Sucu çocuğa izin çıkmadı

Özellikle Karşıyaka Mezarlığı’na kabir ziyaretine giden on binlerce kişinin yaşadığı sıkıntının çözümüne yönelik çalışmanın ilk adımı niteliğindeydi.
Mecliste oy birliğiyle alınan karar metninde tam olarak şöyle deniyordu:
“Müslüman ve Türk toplumumuzda kabir ziyareti önemlidir. Ankara’da hemşerilerimiz mezarlık ziyareti esnasında yaşadıkları bir tedirginliği ifade etmektedirler. Mezarlıklar’da su taşıyan ve yaptığı işten para kazanmak isteyen, ağırlıklı olarak çocuklardan oluşan bu insanlar, araçları ve ziyarete gelenleri takip etmektedir. Bidonlarla su taşıyan bu insanların mezarlıklar bünyesinde kayıt altına alınması, tek tip kıyafet giymeleri ve yaka kartı takılması şeklinde çalışmaları sağlanması komisyonumuzca uygun görülmüştür.”
Sıkıntı yaratabilir endişesi
Yani mezarlık ziyaretinde kimi zaman rahatsız eden mezar sulama talepleri ya da küçücük bir çocuğun kendisinden büyük bidonu taşırken ki insanın içini acıtan görüntülerine bir düzen getirilmesi kararı Meclis’te kabul edilmişti.
Konuyu Meclis gündemine taşıyan Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Komisyonu Başkanı’na kentlileri yakından ilgilendiren bu kararla ilgili detayları sormak istediysek de bir türlü açıklama gelmedi.
Sonra bu çalışmayla ilgili belediyeden üst düzey birçok görevliye ve meclis üyesine ulaştık ama konuya vakıf bir kişiyi bulmayı başaramadık.
Birkaç kez komisyon başkanına ulaşma çabamız ise “Bu karar sıkıntı yaratabilir” endişesine dönüşmüş ve konu Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e kadar taşınmış.
Peşine düşmesek ne olacaktı?
Sonrasında Cuma günü toplanan Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Gökçek, “Arkadaşlar benim olmadığım bir Meclis toplantısında mezarlıklarda su satanlara yönelik bir karar almışlar. Ancak böyle bir kararın uygulanması kanunen mümkün değil” diyerek iptalini istedi ve karar iptal edildi.
Ankara Hürriyet olarak uygulanabilirliğinin mümkün olacağını düşünerek, vatandaşın yararına olabilecek bir kararı sayfalarımıza taşıma gayretimiz, ardından kararı Meclis’e getiren komisyon başkanının endişesi ve “yetkisizlik” gerekçesiyle iptal edilen bir karar.
Peki, Ankaralıları ilgilendiren ve haber değeri olan bu kararın peşine düşmeseydik ne olacaktı?