TBMM tutanaklarında var

GAZETECİ-yazar Erbil Tuşalp, Said-i Nursi’nin öldükten sonra Akdeniz’e atıldığı yazısı üzerine, bir katkı vermek istediğini söyledi.

Haberin Devamı

Tuşalp, “Benim anımsadığıma göre Said-i Nursi’nin cesedinin Akdeniz’e atıldığı 19 yıl önce TBMM tutanaklarına geçti. Nursi’nin sadece cesedi aranmayacak, itibarı da iade edilecekti.”
Anlatımına devam ediyor:
“Sorun TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na 27.4.1992 tarih 2614/1019 sayılı başvuru ile gündeme getirildi. Anlaşılması güç ama SHP’li üyeler Nâzım Hikmet’in itibarının iadesine karşılık Said-i Nursi’nin itibarının iade edilebileceği pazarlığında RP’lilerle anlaştı.
Komisyon üyeleri Halil İbrahım Çelik, Mahmut Orhun ve Hasan Mezarcı’dan oluşan alt komisyonun hazırladığı raporda “Said-i Nursi’nin ‘Bir tarikat şeyhi olmadığı’ savına yer verildi. Raporda bilim adamlarından yapılan alıntılar vardı. Örneğin Prof. Ali Fuat Başgil’e göre ‘Nurculuk’ zararsız bir dini akımdı. Said-i Nursi asla bir tarikat şeyhi değildi. Belki çağın şart kıldığı zihniyetin ne olabileceği yollarını, İslam’ın ezeli ve ebedi ilhamı olan Kuran’ı Kerim’den arama hareketinin bir mürşidiydi.”
Said-i Nursi’nin TBMM’de savunulmasına daha sonraki yıllarda da devam edildi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda yapılan oylamada “Said-i Nursi’nin naaşının akıbetinin araştırılması ve itibarının iade edilmesine ilişkin rapor” 5’e karşı 6 oyla kabul edildi. (24 Şubat 1993)
Sonra ne mi oldu? Tuşalp “Yasama yılı bitince de de kadük olup gitti, yani bir daha gündeme gelme şansı ortadan kalktı” diyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“İnsanlık Anıtı, bir rica üzerine yıkılmak isteniyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in ricasıdır bu.”
(Naif Alibeyoğlu)

TEV büyüyor

TÜRK Eğitim Vakfı’nın (TEV) yöneticileriyle bir yemekte bir araya geldik. TEV Yönetim Kurulu Başkanvekili Adnan İğnebekçili, Genel Müdür Turgut Bozkurt ve Genel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal... ‘Güsel Abla’ TEV’in kuruluşundan beri, bursiyerleri seçiyor, geçmişin bursiyerleri İğnebekçili ve Bozkurt ise iş dünyadaki önemli görevlerde bulunan isimler; tecrübeleriyle TEV’i 50 milyon TL’lik bir bütçesi ile değil Türkiye’de dünyada da pek örneği olmayan bir sivil toplum örgütü haline getirmişler. Kurucu işadamları Koç’ların, Eczacıbaşı’ların, Aydın Bolak’ların, Ord. Prof. Sulhi Dönmezer’in oluşturduğu TEV, bugüne kadar 44 yılda 185 bine yakın gence okuma ve gelecek şansı yaratan yaratmış... Yurtdışında ise yüksek lisans öğrenimi için 1309 üstün başarılı gençe burs vermiş.
Artık, okul bulunmaması veya uzak olması nedeniyle eğitime ulaşamayan kız öğrenciler için de bir umut olacak... Yani kız öğrenciler için yurt yapımına girişiyor.
TEV’in yetenekli fakat maddi olanaklardan yoksun çocukların ve gençlerin eğitim ve öğrenimlerini sağlamak için katkı sağlamak, öncü gençleri ve onların yetişecekleri eğitim sistemini desteklemek gibi esas ilkeleri var.

Haberin Devamı

Bir yılda 50 bağışçı

- TEV ilk olarak Trabzon’da bir arsa satın alınarak yurt yapımına başlıyor. Ayrıca İzmir Balçova Belediyesi tarafından TEV’e devredilen bir yurt da kız öğrencilerin okuması için önümüzdeki dönemde hizmete girecek. Bunların işletmesini TEV üstlenecek.
- 2010’da kuruma 50 bağışçı katıldı. İki türlü bağış var, vasiyet ve bağış... Bağış nakdi veya ayni olabiliyor.
- Bir süre önce kaybettiğimiz öğretim üyesi ve Hürriyet’in eski yemek yazarı Prof. Arman Kırım’ın vasiyetinde 215 bin lira bağışladığı ortaya çıktı.

Okullarımıza sahip çıkalım

ESKİ milletvekili ve eğitim örgütçüsü Mustafa Gazalcı’nın dünkü ‘Devlet okur yapar, satmaz’ başlıklı yazısına devam ediyoruz. Okul satma işi nasıl başladı? Gazalcı şöyle konuşuyor:
“2003 yılında okulların Maliye Bakanlığı eliyle satılması için bir protokol imzalandı. 2004 tarihinde yapılan yasa değişikliğiyle daha önce yalnızca eğitim-öğretim işleriyle uğraşan okul-aile birlikleri para toplayan kuruluşlar durumuna getirildi. Yine 2004 yılında özel şirketlerden hizmet satın alması kararlaştırıldı. İzmir Seferihisar Öğretmenler Eğitim ve Dinlenme Tesisleri satıldı. 2006 yılında, devletin özel okullara kaynak aktarılması, eğitimde yabancı sermayenin desteklenmesi, özel okul ve dershane açmanın kolaylaştırılmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapıldı. Yine 2006 yılında Validebağ Öğretmenler Hastanesi’nin yatan hastaları taburcu edilerek TOKİ’ye devredildi. Oysa tarihi Validebağ arazisi 1927 yılında Atatürk tarafından öğretmenlerin kullanabilmeleri için MEB’e tahsis edilmişti.
Yaklaşık 9 yıldır iktidar olan AKP döneminde yeterince okul ve derslik yapılmadığı için birçok okulda kalabalık, ikili öğretimle eğitim ve öğretim yapılmaktadır. Birçok köy okulunda birleştirilmiş sınıflar vardır.
23.4.2011’de simgesel olarak Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan ilköğretim öğrencisi ‘sınıflarda öğrenci sayısının azaltılmasını’ istedi. İlköğretim öğrencilerinin ayrımında olduğu, eğitimin niteliğini düşüren kalabalık sınıflar yeterince yeni okul yapılmadığı için bir türlü çözülmemektedir. Önceleri eğitimdeki sorunları çözmek için 2010 yılı hedeflenmişti şimdi 2023 hedefinden, vizyonundan söz edilmektedir. 2010 yılı geldi geçti eğitimdeki hedefler gerçekleşmediği gibi yeni sorunlar eklendi.
En kötüsü de, Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllar boyu uyguladığı, bütün çağdaş ülkelerde kabul edilen ‘Herkese nitelikli kamusal bir eğitim hizmeti’ anlayışı kayboldu. Bu anlayış, işi okul satmaya değin getirdi. İlk özelleştirme başladığında ‘Daha çok okul ve hastane yapmak için özelleştirme’ deniyordu. Şimdi ‘Okulları satalım bu işi özel kesim yapsın’ deniyor.
İktidarların görevi okul satmak değil okul yapmaktır. Her okul, o okulda okuyanlar, o mahallede oturanlar için tarihi bir kimliktir. Bu yerlerin satılarak yerlerine kazanç dürtüsüyle başka binaların yapılması kabul edilemez. İş işten geçmeden okullarımıza sahip çıkalım.”

Haberin Devamı

CHP İstanbul yine karıştı

- CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Yılmaz Yıldırım’dan anlamlı bir istifa duyurusu: “GOP İlçe Başkanlığı’ndan istifa etmiş bulunuyorum. Seçimlere kısa bir süre kala Maltepe, Sarıyer, Ümraniye ilçelerinin ‘sudan sebeplerle’ görevden alınması ve seçim öncesi ve sonrası 21 ilçenin daha görevden alınacağı haberleri örgütler üzerinde karabulut gibi dolaşırken, böyle bir beklentinin olduğu ortamda görev yapmayı içime sindiremedim. Görevden alınan arkadaşlar göreve iade edilene kadar geri dön taleplerine olumlu yanıt vermeyeceğim.”
Bu CHP neyi paylaşamıyor, bu kavga niye? Çalışmıyorlar mı?

Yazarın Tüm Yazıları