Telafisi var mı?

İnsanın canı bazen hiçbir şey yapmak istemez ya.. Ben de şu anda aynen o durumdayım.. Dün geceki maçı gözlerimin önünde eviriyorum, çeviriyorum bir türlü içime sindiremiyorum.

Hakikaten böyle olmamalıydı. Galatasaray daha önce Ali Sami Yen Stadı'nda pek çok dünya devini ağırladı. Real Madrid'den tutun da Leeds United'ına kadar..

Dün gece Galatasaray'ın rakibi olan Roma, bu ekiplerin hiçbirinden üstün değildi. Fakat, ortada bir tuhaflık vardı. Roma, futbol tabiriyle, biraz ağır kaçsa da çirkef bir takım. Hakem de çirkefliklerine mümkün mertebe çanak tuttu.

Galatasaray sıkıntılı başladığı maçta erken ve güzel bir gol buldu. İlk yarıda da aslına bakılırsa hiç fena top oynamadı. Tribünler yeni bir zaferin geleceğinden çok emin gözüküyordu. Fakat, ikinci yarı Galatasaray anlaşılmaz bir şekilde topu kendi sahasında kabul etmeye başladı. Lucescu, takdirle izlediğimiz bir hoca. Fakat, dün gece eğer o çok önemli 3 puanı kaybettiysek, bunun baş sorumlusu da ta kendisi.

LUCESCU GEÇ KALDI

Maç ve puan hesabıyla hocayı yüceltmek veya yerin dibine sokmak gibi bir huyumuz yok ama, Lucescu'ya şunu sormadan geçemeyeceğim. Hocam, dün gece oyuncu değiştirmekte çok geç kalmadın mı? Tribünler, oyuncu değişikliği için neredeyse yalvardı. İlk yarı aksayan Bülent Akın'ı çıkartmak, tabii ki yerindeydi. Fakat bir de uzatma dakikalarından önce bir değişiklik daha yapabilirdi. Yediğimiz gol serseri bir toptu. Telafisi olur mu, bilinmez. Şu anki karamsarlığımızla telafisi olmadığını düşünüyoruz. İnşaallah yanılırız.

Galatasaray'ın dün geceki en büyük kazancı Ayhan oldu. Ama bütün bunlar şu anda çok boş gözüküyor. Yazının başında da dediğimiz gibi, canımız hiçbir şey istemiyor.
Yazarın Tüm Yazıları