.
İlk golde büyük pay sahibi olan Umut’un üst üste kaçırdığı iki gol pozisyonunun hemen ardından İstanbul’dan penaltı haberleri düşmeye başladı.
* * *
Kendi hesabını görmüş olan Trabzon, bu kez şampiyonluk yarışına girdiği rakibinin gol haberlerine taktı kafayı belli ki ve yine durdu.
Tolga, Colman, Selçuk ve Egemen’in emekleri sayesinde direnen, ayakta kalan ve skoru geliştiren Trabzonspor ilk 45 dakikanın perdesi kapanırken Jaja ile üçüncü golü de buldu ve soyunma odasına içi ferah bir şekilde ilerledi.
İkinci yarıda da İstanbul’dan gol haberlerinin gelmeye devam etmesi tribünleri ve takımı gerdi, duraklattı.
Trabzonspor, son 90 dakika öncesinde sanırım büyük bir terapiye ihtiyaç duyacak. Şenol Güneş bu konuda çok başarılıdır. Öğrencilerine “Elinizden geleni yaptınız, 90 dakika daha yapacaksınız. Başarılı bir takımız biz” diyerek işe başlayabilir.
Dediklerinin arkasında durması kolay olacaktır, çünkü doğru konuşmuş olacak.
Bu uzun koşuda son haftaya şampiyonluk hedefini kaybetmeden girmiş olmak başlı başına bir başarıdır.
Hikayenin sonunu öğrenmek için 90 dakika daha beklemek düşüyor biz futbolseverlere de. Bekleyelim, görelim ve sonuç ne olursa olsun iki kulübü de tebrik edelim.
Yazarın Tüm Yazıları