SPK: Uzan davaları yavaş ilerliyor

UZANLAR'ın Kepez Elektrik ve Çukurova Elektrik şirketlerinde küçük yatırımcıları ‘‘zarara uğratmaları’’ ile ilgili yazım üzerine Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansızlar telefonla aradı.

Söz konusu şirketlerle ilgili olarak yıllardır büyük mücadele verildiğini, bu mücadelenin bugün de sürdüğünü anlattı.

Cansızlar, Çukurova ve Kepez'le ilgili olarak 55 suç duyurusunda bulunduklarını, pek çok dosyanın mahkemede olduğunu ve çeşitli davaların yürüdüğünü kaydetti.

Cansızlar, olaylar yargıya intikal ettiği için konuşmasının doğru olmayacağını da söyledi.

Ancak Cansızlar yargı sürecinin çok yavaş ilerlemesinden şikáyet etti.

‘‘Yargıya bir engelleme, yargının sürüncemede kalması için bir çaba mı var?’’ diye sordum.

‘‘Ben böyle bir iddiada bulunamam. Ancak mahkemelerdeki dava yoğunluğu malum. Bu yoğunluktan dolayı davaların yavaş ilerlediğini söyleyebilirim’’ dedi SPK Başkanı.

SPK Başkanı'na küçük yatırımcıların bu yavaşlıktan dolayı çok mağdur olduğunu söyledim.

‘‘Haklısınız. Ne yazık ki, ihtisas mahkemeleri olmadığı için bu tip davalar normal mahkemelerde çok ağır ilerliyor. Bu da yatırımcıların büyük kayıplara uğramasına neden oluyor. Finans ve bankacılık konularında Türkiye'nin ihtisas mahkemelerine ihtiyaç duyduğu çok net ortada’’ dedi.

Cansızlar'ın yakındığı bir diğer mesele ise Uzan Ailesi'ne ait şirketlerden belge almanın zorluğu.

Uzan Ailesi SPK tarafından yasa gereği talep edilen hiçbir belgeyi vermiyor ve incelemeleri engelliyor.

Bunlardan bir nüfus sureti alabilmek için bile tespit davası açmak ve yasal cebir kullanmak gerekiyor.

Uzanlar ‘‘hukuk ordusu’’ ile birlikte geliştirdikleri ‘‘hukukun çevresinden dolanma’’ anlayışı ile iş götürüyorlar.

Anlaşılan ihtisas mahkemelerinin olmayışı, kötü niyetli tarafların işine yararken, mağdur duruma düşen küçük yatırımcının zararını büyütüyor.

Şirket değil, mali suç makinesi


SPK'dan bana yollanan detaylı bilgilere göre Uzan Ailesi Kepez ve Çukurova Elektrik şirketleri ile ilgili olarak yargı önünde epey bir hesap verecekler.

SPK Çukurova Elektrik ile ilgili olarak 27 suç duyurusunda bulunmuş. Bunlardan 5'i hakkında dava açılmış, 5'i ise halen savcılıkta inceleniyor.

Şirket kaynaklarının Uzan Grubu şirketlerine kullandırılması ve örtülü kazanç aktarımı tespit edilen işlemlerin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali talebi ile bugüne kadar açılan 4 davada Uzanlar'ın yargılanmasına devam ediliyor.

Kepez Elektrik'le ilgili olarak da 28 suç duyurusu yapılmış. 15'i hakkında kamu davası açılmış.

5'i 4616 yıl süreyle 5 yıl ertelenmiş, 3 dosya ise halen savcılık incelemesinde.

Ayrıca bir de örtülü kazanç aktarımı tespit edilen işlemlerden dolayı da bir dava sürüyor.

Bu davaların herhangi birini bir Batı ülkesinde kaybetseniz, hayat boyu bir daha şirket kuramaz, bırakın kurmayı bir şirketin önünden geçemezsiniz.

Ancak Uzan Ailesi Türkiye'de hukukun yavaşlığından yararlanarak at oynatmayı sürdürüyor.

Bakalım nereye kadar?

Orada kimse yok mu?


SEVGİLİ okurlar, günlerden beri Uzanlar'ın icraatlarını ve Türkiye'ye verdikleri zararları aktarıyorum.

Bu ailenin yıllardır Türkiye'de devlete ve kişilere karşı takındıkları tutumun bir benzerini yurtdışındaki firmalara takınmalarının Türkiye'ye verebileceği zararlar aşikár.

Ben 10 gündür bunları bütün detaylarıyla yazıyorum, dünyanın en saygın gazeteleri bunlardan alıntı yapıyor, bunları araştırmak için muhabir yolluyorlar. Ve benim gerçeklerime ulaşıp bunları yayınlıyorlar.

Türk basınında ise çıt çıkmıyor.

Lafta en ahlakçı gazetelerimizde bu haberlerden tek satırla söz edilmiyor.

Medya etiği üzerine ahkám kesmekte usta Cumhuriyet, Yeni Şafak gibi gazetelerin maskesi de böylece düşüyor.

Kahve dedikodularını bile haber yapan bu gazeteler, bu ‘‘taş gibi gerçekler’’i yazamıyorlar.

Bu korkaklığa, bu sinmişliğe ve sindirilmişliğe aklım ermiyor.

Anlaşılan bunlar yüreklerinin yettiği, kendilerine bir zarar vermeyeceğine emin oldukları kişi ve kurumların üzerine gidebiliyorlar.

Bazı gerçekler bunların boyunu aşıyor.

Benim bu haberler bir yandan gerçekleri ortaya çıkarırken, bir yandan da Türk basınının turnusol káğıdı oluyor.

Herkesin boyunun ölçüsünü görüyoruz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Az sayıda kalan namuslu adamları harcamadığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları