Sonbahardan önce sanat mevsimi

11’incisi gerçekleştirilen Uluslararası İstanbul Bienali, 12 Eylül’de açılıyor.

İKSV’nin düzenlediği Uluslararası İstanbul Bienali, Koç Holding Sponsorluğu’nda, sanat hakkında bildiklerimizi, gördüklerimizi yeniden değerlendirmemiz için, en sarsıcı yapıtları sunuyor.

Bienal başlığını, Türkçeye İnsan Neyle Yaşar” olarak çevrilen “Den wovon lebt der Mensch” şarkıdan alıyor. Bu şarkı Bertolt Brecht’in Elisabeth Hauptmann ve Kurt Weill ile birlikte tam 80 yıl önce yazdığı Üç Kuruşluk Opera adlı oyunun ikinci perdesinin kapanış parçası.

YILLAR SONRA YÜKSEL ARSLAN TÜRKİYE’YE GELİYOR

20. yüzyılın en “istisnai” sanatçılarından Yüksel Arslan’ın retrospektif sergisi 13 Eylül’de açılıyor.

Levent Yılmaz küratörlüğündeki sergi yedi ay boyunca santralistanbul’da görülebilecek.

1933’te Eyüp’te doğan Yüksel Arslan, Türkiye’ye 1969’dan sonra ilk kez geliyor.

İlk sergisini 1955’te Maya Galerisi’nde açan Arslan, anılması gereken önemli yaratıcılıklarından biri, Marx’ın Das Kapital’ini resimlemesidir.

Onu öne çıkaran, yaygınlaşması için çaba gösteren iki adı anmak gerekiyor: Selâhattin Hilâv ve Ferit Edgü.

Retrospektif sergisinin tanıtımında söylediklerinden bir cümle önemli: “Toplumdışı, yıkıcı, gayri insani, sınırsız politik özgürlük yanlısı, artürik, patafizik, psikiyARTİK, Nietzscheci küçük bir hayat seçmiştim kendime... Ta ki 1967 yılının sonunda Marx’a, diyalektik maddeciliğe erişene dek...”

KÜTÜPHANELERE İMRENEREK BAKACAĞIZ

Fotoğraf sanatçısı mimar Ahmet Ertuğ’un Galeri Işık Teşvikiye’de açacağı sergiyi, hiç kuşkum yok bütün kitap tutkunları, hayranlıkla, imrenerek gezecekler.

“Ahmet Ertuğ’un Bakışıyla ‘Bilgelik Mabetleri Kütüphaneler’”de, Avrupa’da birçoğu 16-18. yüzyıllar arasında kurulmuş tarihi kütüphanelerin fotoğrafları yer alıyor.

Bu serginin, bende, kitapseverlerde yaratacağı üzüntü çok derin. Hâlâ yersizlikten, kadrosuzluktan güç durumda olan kütüphanelerimizi düşününce, imrenmekle kıskançlık arasında hiç bitmeyecek bir gel-git yaşayacağız.

* * *

YOĞUN bir sergiler dönemine giriyoruz, hepsi de ayrı ayrı sözü edilecek kadar önemli, ben ilk bakışta ilgimi çekenlerden söz ettim.