Taşı bağlayıp köpeği salmak

KADINLARA yönelik şiddetin dramatik şekilde arttığı görüşüne karşı çıkmak isteyenlerin pek sevdiği bir argüman var: “Hayır efendim, sadece daha görünür, duyulur hale geldiğinden öyle zannediliyor.”

Haberin Devamı

Dünkü gazetelerde “görünür hale gelenler” toplumsal bir cinneti işaret ediyordu. Sadece Hürriyet’in 3’üncü sayfasını okumak bile yeterli:

“Eşini elleriyle boğdu.”

“Korksun diye bomba attım.”

“Berdel baskını.”

“Kayıp Fatma Teyze öldürülmüş.”

“Sinem’in cesedi bulundu.”

“DNA testi tecavüzcünün çocuğu dedi.”

“Beni hapse gönderin kocamdan kurtulayım.”

*

Bunlar sadece üzerinde “Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı” iletişim bilgilerinin de yayınlandığı Hürriyet’in 3’üncü sayfasına sığabilenler.

Kadına yönelik şiddet haberlerini “Cinayet çılgınlığı” manşeti altında toplayan Cumhuriyet’e baktığımızda Adana’da 60 yaşında bir kadının dövüldüğünü, iple boğulmak istendiğini nihayetinde boğazının camla kesildiğini okuyoruz.

Batman’da bir minibüs şoförünün yolda köpekler tarafından parçalanan “bir şeyler” olduğunu fark ettiğini, olay yerine gelen jandarmanın 25-30 yaşında bir kadın cesediyle karşılaştığını öğreniyoruz.

*

Haberin Devamı

Ankara’daki olay ise, erkeklerin bu cesareti nereden bulabildiklerine dair en net örnektir herhalde.

Bir ilkokulda öğretmen olarak görev yapan kadın, boşanma davası sürerken kocası tarafından, çocuğunun gözleri önünde 8 yerinden bıçaklanıyor.

Karısını bıçaklayan bu “cesur” adam, linç edileceğinden korkarak karakola sığınıyor.

Oysa korkacak ne var canım kardeşim?! Bak neler oluyor?...

Karısını bıçaklayan adam mahkemeye sevk ediliyor, mahkeme de tutuksuz yargılanmasına karar vererek salıveriyor. Bu kadar basit!

Bıçaklanan öğretmenin annesi, “Devlet koruyamıyor. Ben her gün karakoldayım ve ona rağmen kızım bıçaklandı. Bu kadar olmaz” diyor. Cevap verebilecek olan varsa bir adım öne çıkar artık...

*

Hal böyleyken Erzurum’da, “Beni hapse gönderin kurtulayım kocamdan” diyen Süreyya Y.’nin nasıl bu hale geldiğini anlamak da mümkün olabiliyor.

Niye böyle diyor, kendisine saldıran kocasını göğsünden bıçakla yaralayan 4 çocuk annesi, 37 yaşındaki Süreyya Y.?

İfadesine bakalım: “Eşim, çocuklarımın yanında çıplak dolaşırdı. Uyardığımda şiddet görüyordum. Çocuklarımın yanında tecavüz ediyordu. Karşı çıktığımda şiddet görüyordum. Eşim yine birlikte olmak istedi, ‘Hayır’ demem üzerine tecavüze yeltendi. Kendimi korumak amacıyla mutfaktan bıçak aldım. Tekme atınca bıçağı salladım. Beni cezaevine atın. Orada rahat ederim...”

*

Haberin Devamı

Bu haberlerin artık rutin kabul edildiğini, tıpkı trafik kazası haberleri gibi kanıksandığını, haber kanallarında çoğunlukla kendisine yer bile bulamadığını da düşünürsek...

Karısını 8 yerinden bıçaklayan adamın salıverildiği memlekette Süreyya Y.’nin aynı hakkı talep etmek yerine cezaevine sığınmayı istemesi daha manalı hale geliyor.

Nasıldı o laf; taşı bağlayıp köpeği mi salıyorduk?...

Yazarın Tüm Yazıları