Tilda Kemal'i alkışladık

ULUSLARARASI YAŞAR KEMAL SEMPOZYUMU'nun Bilkent Mithat Çoruh Salonu'ndaki açılışında Türk Edebiyatı Bölümü Başkanı Talát Sait Halman hepimizi duygulandıran bir jest yaptı.

Artık aramızda bulunmayan ünlü romancının eşini alkışlayalım, dedi.

Bütün salon ayağa kalktık ve Tilda Kemal'i alkışladık.

İngilize çevirileriyle Yaşar Kemal'in yurtdışında doğru, iyi ve güzel okunmasını sağlayan Tilda'ya dualarımızı gönderdik. Unutmadığımızı gösterdik.

Açılış konuşmasında Halman, onun uluslararası yerini belirttikten sonra, her zaman olduğu gibi konuşmasını bir manzumecikle (kendi deyimidir) bitirdi.

‘‘Can adamdır, merttir, dosttur, görkemli yazardır Yaşar,

On yıllardır sanatının gücü yurtdışına taşar,

Eserleriyle tüm dünya romancılarını aşar,

Edebiyat yaşadıkça şöhreti yaşar da yaşar.

Nobel'i nasıl vermezler? Her akıllı insan şaşar.

Yaşa, Yaşar.

Bilkent'ten sana doktora, artık Nobel'i de başar.’’

Halman,
sahneden ayrılırken, Yaşar Kemal de kısa bir konuşma yapacak, dedi.

Kısa sözünün ne anlama geldiğini aktardı bize romancı.

Gallimard'la çevirileri üzerine konuşurken, bu memleketlerde ilerde unutulabilirim, ama kendi ülkemde hep yaşarım. Çeviri böyledir, demiş.

Gallimard da şu cevabı vermiş:

Ama senin çevirmenlerin farklı. Biri Tilda Kemal, Yaşar Kemal'in eşi, diğer çevirmenin Münevver Andaç da Názım Hikmet'in eşi.

Altan Gökalp, güzel bir anekdot anlattı bize.

Paris'te Yaşar Kemal, Legion d'Honneur almaya giderken, nerden nereye demiş.

Sanatın, yazarın Yaşar Kemal'in gücünü küçük bir saptaması.

Açılış bildirisini sunan Süha Oğuzertem'in konuşması, gerçekten iyi bir çalışma ürünüydü.

İroniyle ciddiyetin zaman zaman kol kola girdiği ayrıntılı bir Yaşar Kemal incelemesiydi.

Konuşmanın başında sempozyum tanıtımını, Ali Püsküllüoğlu'nun hazırladığı Yaşar Kemal Sözlüğü'nden yararlanarak, onun özel kelimeleriyle yapması ayrı bir renk kattı sempozyuma.

Oğuzertem'in Geçmişten Geleceğe Yaşar Kemal konuşmasının, birçok okura yeni açılımlar getireceği kanısındayım.

* * *

TALÁT SAİT HALMAN,
bize Bilkent Kütüphanesi'ni gezdirdi.

Önce Halil İnalcık Kitaplığı'nı gördük.

Büyük tarih bilgini İnalcık, kitaplığını buraya bağışlamış.

Kitaplarını satmak isteyen başkalarına da örnek olmasını dilerim.

Ahmed Adnan Saygun Müzesi'ne de gittim.

Şimdilik üniversite kitaplığında 300.000 kitap varmış, dışardan öğretim üyeleri, öğrenciler de bu kitaplıktan para vermeden yararlanabiliyorlar.

Her yıl kitap alımı için bütçeye 2 milyon dolarlık bir tahsisat konuluyormuş. Geçen yıl bu bütçe de aşılarak dergi ve kitaplara 3 milyon 200 bin dolar ödenmiş.

Öğencilerin yararlanacağı bir de diskotek var. Kulaklıklarla klasik ve caz müziğini dinleyebiliyorlar.

* * *

YAŞAR KEMAL
çok mutlu. Okurları onu dün akşam dinledi. Dostlarıyla buluştu. Ve ülkesinin insanları onu sadece eleştirmek, yargılamak için değil, övmek için de hatırladı.
Yazarın Tüm Yazıları