Terazi’nin ayarı şaştı

Hülya Avşar’ın bir dönem yere göğe koyamadığı Tarkan için söyledikleri astrologları bile şaşırtacak cinsten. Olmaz ki! Terazi dediğin bunu yapmaz ki!

Terazi burcu insanı gerçek anlamda barışseverdir! İçtiği bir kahvenin gerçekten 40 yıl hatırı vardır gönlünde... Sırf kendimden değil, çevremde burcu Terazi olan birçok arkadaşımdan da biliyorum. Kavgaya, dövüşe, adaletsizliğe ve en çok da samimiyetsizliğe gelemeyiz biz! Küslük, kırgınlık, kin filan pek yoktur Terazi insanının literatüründe. Böyle bir, herkes birbirini sevsin, aşk başımızın tacı olsun, bana yanlış yapan benden değil Allah’ından bulsun ruh hali...
Bunları sırf ben söylemiyorum, astrologlar da Terazi insanını az çok böyle tanımlıyor.
Mesela diyorlar ki, “Teraziler kötü gerçeklerle karşı karşıya kalınca bunlarla yüzleşmek yerine hemen oradan kaçış yolları ararlar. Vefasızlıklar onları çok etkiler...”
İyidir yani Teraziler... Birini kırdılarsa sonrasında kendi kafalarını kırmayı tercih ederler... Yakınlarından biri onları kırdıysa, onlar yine kendi kafalarını kırmaya çalışırlar...
Peki ne oldu da geçen hafta Terazi’nin ayarı şaştı... Hülya Avşar yıllardır yere göğe koyamadığı, kendisi gibi Terazi burcu olan Tarkan’a bu kadar ‘çirkin’ bir uslupla saldırdı...
Hadi başa saralım, Tarkan Kral TV gecesinde ödüllerini almak için son ana kadar sahneye çıkmadı. Herkes türlü türlü yorumlar yaptı ama işin aslı şuydu:
MÜYAP (Müzik Yapımcıları Derneği) ve NIELSEN’deki resmi satış rakamına dayalı verilere göre Tarkan’ın bu dallardaki ödülleri alacağı zaten biliniyordu. En iyi şarkı ödülünü alacağı da... İşin raconu, ‘En İyi Şarkı’ ödülünü alan şarkısını söyler ve program biter. Tarkan ‘En İyi Albüm’ ödülünü aranjörü Ozan Çolakoğlu’nun, satış ödülünü de plakçısı Samsun Demir’in almasını istedi; ekip ruhu... Organizasyonu yapanlarla ortak bir karar alındı, ödülleri en az Tarkan kadar albüme emeği olanlar alacaktı. Tarkan da en son ‘En İyi Şarkı’ ödülü için sahneye çıkıp mini bir konser verecekti. Böylece izleyiciye de sürpriz olacaktı. Tarkan’a ödül verecek isimler de belirlendi. Mesela Ata Demirer biliyordu Tarkan’ın sahneye çıkmayacağını. Şovun bir parçasına dahil olmakta bir sakınca görmedi. Hatta, ‘Tarkan’a meze olduk’ esprileri bile yaptı sonrasında...
Diğer isimler de öyle; Avşar hariç! Diyelim ki Avşar bilmiyordu böyle bir şov olduğunu ortada, e kendisinden önce iki ödül daha verildi Tarkan’a ve çıkmadı sahneye; kendisi ödül verince sürprizi bozup çıkacak mı sandı? “Benim ayağıma gelip ödülünü alacaktı” derken aslında ne kadar egosantrik olduğunu göstermedi mi? Bunca yıl programlarında ağırladığı, yere göğe koyamadığı Tarkan için şimdi “Dansöz gibi göbek atıyor, başka da bir şey yapmıyor” demek yakıştı mı Avşar’a? Youtube’a girin bakın, videolar duruyor hala... Bir dönem birlikte ‘Gül Döktüm Yollarına’ şarkısını söylediği Tarkan’ın etrafında döne döne nasıl göbek atıyor Hülya Avşar... “Bir metre boyu var” dediği Tarkan’dan daha kısa boyuyla ne iltifatlar diziyor ona...
Şimdi, Terazi’ye dönersek, Avşar ağzından çıkan bu çirkin sözler yüzünden içten içe pişman olmuştur; Tarkan da çok üzülmüştür ama duyduğu sözlerden değil; o sözleri ‘değer’ verdiği birinin söyleyip, kendisini ‘değersiz’leştirmesinden’... Ne diyordu astrologlar Terazi için; vefasızlıklar onları çok etkiler...”
Astrolojik olarak bakarsak, ortadaki tablo tam da bu; Avşar hiç pişman değil gibi ama Tarkan’ın çok şaşırdığını ve hayatından bir kişiyi daha elemek zorunda kaldığı için çok üzüldüğünü biliyorum...
Avşar’ın yükselen burcu ne acaba?

Kredi kartımla bahşiş bile bıraktım

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın verdiği rakama göre İstanbul’da kayıtlı 17 bin 416 taksi var ve ben günde en az iki kez onları kullanıyorum. Geçen hafta yoldan geçen ve üzerinde ‘Kuyumcukent’ yazan taksiyi çevirdim. Arka koltuğa yerleştim, kafamı bir kaldırdım önümde bir ekran ve bana doğru uzanmış bir pos makinesi. Böylece ‘kredi kartı geçen’ bir taksiye ilk kez denk gelmiş oldum.
Heyecanla ekrandaki mönüyü karıştırmaya başladım. Ekranda emniyet kemerini takmam gerektiği yazıyor. O bölümü geçince dört ayrı dil seçeneği çıkıyor karşına. Hangi dili seçersen o dilde şehrin müze ve ören yerlerinden tutun da ayın etkinliklerine, havaalanı uçak saatlerinden şehir tarihçesine kadar yolculuğunuz boyunca okuyabileceğiniz detaylı bilgiler aktarılıyor.
24 yaşındaki şoförüm Fatih Dilekçi gururla, “Bankalar gelip de taksilere önermiyor bu hizmeti, kendin talep ediyorsun. Çoğu kimse bilmediği için kullanımı da yaygın değil. Ben turizm otelcilik öğrencisiyim. Bir yıldır taksi şoförlüğü yapıyorum. Bütün yenilikleri takip ediyorum” dedi. ‘Ne iş yaparsan yap ama en iyisini yap’ın nadir örneklerinden Fatih, müşterisine kredi kartı kullandırmanın kendisine olan faydalarını da anlattı.
Öncelikle bugünün ödemesi ertesi sabah banka hesabına yatıyor. Böylece gasp korkusu yaşanmıyor. İkincisi, özellikle turistler ve bozuk parası olmayan müşteriler için bu sistem hayat kurtarıyor. Üçüncüsü, pos makinesini kullandığı banka aracınızı cüzi bir miktar karşılığı kaskoluyor. Eğer o parayı da ödemek istemezseniz, aracınıza bankanın reklamını almak zorunda, ki Fatih ‘görüntü kirliliği’ gerekçesiyle buna karşı çıkmış.
Peki bahşiş kısmı nasıl hallediyor? Fatih dedi ki, ödemenizi kartla yapın görün o halde.
İneceğim yere geldiğimde ekranda 11 lira yazıyordu. Kredi kartımı çıkardım, önümdeki ekrana okuttum, ekranda “Bahşiş bırakmak istiyor musunuz” yazısı çıktı. “Evet” dedim ve seçeneklerden birini işaretleyerek indim Fatih’in aracından. Fatih’in hem kıyafetinin hem de aracının içinin en az beyni kadar pırıl pırıl olduğunu söylememe gerek var mı?
Yazarın Tüm Yazıları